Kars’ta komün bir şekilde işletilen ve bir bölümü kitap okuma alanı olarak kullanılan kafeden elde edilen gelir düşük gelirli öğrencelerin ihtiyaçlarını karşılamakta kullanılıyor.
Kars merkezde Mahir Bağış isimli esnaf ve Kafkas Üniversitesi öğrencilerinin ortak işlettiği kafede, adeta kapitalizmin dayattığı yaşam tarzına kafa tutuluyor. Komün bir şekilde işletilen ve bir bölümü kitap okuma alanı olarak tasarlanan kafede, bir bölümde ise öğrencilerin ürettiği el emeği ürünler sergileniyor. Kafeden elde edilen gelirin bir kısmı kafenin ihtiyaçlarına harcanırken, bir kısmı ise düşük gelirli öğrencelerin ihtiyaçlarını karşılamakta kullanılıyor.
ÖĞRENCİLERİN TALEBİNE GÖRE
Yıllarca Ankara ve İstanbul gibi kentlerde pazarcılık yaptığını söyleyen Bağış, emek sömürüsünün farkına varınca memleketime geri döndüğünü dile getirdi. Öğrencilerin talebi doğrultusunda kafeyi açtıklarını belirten Bağış, “Kentte yoz kültürün egemen olduğunu görünce bu kafeyi açma gereği duydum. Kısa bir süre sonra öğrenciler mekanı benimsedi. Bu duruma kayıtsız kalmamak adına kafeyi onlarla komün bir şekilde işletmeye başladık” dedi. Herkesin kendi servisini yaptığı kafenin kapılarının herkese açık olduğunu dile getiren Bağış, “Bu kafede işçi, işveren ilişkisi yok. İnsanlar kendi servislerini kendileri yapıyor. Özellikle öğrenci arkadaşlarımızdan ücret talep etmiyoruz. Hepsine kapımız açıktır” diye konuştu.
ÖĞRENCİLER ÜRETTİKLERİNİ SERGİLİYOR
Komün kafede zamanla öğrenciler tarafından üretilen ürünlerin sergilemeye başladığını belirten Bağış, “Bu kafede el emeği ürünler sergileniyor. El emeği ürünlerin birçoğu öğrenciler tarafından üretiliyor. Bu ürünler arasında takı çeşitleri, yağlı boya tablolar, el işi anahtarlıklar, atkı, bere ve şile bezinden üretilen ürünler var. Elde edilen gelir maddi durumu iyi olmayan öğrencilerin ihtiyaçları karşılanıyor” ifadesinde bulundu.
‘MODERN KÖLE OLMAYIN’
İnternet ve kredi kartının kullanılmadığı kafeye ilk kez gelenlerin şaşırdığını dile getiren Bağış, şöyle devam etti: “Bu şekilde insanlarda farkındalık oluşturuyoruz. Köleliliğin 19 yüzyılda kalktığını sansak da günümüzde de devam ediyor. Sadece yöntemi değişti. İnsanlar eskiden zorbalık ve tehditle köleleştiriliyordu. Bugün ise kredi kartlarıyla borçlandırılarak köleleştiriliyor. Bizim amacımız ise insanların modern kölelere dönüşmesini engellemek. İnsanlar sohbet etmek için bir araya geldikleri kafelerde daha birbirlerine selam vermeden wifi şifresi soruyor. İnternet yüzünden insanlar gün geçtikçe asosyalleşiyorlar. Bu kafede internet olmadığı için çaylarını alıp sohbet ediyorlar. Burada bulunan kitapları alıp okuyorlar.”