AKP İKTİDARININ TEMEL YÖNETİM ARAÇLARI TOMA DOZER SİHA

Talê köyünde vurulan yurttaşların sivil olduğu net olarak ortaya çıktıktan sonra SİHA’lara toz kondurmayan AKP iktidarı, işlenen suçun ağır sorumluluğunu bildiği için suçluluk telaşıyla gerçeği ortaya çıkaranlara saldırıyor, milletvekillerini hedef gösteriyor

HDP Eşbaşkanı Serpil Kemalbay, Arakan’da yaşananların başka bir versiyonunun Kürdistan’da yaşandığını belirterek, “90’larda JİTEM’le katliam yapılıyordu, şimdi SİHA’larla’’ dedi. Kemalbay, “Bugün gözyaşı dökenler Cizre’de, İdil’de, Şırnak’ta bir katliam yapmıştır’’ vurgusunda bulunarak, “Bugün köylerde insanlar yine köy meydanlarına toplanıyor, işkence yapılıyor, kadınlar taciz ediliyor’’ değerlendirmesinde bulundu.

Kimse sessiz kalmamalı

Kemalbay, Licê, Colemêrg (Hakkari) SİHA’larla yaşanan sivil katliamlar, medyanın sessizliğine tepki göstererek, “Kimsenin bu katliamlara sessiz kalmaması gerekiyor. 90’larda bu katliamlar JİTEM ile, özel harekatla yapılıyordu. Bugün insansız hava araçlarıyla yapılıyor. Fakat biz biliyoruz ki bu karanlık dağılacak, mutlaka demokrasiden ve barıştan yana güçler, özgürlükler kazanacak. Ve işte o zaman bütün bu suçları işleyenlerden yargı önünde hesap sorulacak’’ dedi.

Toma, dozer ve SİHA iktidarı

Silahlı İnsansız Hava Araçları’nın sivil insanları vurduğunu gündeme getirmesinin ardından hedefe konulan CHP İstanbul Milletvekili Sezgin Tanrıkulu, “Kullandıkları bu yöntemlere yabancı değiliz, AKP bu yöntemleri ‘baskıcı hükümetlerden’ miras aldı’’ dedi ve şu vurguyu yaptı: “Daha önceki hükümetler de insan haklarını savunanlara karşı ölüme kadar götürecek yöntemleri denediler. Arkadaşlarımız yanı başımızda vuruldular, hapsedildiler, sürgün edildiler.”

90’lardan daha vahşiler

Tanrıkulu, “AKP’nin 15 yıllık iktidarlarının sonunda geldiği yer 90’lardan çok daha kötüdür, çok daha vahşidir, çok daha kuralsızdır. 2002 yılında iktidara geldiklerinde, özgürlük, insan hakları demokrasi iddiasıyla iktidara geldiler. Şimdi adaletsizliğin, hukuk dışılığın aktörü haline geldiler. Ben bu iktidarı TOMA, dozer ve SİHA iktidarı olarak tanımlıyorum’’ açıklamasında bulundu.

O utanç üzerlerinde

Linç kampanyasının ve hedef göstermenin cumhurbaşkanı düzeyine çıkmış olması sokağı tahrik etme amaçlıdır tespitinde bulunan Tanrıkulu, “Beni bu kadar çok hedef göstermeleriyle, ne kadar doğru bir şey yaptığımız ortaya çıktı. O utanç üzerlerine yapıştı. Şimdi başka utançlarla yüz yüzeler. Beni suçlayarak bunların sabıka kaydına işlenmesine engel olmayacaklar’’ dedi.

Linçte Kürt kimliği de etkili

Kendisine bu denli saldırılmasında Kürt kimliğinin de payı olduğunu dile getiren Tanrıkulu, şöyle konuştu: “Ben Kürt’üm. Bu kimliğim de rahatsızlık veriyor. Bu kimliğim üzerinden de ‘zaten bu böyledir’ gibi cümleleri gizli özne olarak kullanıyorlar. Bunları dile getirdiğinizde iki soru gündeme getiriliyor. Terörden mi yanasın, bizden mi yanasın? Birinin alternatifi diğeri değildir’’ değerlendirmesinde bulundu.

CHP’li Yılmaz: SİHA gerekli

CHP Genel Başkan Yardımcısı Yılmaz ise, Tanrıkulu’nun aksine “Terörle mücadelede herkesin duyarlı olması lazım, tek ses olması lazım. Terörü meşrulaştıracak en ufak bir adım içine girmemek gerekir’’ dedi ve devamında şunları söyledi: “Terörle mücadelede SİHA mutlaka gerekli. Devletin bunları kullanması meşru hakkı mı, evet. Ama aynı zamanda vatandaşı da koruma sorumluluğu var’’ açıklamasına bulundu.

Erdoğan ‘sivilleri’ görmedi

Kazakistan dönüşü SİHA saldırıları ile ilgili konuşan Erdoğan ise, Mehmet Temel’in hayatını kaybetmesi, üç sivil yurttaşın ise yaralanmasını görmezden gelerek, “İHA’yı da SİHA’yı da üretir hale gedik. Muhalefetten bir milletvekili çıkmış bundan rahatsız oluyor! Sen teröristten yana mısın yoksa benim güvenlik güçlerimden yana mısın? Bu kadar vatandaşım, askerim, polisim, subayım şehit edildi; adamın takındığı tavra bak. Savcılarımızın soruşturma açmasını da takdirle karşılıyorum’’ dedi.

HABER MERKEZİ

EN SON EKLENENLER