21. yy’da böyle milletvekili olur mu demeyin!

Ali ERDOĞAN

Birkaç gün önce, TBMM’de ana dilde savunmaya imkan tanıyan yasa tasarısı görüşüldü ve tasarı hükümetin isteği doğrultusunda çıktı. Sadece savunmanın tek bir aşamasında, tercüman ücreti savunamayı yapan tarafından ödenmek üzere kabül görmüş. Oysaki, savunma, kolluk kuvvetleri kişiyle ilişkiye geçtikleri andan itibaren başlar. Mahkemenin her sefhasında devam eder. Bu “pilav üstü az kurufasülye” istemesi gibi olmaz.

Bu iş kime yarayacak? Başbakanı iç ve dış kamuoyu karşısında rahatlatmak için. “Bakın, Kürtlere anadilde savunma hakkını bile verdim” demesi için.

Bu yasa çıkmasına çıktı ama bir gerçeği daha ortaya koydu. CHP’nin Kürtlere ve dolayısiyle Alevilere bakış açılarınada ayna tuttu.

Bir sene önce CHP’li milletverkili “Dersim’de annelerı ağlatmadık mı, şimdide ağlıyabilirler” mealinde bir parti proğramını ortaya çıkarmıştı.

Anadilde savunma yasa tasarısı görüşülürken, CHP’nin İzmir milletvekili Birgül Ayman Güler TBMM’nin genel kurulunda kürsiye gelir, “Türk ulusuyla Kürt milletini bana eşit gördüremezsiniz” der.

21.yüzyılda, hele bir milletvekilinin ırkçı yaklaşımı somut bir örneğini ortaya sergilemişken, beni bağışlayın, kadında olsa O’na sayın demek içimde gelmiyor.

Halk arasında, şaka yollu söylenen bir söz var: “Kazaran kaza oldu …. kazası, inek otlatmaya gitti emcümen azası” denir. Bence bu bayan kazaran milletvekili olmuş. Kırk milyon Kürt Halkı’nı ulus olarak görmüyor. Faşizan ırkçı güdülerle, Türk Ulusu’nu üstün ırk olarak görüyor. Bir zamanlar Hitler , Alman ırkını üstün görüyorlardı. Bu sözde milletvekiye sormak gerek, Türk Ulusu başka hangi uluslardan üstün acaba? İçindekileri ortaya döksün ki, dünya kamuoyu bir şeyler öğrensin(!)

Bu konuşmayı duyan Adıyaman milletvekili Salih Fırat CHP’den istifa etmiş Bu zihniyeti taşıyan kişilerle aynı çatı altında kalmak “onurlu bir davranış değildir” diye düşünmüş olacak ki, istifa etmiştir sayın Fırat. Kutlanacak ve sayğı duyulacak bir davranış.

Başbakan Erdoğan, parti içinde ve ya ülke içinde yapacağı herhangi bir şeyi, parti kurullarına danışmadan, gelenek kaide ve kurallara bakmaksızın iki dudağı arasında çıkacak kelama bağlı. İstenilen şey anında oluyor. İşte merhum sayın Adnan Menderes böyle bir pozisyonda iken “ odunu milletvekili aday olarak göstersem, o bile milletvekili olur” demişti zamanın birinde.

Seçim yasaları ve aday belirleme durumları böyle kaldığı müddetçe daha nice Güler’ler çıkar ortaya….

Sıkı durun CHP’ye toz kondurmayan ve oylariyla onlaarı meclise taşıyan Kürt Aleviler iyi dinleyin. Gazeteciler soruyor adı geçen milletvekine: “ Çok tepki aldınız. Söylediklerinizden pişman mısınız?” Milletvekilin cevabı aynen şöyle: “Ben parti programımı, bilimsel dayanaklarımı ve güncel siyasetteki tartışmaları söyledim. Pişman değilim” demiş.

Bir ulus, başka bir ulustan nasıl üstün oluyor? Bilimsel dayanaklarını ortaya koysaydı, Nobel’e aday olurdu mutlaka(!) Türk Ulusu’nda ne cevherler varmış vay be (!)

Kürd Aleviler, sizler CHP’yi örgütlemeye ve oy vermeye devam edin. Ve Alevi örgütlemelerin başında bulunanlar, CHP’den milletvekili adayı olabilmek için yarışa girin. Bazı densizler panellerde CHP’li Alevi milletvekiline soruyorlar: “sizler katilinize aşık mısınız”diye. Sizler ilerde aday olmak istiyorsanız, milletvekilinden önce davranın. Soru sorana “herkes hattini bilsin. Böyle soru sorulmaz” deyin ve susturunki puanlarınız artsın. Aday belirlemede sizleri unutmazlar o zaman(!) Yeter ki milletvekili olun. Devir köşe dönme devri! Demokrasiymiş, ilkelermiş, onurmuş, çağdaşlıkmış, boşver be kardeşim sen milletveli olma yolunu ara, gerisi hepten boş (!!!!!)

EN SON EKLENENLER