Almanya Başbakanı Angela Merkel partisi ve ittifak kurduğu CSU, oy kaybetmesi üzerine ‘mülteci karşıtlığı’na yöneliyor. Yoğun bir mülteci göçünün yaşandığı Almanya’da ‘mülteci karşıtı’ partilerin yükselişi Merkel’i böyle bir politikaya yöneltiyor
Almanya’da 11 yıldır başbakanlık görevini yürüten Angela Merkel, önceki gün yeniden Hrıstiyan Demokratik Birlik Partisi (CDU) başkanlığına seçilirken, son anketler, partinin oy oranını halen yüzde 30’larda gösteriyor.
Merkel’in başkanlığını Eylül 2017’deki federal genel seçimler için “yararlı” olarak gören partisi CDU’da anketlerin yarattığı tedirginlik aylardır devam ediyordu.
Kasım ayından bu yana yapılan birçok anket, CDU ile Bavyera Eyaleti’ndeki kardeş partisi Hristiyan Sosyal Birlik Partisi’nin (CSU) 2013’te aldıkları yüzde 41,5 oy oranının 5 ila 10 puan altında olduklarını gösteriyor. Geçtiğimiz hafta Emnid, Forsa ve Forschengruppe tarafından yapılan anketlerde CDU-CSU’nun oy oranları yüzde 36 ve 37 civarında görünürken, INSA’nın dün yayınladığı ankette yüzde 32 olarak tespit edildi.
2005 ve 2013 seçimlerinde sol partilerin Federal Meclis’te çoğunluk oluşturmalarına rağmen CDU ile koalisyon kurmayı tercih eden Sosyal Demokrat Parti’nin (SPD) de oylarının düştüğü gözlerden kaçmıyor. Muhalefetteki Sol Parti (Die Linke) oylarını 1-3 puan arası artışla yüzde 9-11,5 arasına yükseltirken, Yeşiller’in oylarının da 2013’e oranla artış göstereceği tahmin ediliyor.
CDU-CSU’daki büyük oy kaybının nedeni olarak ise özellikle mülteci göçü nedeniyle yükselişe geçen Almanya İçin Alternatif Parti (AfD) oylarındaki yükseliş gösteriliyor.
AfD’nin mülteci göçü üzerinden oylarını arttırmasına karşılık CDU’nun kongresinde yabancılar yasasını sertleştirecek bazı önlemlerin kabul edilmesi bekleniyor. CDU, bu sayede AfD’ye kaptırdığı seçmenlerin bir kısmını geri kazanmayı hedefliyor.
BERLİN /ANF