Gaziemir’de ‘fuhuş çadırları’: Tepki çok dokunan yok

 Gaziemir “çadırlarda fuhuş” iddiasıyla çalkalanıyor. Özellikle 14-17 yaş aralığındaki çocuklar ve gençler hedef seçiliyor. Bunun için “öğrenci indirimi” yapıldığı belirtiliyor. Mahallelilerin şikayetine rağmen yetkililerin göz yumduğu iddia ediliyor.

İzmir’in Gaziemir ilçesinde yoğunlukta Kürtlerin yaşadığı bölgelere yakın olan Beyazevler Mahallesi ile Buca Oto Sanayi Sitesi arasında kalan ağaçlık alanda kurulan 5 çadırda 13 yıldır fuhuş yapıldığı, şikayetlere rağmen ise polisin bilinçli olarak buna göz yumduğu iddia edildi. Her sabah saat 11.00 sularında sarı renkli bir doğan taksi ile 35-55 yaş arası kadınların etrafı açık olan bu çadırlara getirildiğini belirten mahalle sakinleri, akşam üzeri ise kadınların yine aynı taksiyle İzmir’in Tepecik semtine götürüldüklerini belirti.

V.T. isimli genç, çadırların Arzu ismindeki bir kadının denetiminde olduğunu ifade ederek, özellikle 14 ila 17 yaş arasındaki gençlerin hedef alındığını söyledi. Mahalledeki çocukların bu çadırlara 25 yaşlarında Ömer isminde bir genç ile mahallede hurdacılık yapan ve ismi öğrenilemeyen bir şahıs tarafından yönlendirildiğini kaydeden V.T., polisin ise bilinçli olarak bu yaşananlara göz yumduğunu öne sürdü. Telefon üzeri fuhuş yapılan yeri ihbar ettiğini belirten V.T., sonrasında yaşananları ise şöyle anlattı: “İhbar ettikten yarım saat sonra polis araçları fuhuş çadırlarının etrafına geldi. Kendimizde uzaktan onlara baktık. 20 dakika kadar içeride kaldıktan sonra hiçbir şey yapmadan alandan ayrıldılar. Mahalledeki genç arkadaşlarımın çoğu ise polislerinde fuhuş yapmak için çadırlara geldiklerini söyledi. Bilinçli olarak bu çadırlara bir şey yapılmıyor. Uyuşturucu ve fuhuş bilinçli olarak mahallemize sokulmakta. Amaç Kürt halkını politik alandan çekip yoz alana sokmak. Politik duruşunu öldürmek.”

‘ÖĞRENCİ İNDİRİMİ İLE GENÇLER FUHUŞA ÇEKİLİYOR’

Polisleri çadırda fuhuş yapan kadınlarla konuşurken gördüğünü belirten A.S. (17) isimli genç, “Polislerde bizi gördü fakat hiçbir şey demedi. Polisler orayı biliyor ama hala orayı kapatmıyorlar. Para sıkıntısı olmadan 14-15 yaşındaki çocuklar oraya gidiyor. Çocukların üzerinde 10 TL dahi olsa direk içeriye alıyorlar. Fuhuş çadırındaki kadınlar ve etrafta onları koruyan erkekler mahalledeki 14-17 yaş arasındaki çocukları ‘Gelin öğrenci indirimi var. Paranız olmasa da olur’ diyerek çadırlara çekmeye çalışıyor” dedi.

‘SURİYELİ KADINLAR FUHUŞA SÜRÜKLENİYOR’

İsmini vermek istemeyen bir yurttaş, Suriyeli kadınların 5 TL karşılığında Karabağlar ilçesinde bulunan Hıristiyan Mezarlığı’nda fuhuşa sürüklendiğini ifade ederek, şöyle dedi: “Kadınları gece mezarlığın bulunduğu yere getiriyorlar. Savaştan kaçtıkları için 5 TL karşılığında fuhuşa mecbur bırakılmış durumdalar. 5 TL karşılığında fuhuş yaptıklarından kaynaklı çevrede diğer fuhuş yapan kadınların saldırılarına maruz kalıyorlar. Mezarlık içinde Suriyeli kadınlarla birlikte olanlar çoğu zamanda kadınları mezarlık içerisinde darp ediyor. Kadınlar mecbur olduğundan ses çıkartamıyorlar. Bunu orada konuştuğum bir kadın bana anlatmıştı.”

‘GENÇLER FUHUŞ, UYUŞTURUCU VE KUMAR KISKACINDA’

Mahalle sakinlerinden Mehmet Erkek, gençlerin uyuşturucu, kumar ve fuhuş kıskacında olduğunu dile getirerek, yetkililerin biran önce bu duruma müdahale etmesini istedi. Hedefin gençler olduğunu vurgulayan Erkek, “Fuhuş çadırlarına karşı mahalle olarak ayağa kalkmamız lazım. Mahallemizde bu tip şeyleri istemiyoruz. Gençlerimizin geleceği için çok kötü bir örnek. Bu konuya el atılması gerekiyor” diye belirtti.

‘BU ÇADIRLARDAN YETKİLİLERİN HABERİ VAR’

Bir diğer mahalle sakini Mustafa Şengit, uyuşturucu madde kullanan gençlerin polislerle sürekli diyalog halinde olduğunu ancak bu duruma hiçbir şekilde müdahale edilmediğini söyledi. Şengit, “Az ilerimizde ağaçların altında fuhuş çadırları bulunmakta. Bu rahatsız eden bir durum. Yetkililerin çadırlardan haberi var. Geçen sene çadırlar mahallenin tepkisi üzerine kaldırıldı fakat aynı gün tekrar kuruldu. Polis ekiplerin çadırların etrafında durduğunu, çadırlara gittiğini, gidip çadırdaki kadınlarla konuştuklarını görüyoruz. Bu çadırlar çekirdekten Kürt çocuklarını asilime etmek amacıyla kurulan çadırlardır. Bilinçli bir şekilde çocuklarımız bulaştırılıyor” diyerek tepki gösterdi.

‘DEVLET GÖZ YUMMAKTA’

Psikolog Doğan Korkmaz ise, fuhuş ve uyuşturucu ile Kürt çocukları ve gençlerinin hedef alınmasının tesadüf olmadığını ifade ederek, “Kürdistan’da kirli savaş konsepti gereği devlet, Kürdistan’da bir süre adli ve yüz kızartıcı suçları görmezden gelerek kapkaç, fuhuş, hırsızlık, uyuşturucu madde kullanımı vs gibi suçların yaygınlaşmasına neden olmuştur. Devlet, gençlerin siyasete bulaşmaktansa böyle kirli işlere bulaşmasına göz yummaktadır. Bütün bunlar göz önüne alındığında İzmir Buca’da fuhuş çadırlarının, Kürt mahallelerinde uyuşturucu satıcılarının varlığı ve bunlara devletin hiçbir şekilde müdahalesinin olmaması daha anlaşılır hale gelmektedir” dedi.

Kürt mahallerinde ergenliğe yeni girmiş çocuk ve gençlerin bu şekilde pasifize edilmesinin birçok soruna neden olduğunu kaydeden Korkmaz, “Uyuşturucuya ve fuhuşa yönelmenin toplumsal sonuçları olabileceği gibi gençlerin fiziksel ve ruhsal gelişimine de olumsuz etki edeceği açıktır. Fuhuşa yönelen gençlerin birçoğunda ayrıca kadına yönelik bakış açısında ciddi problemler yaratacağı da görülebilir. Bu ikilemin kültürel olarak doğuracağı sonuç da iyi ve kötü kadın ayrımıdır. Reich’e göre cinselliğin alçaltıcı duyumla yüceltilmiş aşk arasında bölünmesi burjuva ahlakın ikiyüzlülüğüdür” ifadelerini kullandı.

‘TOPLUMSAL BİR MÜCADELE ÖRGÜTLENMELİ’

Bunlarla baş etmek için siyasal ve toplumsal alanda örgütlü bir mücadelenin yaratılması gerektiğinin altını çizen Korkmaz, şöyle devam etti: “Bireysel gerçekleştirilebilecek çabaların birçoğu beyhudedir. Bu yüzden en başta bireyler, aileler ve sonrasında mahalleler bunlarla mücadeleyi örgütlemelidir. Çünkü herkesin bildiği gibi fuhuş ve uyuşturucu burjuvazinin ve onların yönetim aygıtları olan devletlerin kontrolü altındadır. Onlara hem siyasal, hem toplumsal hem de ekonomik alanda kazanç sağlar. Sınıfsal çatışmaları en aza indirger, toplumsal muhalefeti engeller, bireyleri ve toplumu uyuşturur, yönetmeyi kolaylaştırır ve çok üst düzeyde kar sağlar. Bu yüzden mücadeleyi de sınıfsallaştırmak, toplumsallaştırmak ve çok geniş kitlelerce örgütlemek gerekir.”

EN SON EKLENENLER