“Köpeğin psikolojisini bozmak”tan…

Geçmiş zamandı, 90’lı yıllardı. Almanya’da demokrasi mücadelesi veren kesimlerin sokaklara dökülüp ırkçı, milliyetçi neo-nazi saldırılarını protesto ettikleri, faşizme karşı örgütlülüğün geliştiği, anti-faşist mücadelenin tavan yaptığı günlerdi.

Muhteşemdi…

Faşist, ırkçı kesimlerin saldırılarına karşı herkes tetikteydi…

İliklerine kadar haklı, direngendi…

Dünyanın değişik ülkelerinden gelmiş halklar, renkler birlikteydi. Sokağa dökülen halk arasında Aleviler de yerini almıştı. İşte o günlerin birinde, meydanda toplananlara polis müdahele edince kıyametin oratasında kalan Alevi dedesi heycandan, korkudan  polis köpeğine “hoşttt” diyince, havada döndürülüp, beton zemine çiviği çakılmıştı.

Hastanede gözlerini açan Pir’in baldırından, topuğuna kadar  ayağı parçalanmıştı. Bedenine onlarca dikiş atılmış, kan zorla dururulmuştu. Hayati tehlikeyi zor atlatmış, yaşadığına doktorlar şükretmişti.

Öbür gün demokrasi güçleri, anti-fa örgütleri durumu, büyük katılımlı bir basın açıklamasıyla protesto edip, polisi kınadıklarını beyan ettiler. Kimi hukukçular bunun kasten ağır yaralama hatta öldürmeye teşebüs olduğunu, kimisi de bu saldırı sonucu pirin çalışma kabiliyetini yitirdiğini iddia ederek devletten tazminat ve acı parası dahi talep ettiler.

Pirin “bunun arkasını bırakmıyacağım” dediği günlerde mahkemeden bir mektup geldi. Heyecanla mektup açıldı; “Çok kıymetli….” diye başlayan cümle, “Mahkememiz sizi Köpeğin piskplojisini bozmaktan suçlu bulmuştur. Bunun için 1250 Mark ödemenize karar vermiştir.” cümlesiyle bitmişti.

Pirimizin çektiği acı bir yana, üstüne üstelikte para cezası yemişti.

Gelelim bize.

Teşbihte hata olmaz. Beyfendinin psikolojisini bozmuşuz. “Hoştt” demişiz.

Maraş katliamın sorumlusu bir partinin -Ecevit’in ölümü sonrası kasasında çıkan  MİT raporunda bu açıkca belirtilmiş- bugün iktidar tarafından “atanmış” başkanı Devlet Bahçeli bana dava açmış.

Bize hesap verecekleri, utanacakları günü beklerken -ki bu sözün gelişi, kim olduklarını biliyoruz- kendisine hakaret ettiğimizi iddia etmiş.

Dava açmış…

Bizi ortağının kapısına çağırtmış…

Hadi bakalım orada olacağız….

Önüne gelene “şerefsiz, hasiyetsiz” diyen zatı muhterem, söylediklerimizden çok alınmış.

Alınsın efendim alınsın….

Önceden de demişim; “Dünyadaki en şerefsiz ve hasiyetsiz insan, Maraşlı olup, Kürt olup, Alevi olup, ben MHP’liyim” diyen kişidir. Sonrakiler de malum….

Bilinsin ki; Maraş’da katledilenlerin çıplak bedenlerinin kanı kurumamışken, analarımızın çığlıkları halen kullaklarımızda yankılanıp dururken, ana karnında katledilen bebelerimizin resimleri benliğimizi tırmalarken, 15 yaşındaki Ali Tıraş’ı parçalayarak, kazanda kaynatanlar, 80 yaşındaki Cennet ananın gözlerini tornavida ile oyup, bok çukuruna atarak katledenler yargılanmadıkça, katledenlerin, katillerin efendisi, utanmazlığın, pişkinliğin hükümranlığından bize saldırmakla bizleri bitiremiyecektir, susturamayacaktır.

Bilsinki; katilleri ve katliamları kutsamış bu zihniyet, atam dediği kurdun kesik başıyla makam odasını süslemekle, eteklerine sarıldığı efendisinin “enikliğiyle” aklanamayacaktır.

Biz ki Kerbela’nın çocukları, kesik başımızın direnci, merhameti ve hidayetiyle geldik bugüne…

Bilenlere eyvallah….

 

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

Yazarın diğer makaleleri