Maraş: Kendi topraklarında mülteci olmak

Yaşlı bir kadın elleriyle çekiyor mikrofonu, anlatmak istiyor. Muhtemelen  ilk kez bir televizyona konuşacak. Çok kısa konuşuyor ama çok uzun bir tarihi anlatıyor: “Alevilerin yeri yok ki, burayı da elimizden almak istiyorlar, nereye gidelim? Bizi öldürecekler.”

Yukarıdaki sözler, Pazarcık’ta yaşayan yaşlı bir kadına ait. Maraş’ın Pazarcık ilçesinde 25 bin Suriyeli mültecinin yerleştirileceği bir mülteci kampı kurulması planlanıyor. Halk bu kampa karşı ve günlerdir protesto ediyor. Peki halk bu kampa niye karşı?

Maraş 20. yüzyılın başına kadar, Ermeni, Kürt, Alevi, Süryani gibi birçok topluluğun yaşadığı kozmopolit bir kentti. 20.yüzyılla birlikte kentte büyük bir etnik temizlik başladı. Katliamlar ve baskılar nedeniyle önce Süryaniler ve Ermeniler kenti terketmek zorunda kaldı. Bu etnik temizlik sürecinde, Maraş’a birçok farklı bölgeden insanlar getirilip yerleştirildi ve kentin dokusu hızla değiştirilmeye başlandı. Kentin Ermeni ve Süryanilerden ‘arındırılması’nın ardından, Kürt Alevilere yönelen baskılar ve asimilasyon politikaları hız kazandı. 60’lı yıllarda başta Elbistan olmak üzere Kürt Alevilerin yaşadığı bölgelerde saldırılar artmaya başladı. Bölgede hep bir korku hakimdi.

1978 yılında günlerce süren Maraş Katliamı kentteki etnik temizliğin son halkasıydı.Yüzlerce insan öldürüldü, binlerce insan kenti terketti. Katliamın ardından kenti terkedenler yıllarca geri dönemedi. Büyük bir travma yaşandı. Maraş’ta kalanlar ise yıllarca içe kapalı yaşadı.

Peki neden Maraş? Neden Işid-Nusra saldırılarına en çok maruz kalan Alevilerin yaşadığı topraklarda bir kamp kuruluyor? Pazarcıklı Aleviler bölgenin önemli Alevi ocaklarından biri olan Sinemilli ocağına bağlı. Kürt ve Alevi kimliğini önemli oranda koruyorlar. Yaşlı kadının szölerine bir kez daha bakalım: ” Burayı da elimizden almak istiyorlar, nereye gidelim? Bizi öldürecekler.”

Mevzu tam olarak bu. Bu aynı zamanda bir yerinden etme projesi.  Asimilasyon politikalarının  ortadan kaldıramadığı Aleviler topraklarından sürülmek isteniyor. Evet, bölge halkı kampa karşı. Peki neden?

Hükümetin bir tampon bölge kurmak istediği herkesçe malum. Ve bunu Kürt Alevilerin yaşadığı Pazarcık bölgesinde oluşturmak istiyor. Bu son derece planlı. Bu nedenle halkın tepkisini kırmak ve kamuoyunun ilgisini azaltmak için Pazarcıklıların savaş mağdurlarının gelmesine karşı olduğu gibi bir algı yaratılmak isteniyor. Bu büyük bir yalan…

Aleviler, kendi topraklarından defalarca sürgün edilmiş, sürgünlüğü  iyi bilen bir toplumdur. Bu nedenle savaşta toprağını terk etmek zorunda kalmış insanların gelmesine karşı olmak şöyle dursun, onları ağırlamak, yaralarını sarmak için çaba harcarlar.

Altını çizmek lazım, bölgede yaşayanlar savaş mağdurlarının gelmesine değil orada bir Nusra-Işid kampı kurulmasına karşı. Daha önce kurulan kamplardaki Işid varlığı düşünülürse, yıllarca katliamların travmasını atlatamayan bölge halkının gösterdiği tepki son haklı.

Özetle Maraşlılar, mültecilerin gelmesine karşı değil kendi topraklarında mülteci olmaya karşı direniyor. Coğrafya sadece dağ, taş, yollar değildir. Coğrafya orada yaşayan halkın tarihidir, hikayesidir, kaderidir. Bu proje Maraşlıları geçmişlerinden, topraklarından, ziyaretlerinden, mezarlarından koparmaya dönük bir projedir. Halk yüzlerce yıldır süren katliam ve asimilasyon politikalarına karşı, tarihini, toprağını ve inancını koruyor.

EN SON EKLENENLER