Kara, Kanlı Sivas!

29. Yılında hala “adalet” bekleyişinin sürdüğü Sivas, kara Sivas Katliamı. Katiller ve onların mirasçıları ellerini kollarını sallayarak aramızda yaşamaya devam ediyor.
Madımak Oteli’nin utanç müzesi olması için verilen çabalar ve davanın zaman aşımına uğramaması için verilen mücadele bir yana yaşamlarını yitiren canların ailelerinin yaşadığı tıravma derin bir yaradır.
Sivas Katliamı’nın üzerinden 29 yıl geçmesine rağmen hala adalet sağlanamadı. Katliamın ardından açılan davalar ya zaman aşımına uğratıldı ya da uzun yıllar sonuçlandırılmadı. Birileri ısrarla Alevi katliamlarının üzerini örtmeye çalışıyor. Yine geçtiğimiz günlerde Ankara 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen Sivas Katliamı’nın firari sanıklarının duruşmasında adil bir yargılama yapılmadığını vurgulayan avukatların reddi hakim talebi reddedildi. 3 firari sanık üzerinden yürütülen saçma sapan bir dava var. Ne tutuklu bir sanık ne ceza alan herhangi bir katil var. Mahkemede Sivas şehitlerinden Gülsüm Karababa’nın ağabeyi Hüseyin Karababa söz aldı. Karababa, “29 yıldır bu mahkemelere geliyoruz. Adeta suçlu muamelesi görüyoruz. Hiçbir sanık doğru düzgün yargılanmadı. Tanıklar dinlensin dedik, reddedildi. Dönemin yetkilileri dinlenmedi. Hiçbir talebimiz kabul edilmedi. Bu yüzden heyetinizi reddediyor ve reddi hakim talebinde bulunuyorum. Bu mahkemede adalet sağlanamaz” diyerek mahkeme heyetine tavır aldı.
Aynı zamanda Sivas katliamını protesto ettikleri gerekçesiyle yargılanan insanların olduğu bir süreç yaşıyoruz. Katliamı yapanların yargılanmadığı ama katliamı lanetyenlerin yargılanıyor olması bize aslında birçok şey ifade ediyor. Devlet kendine yapılanı unutmaz ama yaptıklarının üzerini örtmek için elinden gelen tüm çabayı sergiler.
Devlet bu katliamlarla bilinçli olarak yüzleşmiyor. Çünkü Koçgiri, Dersim, Maraş katliamları ile yüzleşilseydi Çorum, Sivas, Gazi, Suruç, Roboski katliamları olmayacaktı. Bunun üzerinden yürüyen siyasal bir iktidar var. Katliamlar ve kaos ile beslenen bir devlet geleneği sürdürülüyor. Bu gelenek Cumhuriyet döneminden öteye giden Osmanlı’ya dayanır. Osmanlı döneminden süre gelen geleneği günümüze taşıyarak kendisine iktidarı sağlayabilmiştir. Siyasal iktidarlar katliamlardan, baskıdan ve kaostan beslendiği müddetçe yaşadığımız bu topraklarda acılar görmeye devam edeceğiz.
Aleviler bu topraklarda tarih boyunca katliamlara ve baskılara maruz kaldı. Dersim’de, Maraş’ta, Malatya’da, Sivas’ta, Gazi’de, Suruç’ta, Gezi’de ve Roboski’de katledildik. Ama zalimlerin karşı her zaman mazlumların yanında olduk. Pir Sultan’ın yoldaşları olarak bu yolda yürümeye devam edeceğiz. Yezitler ve Hızır Paşalar olduğu sürece Hüseyinler ve Pir Sultanlar olmaya devam edeceğiz.
Her 2 Temmuz’da olduğu gibi bu 2 Temmuz’da da Sivas Katliamı’nı lanetlemek ve katliamda yaşamını yitiren canlarımızı anmak için Sivas’ta olacağız.

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

Yazarın diğer makaleleri