Camii kültürü ile bölge sünnileştirildi

Köprülü Mehmet Paşa döneminde Amasya bölgesinde cem yapan Alevileri yakalayan devlet güçlerinin kesip kuyulara attığını, bu kuyuların üzerine de camii yapıldığını söyleyen Amasya Gümüşhacıköyü sakini Emrah Parlak, bu yüzden Kabaoğuz bölgesindeki Alevi köylerinin tamamının asimile olduğunu ifade etti.

Amasya’nın Gümüşhacıköyü ilçesi Konuktepe Köyü sakinlerinden Emrah Parlak, yüzyıllardır bu coğrafyada yaşanan Alevi katliamlarına ve ötekileştirmelere ilişkin PİRHA‘ya konuştu.

“Bu bölgede Alevilerin örgütlenmesinde yaptığımız incelemelerde ya da okuduğumuz kitaplarda camii kültürü Köprülü Mehmet Paşa döneminde gelmiştir” diyen Konuktepe köyü sakinlerinden Ahmet Parlak, “Çünkü Aleviler Türkiye’nin her yerinde Osmanlı’nın zulmünden kaçmak için dağlara yerleşmişlerdir. Alevilerin yerleşim yeri genelde yolu izi olmayan devlet güçlerinin baskısından kurtulmak için sarp dağlar ve kayalıklar olmuştur” dedi.

Gümüşhacıköyü de böyle bir yerleşim yeri. Amasya’da Alevilerin büyük çoğunluğunun Kabaoğuz bölgesi denen bir bölgeye yerleştiklerini ifade eden Parlak, “Bu bölge dağlık ve o dönemlerde ulaşımı olmayan bir bölgeydi. Ve bu bölgelerde o dönemde, ‘siz tahtalarınızı, bardaklar, kaşıklarınızı, sofralarınızı üreteceksiniz bu bölgede, bunları haftada bir gün ilçeye götürüp satacaksınız. Ama oraya yerleşmek yok. Ertesi gün aynı gün köyünüze döneceksiniz’ diye şartlar vardı” ifadelerini kullandı.

“ALEVİLERİ ATTIKLARI KUYULARIN ÜZERİNE CAMİİ YAPILDI”

Köylerine döndükleri zaman geceleri gizli gizli ibadetleri olan cemleri yaptıklarını söyleyen Parlak, ancak o dönemdeki hükümet güçlerinin geceleri cem yapan dedeleri, babaları yakalayıp o obalardaki kuyulara kesip attıkları rivayetinden bahsetti.

O sürecin ardından Alevi obalarına camii yapılması kararlarının alındığını söyleyen Parlak, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Köprülü Mehmet Paşa döneminde bütün Gümüşhacıköy’deki Alevi obalarına yapılan camiilerine insanları silah zoruyla götürmeye başlıyorlar. ‘Gece ibadetlerimizi, cemlerimizi yaparken gündüz de bizi zorla camiiye götürür namaz kıldırırlardı’ diye anlatırlardı. Kabuöz’den köyünde 95 yaşlarında birisi genellikle caminin duvarına dua edermiş. ‘Neden içeri girip değil de duvara dua ediyorsun’ dediklerinde, ‘Yok, ben kesinlikle buraya giremem. Çünkü benim dedemi de kestiler, bu kuyulara attılar’ dermiş.”

Anlatılanlara göre, Köprülü Mehmet Paşa’nın döneminde Alevi ileri gelenlerinin kesilip atıldığı kuyuların üzerine camii yapıldığı yönünde.

“CEMLERDE 12 BEKÇİ NÖBET TUTARDI”

Parlak çocukluğundaki cemlere ilişkin hatırladıklarını şöyle anlattı:

“Çocukken köylerde cem yapılırken, 12 tane de bekçi dualanırdı. Bekçi köyün içine bırakılırdı. O bekçiler ceme gelen kadınların emzikteki çocuğu ağlarsa ona haber verir. Veya acil bir durum oldu mu cemden o kişileri alırdı. Bunun yanında birde 12 bekçinin şöyle bir görevi vardı: Devlet güçlerinin köye baskın yapması durumunda, o bekçiler cem yapanları dağıtmak üzere görevlendirilmişti. Ama şimdi 12 bekçi cemlerde görevlendirilmiyor. Çünkü öyle bir ihtiyaç hasıl değil.”

Parlak, Köprülü Mehmet Paşa dönemi ile birlikte yapılan camiilerin, Alevileri sünnileştirip asimile etmenin aracı olarak kullanıldığını söyledi. Camiiden çıkan hocaların cemevinde de propaganda yapmayan geldiğinin de altını çizen Parlak, “Devlet politikasının getirdiği ürünler. Bu ürünlerden birisi de bu Kapaoğuz bölgesindeki hiç Alevi köyü şuanda kalmadı. Hepsi sunnileşti. Asimile oldu. Camiilerin ve oralara atanan imamların yılın 365 günü propaganda yapıyorlar. İktidar genellikle sağ ve sunni kesimden oluştuğu için halkı onlara doğru kanalize etmeye çalışıyorlar. Böylece Alevilik asimile olmuş oluyor” ifadelerini kullandı.

Sevim KAHRAMAN/İsmet SEFER

Pirha

EN SON EKLENENLER