Sevsinler Sizin Alevi Açılımlarınızı!

“Kültür ve Turizm Bakanlığı’ndan Alevi açılımı… Bakanlık, Türkiye Seyahat Acentaları Birliği (TÜRSAB) işbirliğiyle 100 Alevi dedesini Necef ve Kerbela’ya götürecek. Oradan da Umre’ye geçilecek.

Alevi Dedeleri’nin, Aleviler için en kutsal mekanlar arasında yer alan Necef ve Kerbela’ya götürülmesine ilişkin organizasyon, önümüzdeki ay gerçekleşecek.

Yolculuk Hz. Ali’nin kutsal mezarının bulunduğu Necef ve Hz. Hüseyin ve 72 şehidin mezarlarının bulunduğu Kerbela ile başlayacak. Buradan da, Mekke ve Medine’ye 8 günlük Umre ziyaretinde bulunulacak. »   

Ey Aleviler görüyorsunuz değil mi ? şu Muaviye iktidarının bize yaptıklarını. Hiç bir iktidar bu derece pervasız bir biçimde bizim değerlerimizle oynamamıştır. Hiç bir iktidar bizi böylesine aldatmaya, hem de bize bir şeyler bahşettiğini söyleyerek aldatmaya çalışmamıştır. Bizim dedelerimiz, pirlerimiz nereye gideceklerini bilmiyorlarmış gibi, Turizm ve Kültür bakanlığı onlara önce Necef ve Kerbela’yı gezdirecek, ardından da Mekke ve Medineye 8 günlük umre ziyareti yaptıracak, hele bakın siz şu kurnazlığa, hatırlarsınız geçtiğimiz yılda yurt dışında kendine Alevi kurumu diyen naylon örgütlenmeler adına da Aleviler Hac ziyareti yapmışlardı. Yani hacı olmuşlardı. Bu utanmazlar iktidarının bakanı da bakın ne diyor ;

Kültür ve Turizm Bakanı Ömer Çelik, bu konuda yaptığı açıklamada, kendisine sunulan projeyi himayesine alarak daha geniş kitleleri kucaklayacak hale getirilmesini ve kurumsallaştırılacağını da bildirdi. Daha geniş sivil toplum örgütlerinin desteği de alınarak, projenin önümüzdeki aylarda tekrarlanacağını da kaydeden Çelik, “İnanç pınarlarımızın kaynağına inen bu kutsal yolculuk, İslam dünyasının içinde bulunduğu durumun çözümü için önemli bir adımdır” dedi.

Bakın hele kurnaza kendini nasıl ele veriyor. « İslam dünyasının içinde bulunduğu durumun çözümü » olarak Aleviliğin İslam içine alınarak, hem de Sünni İslam içine alınarak asimile edilmesi gerektiğini belirtiyor. Zaten bu Muaviye torunlarının Türkiye’nin tüm sorunlarına bulduğu çözüm de aynıdır. « bize benzeyin, bizim gibi olun sorun çözülür »  Peki bu işe alet edecek kaç tane dede, pir bulacaksınız, « köpeklerimiz bile haram sofrasından yemez » diyen bir inancın mensuplarının, «her ne arar isen kendinde ara, Mekke’de Kudüs’te Hac’da Değildir »  diyenlerin, « Benim kabem insandır  okunacak en büyük kitap insandır »  diye inananların Arap çöllerinde gerçeği arama diye bir dertleri olduğuna mı inanıyorsunuz ? behey gafiller şunu unutmayın ki, kendi aslına ihanet eden birkaç kınalı keklik, yol düşkünü bulsanızda 25 milyon Kızılbaş Alevi, tarihlerinden devraldıkları geleneklerini sürdürmeye, bu inancın gereklerini yerine getirmeye devam edecekler ve bu kadim topraklarda yaşamlarını özgürce sürdürecekleri bir çıkış yolunu bulacaklardır.

Kızılbaş Aleviler inançlarını yaşatmada bugüne kadar hiç bir egemen erkten destek almadılar, medet ummadılar. Inancın yaşatıcıları bir lokma, bir hırka felsefesi ile yasaklara, katliamlara, yok saymalara karşın sabırla bugüne kadar bu inancı yaşattılar, bundan sonra da yaşatacaklardır.

AKP iktidarı her açılım dediğinde, her hizmet yapıyoruz dediğinde artık aklı olan önce bin defa düşünüyor. Çünkü onların çözüm dediği kendinizi inkar edin sorun kapansın mantığıdır. Onların çözüm dediği, açılım dediği her söylemin altında bugüne kadar  hep imha projeleri çıktı.

Bugün kuyruğu sıkışınca, Kürtsever ve Alevisever kesilen AKP, iş ciddiye bindiği noktada hemen çark edecektir ve etmiştir. Bu açıdan ne Aleviler, ne de Kürtler artık kendisine güvenmemektedir. Alevileri asimile projesi olarak ortaya sürdüğü Cami-Cemevi projesinin daha mürekkebi kurumadan, şimdi de Aleviler Hacı yapılmaya çalışılıyor. Oysa aynı AKP’nin Alevilerin tüm hak taleplerini görmezden geldiği pratiği ile ortadadır. Alevi kurumlarının geçmişte  gaspedilen Alevi kurumlarının iadesi istemine, Cemevlerine yasal statü istemine, Diyanetin Kaldırılması istemine, Nufus cüzdanlarında din hanesinin kaldırılması istemine ve Alevi kimliğinin yasal güvenceye kavuşturulması istemlerine kulak tıkayan AKP’nin Alevileri sevmediği ve tam tersine asimile etmek amacıyla türlü oyunlar tezgahladığını artık Kızılbaş Aleviler bilmektedir.

Aleviler AKP iktidarı döneminde defalarca ağır hakaretlere uğradılar, bizzat Başbakan bile bu hakaretleri yaptı. Bunlar orta yerde dururken hala bizlere hizmet yapıyormuş gibi, kurnaz bir biçimde Dedeleri önce Kerbela ve Necef’e oradan da Kabe’ye Umreye götürülecekmiş. Buradan bir kez daha çağrı yapıyoruz bizim bildiğimiz hiçbir Alevi dedesi, Piri bu kirli oyuna alet olmaz, alet olanlar, nefsine yenilmiş yol düşkünüdürler.

Biz Aleviler bu Muaviye oyunlarına hiç te yabancı değiliz. Bir kez daha bu oyuna gelmeyeceğiz. Aleviliği ayrı bir inanç kimliği olarak tanıyıp yasal güvenceye almaya yanaşmayanların, her türlü açılımı sadece bizi yok etme projesidir. Kızılbaş Alevi hareketi bunu bilince çıkararak davranmakla yükümlüdür. Bizim özgün inanç kimliğimiz tanınmadan, bizim ibadet yerlerimiz yasal statüye kavuşmadan bize verilecek bütün sözler bizi asimile edecek tuzaklarla dolu oyunlardır sadece. AKP tıpkı Kürt açılımında yaptığı gibi sadece sözler veriyor ama yasal statü istendiğinde, çözüm görüşmelerinin resmileştirilmesi istendiğinde hep yan çizmektedir. Bunu yaparken de hep « diğerleri bu işi yapmamızı istemiyor, yoksa biz yapacağız, uluslararası komplocular var biz desteklemeye devam edin yoksa işler daha da kötüye gider » diyerek sanki Alevilere, Kürtlere, emekçilere yönelik yaptırımları yapan kendi iktidarı değil de bir başkasıymış gibi davranarak, mağdur edebiyatı ile bir kez daha iktidar olmak istemektedir.

AKP iktidarından kurtuluşun yeterli olduğunu söyleyen düzen savunucusu partiler, CHP ve MHP ise arkalarına Gülen Cemaatinin desteğini de alarak bugünden daha karanlık bir iktidarın gelmesi ile meşguller. Onların programlarında ne Kürt sorunu ile, ne de Aleviler ile ilgili olarak hiçbir açılım bulunmuyor. Statükocu derin devlet savunucusu bu güçler işi fiziki imhaya kadar götürme potansiyelini de içlerinde barındırmaktadır. Tabii eğer becerebilirlerse. O açıdan Kızılbaş Aleviler ve onların sivil demokratik örgütlenmesi artık bu düzen savunucusu, tekçi zihniyet partilerine desteklerine son  vermek zorundadır.  Gerek AKP’nin bu sahte açılım oyunlarına, gerekse de tek millet tek devlet, tek inanç diye direten çağdışı kalmış düzen savunucusu muhalefet partilerinin sahte vaatlerine inanmayı bırakarak, AKP’yi yıkalım sonra bakarız yalanlarına kanmadan Aleviler, başta Kürt halkı olmak üzere toplumun bütün ötekileştirilen kesimleri ile birlikte bu zalimler düzenine son vermek için toplumun gerçek demokratik güçleri ile ortak davranarak, bu kesimlerin temsilcisi HDP’yi destekleyerek Alevilere yönelik asimilasyon politikalarını boşa çıkarabilirler.

Sunu hiç unutmayalım, bugün AKP şeriat getiriyor diyen zihniyet, çıkardığı yasalarla Alevi dergahları kapatan ve mülkiyetlerine el koyan, Diyanet İşleri Başkanlığı kurarak Sünni Türk İslamını yaratan zihniyettir. Laiklik elde gidiyor diyenler Türkiye’nin hiç laik olmadığını gizlemeye çalıştılar. Ancak bugün eğer dinciler iktidar olabildiyse bu onun öncülü olan devletçi CHP zihniyetinin, ondan doğmuş Demokrat Parti, Adalet Partisi, oradan 12 Eylül Paşaları sayesindedir. AKP  sözkonusu iktidarlarının yarattığı zeminden yararlanarak iktidar oldu. Bu halkın desteğini alarak yönetime geldi.

Bugün Alevilere açılım adı altında dayatılan Asimilasyon politikasının mimarı tek başına sadece AKP değil, yukarda saydığımız güçlerin toplamıdır. Bu açıdan tepkimiz sadece AKP’ye değil bu sisteme olmak durumundadır.  Bugün bizi yok sayan yasaların tümü AKP öncesi iktidarların çıkardığı yasalardır. AKP uygulayıcıdır. 12 Eylül anayasası tümden değişmeden, cumhuriyet tarihi boyunca Alevilere uygulanan katliamların hesabı verilmeden, yani işin özü  bu topraklarda bir zihniyet devrimi yaşanmadan,ne Aleviler, ne Kürtler, ne emekçiler ve ötekileştirilmiş diğer toplum kesimleri kendilerini özgürce ifade edemezler.

O zaman biz Alevilerin görevi bu topraklarda bir zihniyet devrimine yol açacak, iktidarı hedefleyen gerçek devrimci-demokratik bir  hareketin yaratılmasına katkı sunmak, kendi özgün kimliğimizle bu yapılanmada yer almaktır. Artık birilerinin oy deposu, arka bahçesi olmaktan çıkmalıyız. Çıkamazsak açılım adı altında daha çok hakaretle karşılaşırız.

Alevileri umreye götürmek bir hizmet değil, büyük bir küfürdür. Alevileri Hacı yapmaya çalışmak inancımızın temellerine dinamit koyma istemidir. Hele bu bir de açılım adı altında yapılıyorsa iki kere böyledir. Bizim işimiz bu Muaviye düzenine hayır demektir. Iktidarlarını başlarına çalarak bir demokratik-devrimci seçeneğin mümkün olduğunu pratiğimizle ispatlamaktır. Bu amaç için bütün Alevi canları bir olmaya, iri olmaya, diri olmaya çağırıyoruz.

EN SON EKLENENLER