18 yıl geçti, İstanbul hala hazır değil

Marmara Depremi’nin üzerinden 18 yıl geçmesine rağmen İstanbul’un hala olası bir depreme hazır olmadığını belirten Jeofizik Mühendisi Savaş Karabulut, 3 yıldır olası depremde ilgili sordukları soruların “gizlilik içerdiği” gerekçesiyle valilik tarafından yanıtlanmadığını söyledi.

Resmi rakamlara göre 17 bin 480 kişinin yaşamını yitirdiği 23 bin 781 kişinin yaralandığı, 505 kişinin sakat kaldığı, gayri resmi rakamlara göre ise 50 bin civarında can kaybının yaşandığı, 100 bine yakın kişinin yaralandığı 17 Ağustos Marmara Depremi’nin üzerinden 18 yıl geçti. 17 Ağustos gecesi saat 03.02’de merkez üssü Gölcük olan 7.5 büyüklüğündeki depremde yine resmi rakamlara göre, 285 bin 211 ev ve 42 bin 902 işyeri hasar gördü. Hafızalara binlerce enkaz üzerinde arama çalışması yapan ekiplerin “Sesi duyan var mı?” görüntüleri ile kazınan depremden 16 milyon yurttaş, dolaylı yollardan etkilendi.

Türkiye’de son yüzyılın en büyük depremlerinden biri olarak değerlendirilen ve depremin değil de depreme karşı önlemsizliğin tartışma konusu olduğu,on binlerce insanın canına mal olan Marmara depreminin üzerinden geçen 18 yılda, önlemler noktasında yaşanan yetersizlikler ve eksiklikler ise hala merak konusu. Aradan geçen 18 yıl içinde uzmanların ve meslek odalarının işaret ettiği önlemlerden ne kadarının gerçekleşip gerçekleşmediği 1999 Marmara depreminin yıldönümünde en çok sorulan soruların da başında geliyor.

Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) Jeofizik Mühendisleri Odası (JFMO) İstanbul Şubesi Yönetim Kurulu üyesi Savaş Karabulut, aradan geçen 18 yıla rağmen İstanbul’un olası bir depreme hazır olup olmadığını değerlendirdi.

‘KENTSEL DÖNÜŞÜM ÇÖZÜM DEĞİL’

Türkiye’nin tamamen bir deprem ülkesi olduğunu belirten Karabulut, “Kentsel Dönüşüm”ün tek başına bu iş için çözüm olmadığını söyledi. Yerli ve yabancı birçok bilim insanının Marmara’daki fay hatlarının durumunu ortaya koyduğunu dile getiren Karabulut, “Bilimsel olarak hem üniversitelerdeki araştırmacılar hem de kurumlardaki araştırmacılar boğazdan Avcılar’a kadar olası kısımda çalıştılar. Binaların aşağı yukarı durumlarını biliyorlar. Fakat sorun sadece tespit etmek ile çözülmüyor. Çözüm, bilimsel bilgiyi kullanarak somut çözüm önerileri getirip yapılaşmaya gitmek ve odaları da içine katarak bir planlamaya gitmekti” dedi. Türkiye’nin arama kurtarma ekiplerini büyüterek işi çözmeye çalıştığını aktaran Karabulut, gelişmiş ülkelerde ise daha çok depreme dayanıklı yapıların kurularak önlem alındığına dikkat çekti.

‘GİZLİLİK GEREKÇESİYLE BİLGİLER PAYLAŞILMIYOR’

Yaklaşık 3 yıldan bu yana olası İstanbul depreminde ilgili toplanma, barınma alanları, acil durum yolları ve kamu binalarının durumuyla ilgili akılda kalan soruları TMMOB JFMO İstanbul Şubesi olarak Valiliğe dilekçe yazdıklarını kaydeden Karabulut, “Fakat valilik yazılı olarak değil de AFAD’tan yetkililerin bizi yanlarına davet ederek sözlü bilgi vereceklerini söyledi. Mevcut sorduğumuz sorularımız ‘gizlilik’ içerdiği için” diye konuştu. Halktan hiçbir bilginin saklanamayacağını ifade eden Karabulut, halkı paniğe sevk etmemek adına bilgilerin saklandığını söyledi.

‘YÖNETİCİLER HAZIRLIKLI DEĞİL’

Yetkililerin daha önce 350 civarında olan toplanma alanlarının 70’e indiğini kendilerine ilettiklerini aktaran Karabulut, “Bu alanların birçoğunun da kişiye ait arsalar olduğunu ve kişilerin çoğunun da arsalarının toplanma alanı olduğundan haberi yok” diye konuştu. Planlamanın olası depremde 2 milyonun etkileneceği üzerine yapıldığını aktaran Karabulut, 20 milyonluk İstanbul’da 2 milyon rakamının gerçeği yansıtmadığının altını çizdi. Karabulut, yetkililere sordukları soruların cevapsız kalmasının yöneticilerin bu işe hazırlıklı olmadığının kanıtı olarak değerlendirdi.

‘ÖNLEM ALMAYAN YÖNETİCİLER SORUMLU’

1999 depreminde insanların parklarda yaşadıklarını hatırlatan Karabulut, şöyle dedi: “Fakat artık bu şehirde park bile yok. Yeşil alan dediğimiz alanları yapılaşmaya açıyorlar. Gireceğimiz mezarlık var mı? artık onu sormak lazım. Biz aslında geriye gidiyoruz, ileriye değil. Çözüm olarak söylenenlerin çoğu aslında ticari anlamda ülkenin ekonomisini biraz daha ayakta tutmanın sadece gereci olarak kullanıldığını düşünüyorum.”

Karabulut, İstanbul’un depreme hazır olmamasının nedeninin bilimsel eksikliklerin olmadığını ifade ederek, asıl nedenin halka deprem eğitimi vermeyen yöneticilerin olduğunu ve olabilecek yıkımlardan da önlem almayan yöneticilerin sorumlu olacağını söyledi.

EN SON EKLENENLER