Yoğurtçu Parkı’nın kayıp çocuğu: Türkiye’nin tek ümidi Kürt siyaseti

Adalet ve Vicdan Nöbeti’nin tutulduğu Yoğurtçu Parkı’nda kaybolma anısı olan Prof. Dr. Kadir Cangızbay, “Türkiye’nin tek ümidi Kürt siyasetidir. Kürt sığıntı değil bu toprakların kadim sahibidir. Ermenileri yok ettik, Kürtleri de çoğalıyorlar diye yok edemiyoruz!” dedi.

Savaş, darbe girişimi, OHAL ve sonrasında yaşananlar, Kürtlerle birlikte toplumun birçok kesimini de adalet talebiyle harekete geçirdi. Yaşanan birçok olayın müsebbibi olarak gösterilen CHP bile adalet için yollara düşmek zorunda kaldı. Yıllardır adalet ve demokrasi talebiyle sokaktan hiç ayrılmamış olan Kürtler ve HDP bir kez daha adalet talebi için sokağa indiler. HDP’nin abluka altında Diyarbakır’da yaptığı eylemden sonra Vicdan ve Adalet Nöbeti’nin yeni adresi Türkiye’nin batısı Kadıköy’deki Yoğurtçu Parkı oldu.

Türkiye tarihinin yakın tanıklarından olan ve yaşananları dihaber’e değerlendiren Prof. Dr. Kadir Cangızbay’ın Yoğurtçu Parkı’na ilişkin ilginç bir anısı ortaya çıktı. Cangızbay, Kadıköylü olduğunu ve henüz 3.5 yaşında iken Yoğurtçu Parkı’nda kaybolduğunu anlattı. Cangızbay, kaybolduğu parkta HDP’nin şimdi “adalet aramasına” destek veriyor.

CHP ve Kemal Kılıçdaroğlu eleştirisiyle değerlendirmesine başlayan Cangızbay, “Kılıçdaroğlu, Türkiye’nin büyük şansızlığı, dokunulmazlık meselesinde olsun, istikşafi görüşmelerde olsun Türkiye’nin bu hale getirilmesinde çanak tutan biri oldu” dedi.

‘KÜRTLER SİLAHA MECBUR BIRAKILMAK İSTENİYOR’

Kürt siyasetine yönelik saldırıların da tek merkezden ancak çok ortaklı ve çok boyutlu olduğunu belirten Cangızbay’a bunun tek nedeninin de, “legal Kürt siyaseti tasfiye ederek, insanları ümitsizlikle silaha yönlendirmek” olduğunu düşünüyor. Cangızbay, bu saldırıların esas olarak 2009 yılında artmaya başladığını dile getirerek, “Kürt siyaseti 99 belediyeyi aldıktan 15 gün sonra bunlar toplu halde tutuklamalara başladılar. Yani ‘Sivil siyasete size yer yok, hükümetin denetimine girerseniz eyvallah yoksa sizi siyasette yok ederiz’ dediler” diye konuştu.

‘BAHÇELİ’NİN FLU GÖRMESİYLE BAŞLADI BİRÇOK ŞEY’

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin de “HDP’yi flu görüyoruz” sözlerinin de bu planın bir parçası olduğunu belirten ve Bahçeli’nin bu sözlerine, “Yaw senin gözün bozuk, git gözünü yaptır, flu falan değil, 6 milyon insanın oy verdiği temsilcileridir onlar” sözleriyle tepki gösteren Cangızbay, “Bu aynı zamanda Legalitenin bir işe yaramayacağını düşünen heyecanlı gençleri de haklı çıkartıp, bunların silaha sarılmasını, hendeğe sarılması sonucunu verdi. En büyük katiller bu heriflerdir” dedi.

‘LEGAL SİYASETİN ÖNÜ KESİLİYOR’

Ardından da darbenin tertiplendiğini dile getiren ve “FETÖ” denilen şeyin “hükümet ortağı” hatta “hükümetin” kendisi olduğunu dile getiren Cangızbay, “Bu darbe girişiminin devamı olarak legal siyasetin, sivil siyasetin, silahsız siyasettin tümüyle önünü kesiyorlar. Bu aslında ne işe yarıyor, çıkar yol olmayınca, Meclis’e girmesini, belediye kazanmasını engelliyorsun ama silahlı merkezlerle de diyaloga giriyorsun. Öte yandan da normal yollardan sivil siyaset yapılmasını da engelliyorsun. Bu çok uzun süreli bir oyun” diye konuştu.

‘BEN KAYBOLDUM ONLAR ADALET ARIYOR’

HDP’nin buna karşı yaptığı eylemlere destek veren Cangızbay, şunları söyledi: “Diyarbakır’da binlerce polisle sardılar bu eylemlerin etrafını. Şimdi de aynı şeyi bizim orada (Yoğurtçu Parkı) yapıyorlar. Ben 3.5 yaşında bu parkta kaybolmuştum. Nerede bulmuşlar beni, biliyor musun? Yoğurtçu Parkı’nda Fenerbahçe tesislerine bakarken…

SİVİL SİYASETİN ÖNÜ KESİLİYOR

Sivil siyasetin önünü keserek kriminalize etmek, insanları yargılamadan infaz etmek, yok etmek… Yaptıkları bu. 7 Haziran’dan sonra bunu yaptılar. 7 Haziran’dan sonra da 150 saldırı yaptılar. Diyadin’de çok korkunç bir tezgah düzenlediler. Oradaki ahali onları öldürsün, bunu HDP yaptı diye, milleti ayaklandıralım diye, askerleri önlerine attılar ama o güzel insanlar o yaralı askerleri sedyeler ile hastaneye yetiştirdiler.”

‘KÜRTLERE OY VERMEKTEN KURTULURUM SANMIŞTIM’

CHP ve Kılıçdaroğlu’na yönelik yaşadığı hayal kırıklığını da anlatan Cangızbay, Deniz Baykal yerine Kılıçdaroğlu CHP Genel Başkanı seçildiğinde kendisinin eşine, “Elim mahkum olarak Kürtlere oy vermekten kurtulurum” dediğini aktardı. Cangızbay, şöyle konuştu: “O espri güzeldi. Bu adam (Kılıçdaroğlu’nu kast ederek) korkak, ürkek, tipik memur kafalı bir cumhuriyet çocuğu çıktı. Bundan bir şey çıkmaz. Diğerlerinin de handikapları var. Kim çıkacak buradan. Onu da bilmiyorum” dedi.

‘KÜRTLER BU ÜLKENİN UMUDUDUR’

Her şeye rağmen Kürt hareketini “Türkiye’nin umudu” olarak gördüğünü belirten Cangızbay, şunları söyledi: “Bu yaşananlardan dolayı her gece kabus görüyorum. Türkiye’nin tek ümidi Kürt siyasetidir. Bunu da yeni söylemiyorum. Sonuçta Osmanlı’nın çok ulusluluğuna zıtlık olsun, kendi meşruiyetini sağlamak üzere rahmetli Atatürk -o da değerli bir adamdır- Türklüğü genel bir ad olmaktan çıkarıp etnik temele bağlamaya çalıştı. Ötekilerin hepsi sığıntı. Bu memleketin iki asıl sahibi vardır. Onlardan biri Ermeni’dir, onları da maşallah el birliğiyle yok ettik, diğeri de Kürtlerdir. Diğerleri sığıntıdır, o yüzden sığındığı devletin adamı olmayı tercih eder. Kürt sığıntı değil bu toprakların kadim sahibidir. Ermenileri yok ettik, Kürtleri de çoğalıyorlar diye yok edemiyoruz.”

Kenan Kırkaya – dihaber

EN SON EKLENENLER