Kadınların iradesinin yok sayıldığı bir anayasaya HAYIR

SATİYE ÇAKMAK

AKP iktidarı, darbe girişiminden darbe üretmiştir. Binlerce siyasetçinin, akademisyenin, gazetecinin tutuklanmasıyla devam eden baskıcı ortam içerisinde Suriye’de savaşa girilmiştir. Savaşın ve şiddetli baskı ortamında anayasa düzenlemesi adı altında bu durumun pekiştirilmesi istenmektedir.

Görünen köy kılavuz istemez misali, şimdiye kadar AKP iktidarı ve onun Erdoğan şahsında temsilini bulan yöntemleri, gelecekte bizleri nelerin beklediğini açıkça göstermektedir.

Kürtler, Aleviler, Kadınlar ve çocuklar,

Medya kuruluşları, televizyonlar ve Gazeteler,

Akademisyenler, öğretmenler ve gazeteciler,

Mahkemeler, hâkimler ve savcılar,

Silahlı unsurlar, ordu ve polis,

Seçilmişler, Milletvekilleri belediye başkanları

Ve değişik görev ve kademelerindeki memurlar…

Kısacası, yaşam hakları başta olmak üzere, onlarca yıllık birikim ve emekleri gasp edilmiş insanların çaresizliği üzerinden bir seçim dayatılmıştır.

On binlerce insan bugün bu iktidar tarafından mağdur edilmişken, biz kadınların ve özelliklede Alevi kadınlarının yaşam alanlarına yeni bir saldırı söz konudur. Binlerce yıldır direnerek getirdiğimiz gelenek ve yaşam ilişkimiz ortadan kaldırılmak istenmektedir.

Erkek egemen inançların hâkimiyeti altında bulunan bir coğrafyada yaşamaktayız. Bunun içindir ki; yasaklı bir inanç olarak yaşayan Aleviler ve onun mensubu kadınlar bugüne gelmek için hayatlarını ortaya koyma pahasına tedbirler alarak bugüne gelmişlerdir.

Erkek egemen yaşam tarzı kadının sosyal yaşamı hakkında sınırlamalar getirmişse de kadın, Kızılbaş-Alevîlikte bu sınırları kısmen kırabilmiştir. Hemen hemen her inanç kadının kendisi ile eşit olduğunu ezelden beri iddia etmişse de, aslında bu görüş hem teoride hem de pratikte pek öyle olmamıştır. Sonuçları ortadadır. Gelen yeni düzenlemeler ve yapılanlar gerçekliğin resmini bizlere göstermektedir.

Yüzyıllardan beri Alevi kadınlar  bunu yaşayarak tecrübe etmiş  ve bugünde halen tecrübe etmeye de devam etmektedir. Bu bağlamda 14 yıllık AKP iktidarı genel olarak kendisi gibi düşünmeyeni ötekileştirip yok etme eğilimde bir politika gütmüştür. Özelde ise sol, sosyalist, LGBT’li, Kürt ve Alevi  kadınların  üzerindeki baskısı kendisini çok daha net his ettirmiştir.

Erdoğan iktidarı ile kadın cinayetlerinin kendisini en üst düzeyde örgütlediği bir sürece girilmiştir. Kadın mücadelesinin kazanımları bu dönemde en çok saldırıya maruz kalan, hakaret, aşağılanma alanına dönüştürülmüştür.

Bunları yaşayarak öğrenmiş biz kadınlar 12 Eylül faşist anayasasını biliyoruz. Ve bugün AKP’nin yeniden düzenlemek istediği daha baskıcı ve ötekileştiren anayasasını görüyoruz. Bunun kabul edilmesi halinde sadece kadınlar için değil, tüm toplum için intihar olacağının bilincindeyiz. Karanlığın cesaretlendirildiği ve kendisini daha derin bir şekilde örgütlediği bir alanın açılacağını herkes gibi görmekteyiz.

Onun içindir ki; kadınların iradesinin yok sayıldığı bir anayasaya HAYIR diyoruz. Hayır’ın örgütlenmesini güncel bir durum değil, hayati önemdeki bir tavır olarak görüyoruz. Haklarımızın gasp edilerek yok edilmek istendiği böylesine bir sistemin varlığının örülmesine kadınlar olarak buna rızalık vermediğimizin bilinmesini istiyoruz.

İliklerimize kadar hissettiğimiz derin bir çığlıkla HAYIR…

EN SON EKLENENLER