1920-1921 Koçgiri Katliamı

“Ben her zaman apaçık gerçekler ve adalet için savaşırım.”  FİDEL CASTRO.

Cumhuriyetin kuruluş tarihini anlayabilmek için zamana göre değişen tekçi, ırkçı zihniyeti iyi tanımak ve algılamak gerekiyor. 1924’ten günümüze cumhuriyetin yönetim şeklini göz önüne getirdiğimizde şunu açıklıkla görebiliyoruz. Cumhuriyet Osmanlı’nın devamıdır! Kopuş noktaları biçimsel kalırken, temel birçok konuya yaklaşımları ve sergilenen tutumlara baktığımız da Osmanlı’nın devamı olduğunu açık bir şekilde belli ediyor. Ankara Hükümeti’nde ifadesini bulan “ulus-devlet” projesine ve yeniden işgal harekâtına tepki olarak gerçekleşen Koçgiri halk hareketi kendi yaşamı üzerinde yabancı güçlerin tahakkümünü kabul etmeme, bir enkazı andıran Osmanlı’nın miadını doldurduğu koşullarda kendi kendini yönetme iradesinin beyanıdır.

1908–1918 tarihleri arasında birçok Kürt cemiyeti kurulur. Osmanlı Kürt İtitihad ve Terakki Cemiyeti, 1908 yılında, Kürdistan Teşrîk-i Mesaî Cemiyeti 1912 yılında, Kürdistan Muhibban Cemiyeti ve Kürt Talebe Cemiyeti (Hêvî) “Hêvî” Kürtçe’de “Umut” demektir) 1912 yılında,  Kürdistan Teali Cemiyeti ise 1918 yılında kurulur. Kürdistan Teali Cemiyeti birçok bölgede kapsamlı çalışmalar yapar. Osmanlı’nın yenilgisi ve işgalinden sonra iktidara geçen Hürriyet ve İtilaf Fırkası (partisi) olmak üzere, kimi partiler Kürtlerle ittifaka başlarlar. Sözgelimi o zaman Selamet-i Osmaniye Fırkası programına, Kürdistan’a muhtariyet verilmesini öngören bir hüküm koyar. Osmanlı İla-yı Vatan Cemiyeti biri, Kürtlere özerklik öngören bir hükmü programına koyar. Daha da önemlisi, yine İttihad ve Terakki’den sonra ikinci büyük güç olup iktidara geçen Hürriyet ve İtilaf Fırkası Kürdistan Teali Cemiyeti ile ilişkiye geçerek, Kürtlere özerklik verilmesi temelinde bir anlaşmaya varılır.

Bütün bu gelişmeler yaşanırken, Mustafa Kemal Paşa, 10 Temmuz 1919–13 Temmuz 1919’da Kürt şeyhlerine ve aşiret reislerine mektuplar yazar. Bu mektuplarda, Türklerin ve Kürtlerin birlikte bir mücadele yürüttüklerini vurgular ve Doğu’da Ermenilerle, Batı’da Yunanlılarla yapılan savaşta, Kürtlerden yardım talep eder. Bu mektuplar 7 adettir! Mektuplar, Mutki’de Aşiret Reisi Hacı Musa Bey’e, Bitlis’te, Küfrevizade Şeyh Abdülbaki Efendi Hazretleri’ne, Şırnaklı Abdurrahman Ağa Hazretleri’ne, Derşevli Ömer Ağa Hazretleri’ne, Muşarlı Resul Ağa Hazretleri’ne, Eski Milletvekillerinden Sadullah Efendi Hazretleri’ne, Şeyh Mahmut Efendi Hazretleri’ne, NorşinliMeşayihi Azamdan, Şeyh Ziyaeddin Efendi Hazretleri’ne, Garzan’da Aşiret Reislerinden Cemil Çeto Bey’e yazılmıştır. M. Kemal Paşa, 1919 yılında, bazı Kürt ağalarına daha telgraflar çeker. 15 Ekim 1919’da Malatya Mutasarrıf Vekili vasıtasıyla, Hacı Kaya ve Şatzade Mustafa Ağa’ya gönderilen telgraf bunlar arasındadır.

Mustafa Kemal Paşa, bu mektup ve telgraflarla Kürt aydınların ve aşiret reislerinin önemli bir kesimini kendi yanına çekmeyi başarır. Bu gelişmeler olurken Koçgiri aşiretleri ileri gelenleri de Kürt Teali Cemiyeti ile temasa geçerler. Bu sırada, Koçgirili Mustafa Paşa’nın oğlu Haydar Bey İstanbul’a giderek Kürt Teali Cemiyeti’ne üye olur. O dönem İstanbul’da bulunan Veteriner Dr. Nuri Dersimi KTC Başkanı Seyyid Abdülkadir’le ve yönetimle devamlı temas halindedir. Cemiyet Nuri Dersimi’yi Zara, Divriği, Kangal, Hafik, İmranlı, ilçelerinde KTC’nin şubelerini kurmak için görevlendirir.

Koçgiri coğrafyasını gösteren bir harita! Sivas-Koçgiri, Güney Batı Dersim olarak da bilinir. Koçgiri Coğrafyası: Erzincan ili Kemah ve Refahiye ilçeleri, Sivas ili İmranlı, Zara, Hafik, İmranlı,  Suşehri, Kangal, Kuruçay, Divriği, ovacık gibi on ilçe halkı Koçgiri aşiretindendir.

Koçgiri aşiret liderleri ve ileri gelenleri, Erzincan Valisi Ali Kemali Bey’e göre Divriği-Kangal arasındaki Hasan Baba Tekkesi’nde, Nuri Dersimi’ye göre Kangal ilçesinin Yellice nahiyesinde bulunan Hüseyin Abdal Tekkesi’nde 1920’nin başlarında toplanırlar. Hüseyin Abdal Tekkesi’nde toplanan bu heyet, önemli kararlar alır. Aldıkları kararda “Kürdistan’ın sonuna kadar savunulması” belirtilir. Diyarbakır, Van, Bitlis, Elazığ, Dersim Ve Koçgiri’yi kapsayan bölgede bağımsız bir Kürdistan’ın kurulması için karar verilir ve bu dava için söz(ikrar verilir),and içilir. Bu bakımdan Koçgiri; Cumhuriyetin kuruluş dönemini çevreleyen konjonktürde(toplu durum) ilk politik halk muhalefetinin yaşamsallaştığı bölgedir.

Koçgiri’de ilk olay; Temmuz 1920’de Mısto adındaki Koçgiri’li aşiret reisi komutasında Zara’nın Çulfa Ali Karakolu’na baskın düzenlenmesiyle başlar. Ağustos 1920’de ise Refahiye Kürt kuvvetleri tarafından alınarak fiilen yönetime el konulmuş ve hükümet konağına Kürt bayrağı çekilir. Hozat toplantısı ve Ankara hükümetine hitaben yazılmış olan muhtıra (nota) bu olaylardan sonradır ve ilk diplomatik/siyasal isteklerinin resmi anlamda açıklanmasıdır.    Mustafa Kemal Paşa, bu konu ile ilgili olarak, Nutuk’ta şöyle söz etmektedir: “1919 senesi içinde teşebbüsat-ı milliyemiz aleyhine başlayan dâhili isyanlar süratle memleketin her tarafına sirayet eti! İmranlı, Refahiye, Zara, Hafik havalisinde alevlenen suriş (kargaşalık) ateşleri bütün memleketi yakıyor, hiyanet, cehalet, kin ve taassup dumanları bütün vatan semasını kesif karanlıklar içinde bırakıyor.” “1921 senesi bidayetinde de Koçgiri aşiret rüesasından Haydar Bey, İstanbul’da Seyit Abdülkadir’den aldığı talimat üzerine Alişan ve akrabasından Naki Alişer vesaire ile hareketi isyaniyeye başlamışlardı.”(…)

Bölgenin etno-inançsal yapısını hedef alan egemen politik irade, Cumhuriyeti dolayısıyla TBMM’yi oluşturan kurucu iradedir. Devlet baştan beri Koçgiri ayaklanmasını şiddetle bastırmayı planlamış ve dört koldan bölgeyi kuşatarak halkı boğmaya çalışmıştır. Celal Bayar: “Koçgiri bence diğer isyanların hepsinden daha mühimdir. Yunanlılara karşı durmak için nasıl tedbir alıyor idiysek, orada (Koçgiri’de) da aynı şekilde teşkilat yaptık” diyerek saldırının niteliğini ortaya koymaktadır. Zara’ya getirilip konuşlandırılan Miralay Halis komutasındaki 6. Süvari Alayı’na 14 Şubat 1921 tarihinde İmranlı üzerine yürüme emri verilir. Koçgiri Aşiretine kuvvetler, 6 Mart 1921 tarihinde İmranlı’yı sararlar. Gece çökünceye kadar süren çetin bir çatışmanın ardından Miralay Halis’le birçok subay öldürülür. Resmi tarih, 6 Mart 1921’i “Koçgiri ayaklanmasının başlangıcı sayılmaktadır. 10 Mart 1921 tarihinde, 7 Kürt aşiret mensubu Ankara’ya yani meclise (TBMM) bir telgraf çekerler.

10 Mart 1921 tarihli çekilen telgrafta aynen şöyle yazılır: “Ankara Büyük Millet Meclisi Riyasetine: Nefsi Zara hariç olmak üzere ekseriyet azimesi Kürtlerle meskûn olan Koçgiri kaza-ile Divriği, Refahiye, Kuruçay, Kemah kazalarının mümtaz bir vilâyet haline ifrağı (şekil vermek)  ve teşkili ile yerli Kürtlerden bir valinin tayini; memuru adliye ve mülkiyenin yine vazifesi başında kalmasını arz ederiz. Koçgiri Aşireti Reisi Muhamed ve Naki, SâdattanAlişir, Dersim Aşiretleri Reislerinden: Mustafa, Seyithan, Mahammet, Munzur.” Ankara hükümeti bu telgraf üzerine, Elazığ Vilayeti, Erzincan Sancağı ve Sivas İlinin Zara ve Divriği ilçelerinde sıkıyönetim ilân eder ve bölgede seferberlik ilanı kararı alır. 13 Mart 1921’de Merkez Ordusu tam yetkiyle görevlendirilir.

Devamında Merkez Ordusu Komutanı Sakallı Nurettin Paşa,  tam yetkiyle donatılarak bölge sıkıyönetim komutanlığına atanır. Sakallı Nurettin’e isyan, ayaklanma ve direnişi bastırmak için bütün yetkiler verilir. Ayrıca bir çete reisi olan Topal Osman’da çetesiyle birlikte Sivas’a gönderilir. Rivayet odur ki Sakallı Nurettin şöyle der: “Zo diyenleri (Ermeniler) temizledik.  Lo  (Kürtler) diyenleri de temizleyeceğiz.”  Çarpışmalar Mart ayının ikinci yarısından itibaren ve Nisan ayı boyunca da bütün şiddetiyle devam eder. Mayıs ayında çarpışmalar şiddetini kaybeder. 24 Mayıs günü Genelkurmay Başkanlığına bir telgraf çeken Sakallı Nurettin; “Koçgiri’deki harekâtın bitmek üzere olduğunu, 500 kadar “asi”nin öldürüldüğünü bildirir.” 17 Haziran 1921 günü ayaklanmanın önderliğini yapan Alişan Bey ile Haydar Beyin etraflarının sarılmasıyla ayaklanma son bulur.

Sonuç; Koçgiri halkının üzerine gönderilen Sakallı Nurettin ve çete başı Topal Osman, Karadeniz’de yaptıkları gibi burada da kirli savaş metotlarını uygulayarak, insanlık tarihinin en korkunç zulüm, katliam ve yağmalarından birini gerçekleştirirler. Çok sayıda köyü (en az 132 köy) yakıp yıkarlar. Koçgiri’de 1000`in üzerinde insan katledilmiş, 2000 kişi de yerinden yurdundan edilerek Anadolu’nun çeşitli yerlerine sürgün edilmiştir! Direnişçiler içerisinde sadece Dersim’e sığınabilenler kurtulurlar. Alişer de bunlardan biridir. Dersim’e giden ve Seyid Rıza’ya sığınan Alişer, burada da yaşamını sürdürür, ama devlet tarafından satın alınan Seyid Rıza’nın yeğeni Reyber ve kirvesi Zeynel tarafından ihanete uğramaktan kurtulamaz!

Koçgiri ayaklanması bastırıldıktan sonra üç ay Sivas valiliği yapan Ebubekir Hazım Tepeyran Bey, Sakallı Nurettin’in yaptıklarıyla ilgili olarak TBMM’ne göndermiş olduğu raporda şunları yazar:  “Ümraniye bucağı ve Zara ilçesinin merkezine bağlı 132 köy, savaşan düşman istihkâmları gibi yakılmış, yıkılmış, yüzlerce nüfus öldürülmüştür. Ayrıca bütün mal, eşya, zahire ve hayvanları yağma olmuştur. Binlerce nüfus da dağlarda, kırlarda açlıktan ve yoksulluktan ölüme bırakılmıştır.” Ebubekir Hazım Bey, daha sonra yazdığı anılarında “yazdıklarım bir de yazamadıklarım insanın yüreğinin almayacağı şeyler” diyerek katliamın korkunçluğunu belirtir.

Sevgili okuyucular;  Koçgiri katliam sürecinin başlangıç tarihi olan 6. Mart 1921’le (Resmi kaynaklar bu sürecin başlangıcını 1. Ekim 1920 olarak veriyorlar.) bitiş tarihi olan 17 Haziran 1921 arasında gerçekleşen olayları özet olarak vermeye çalıştım. Koçgiri katliamı bizim acılarla örülü tarihimizin en önemli tarihi dönemeçlerinden birisidir. Dününe sahip çıkmayanlar, geçmişte çekilen onca acıyı, zulmü, akan kanı görmezden gelenler yarınlarına, geleceklerine de asla yön veremezler. Geçmişi unutanlar her zaman yeni felaketlerle yüz yüze kalacaklarını unutmamalıdırlar. Gelecekte buna benzer acıları yeniden yaşamak istemiyorsak tarihimize, kültürümüze ve değerlerimize dört elle sarılmalıyız. Biliyoruz ki, unutmak yeni felaketlere davetiye çıkarmaktır. Unutmak sadece geçmişe değil, gelecek kuşaklara da ihanet etmek demektir! Aşk İle.

Koçgirili Kızılbaş Kürt Kadınlar

KAYNAKLAR.

1- Koçgiri Halk Hareketi, Komal Yay. İst.1992, s. 63.

2- Hıdır Göktaş, Kürtler, İsyan-Tenkil, Alan Yay. 1991, s. 39. S. 40.

3-Jandarma Alb. Nazmi Sevgen, Tarih Dünyası Dergisi. Yıl 1. Sayı 9. S.15. Ağustos 1951.

4- Mehmet Bayrak. DERSİM-KOÇGİRİ. ÖZ-GE Yayınları -39-  Ankara 2010. S.140.

5- Hıdır Göktaş, Kürtler, İsyan-Tenkil, Alan Yay. 1991, s. 39. S. 41. S. 42.

6- Dr. Necati Taş,  Nurettin Paşa ve tarihi Gerçekler, Nehir Yay. İst. 1997, s. 107.

7-Mehmet KABADAYI, Osmanlı Ve Cumhuriyet Dönemi Kitle Katliamları, Vesta Yay, 2015.

EN SON EKLENENLER