İnsanlığın bütün dertleri

“Onun yasaklı olduğu için gelememesi, benimse burada sizin karşısınızda olmam çok garip duygu. Bununla yaşamak bana çok zor geliyor” sözleriyle duygusal bir konuşma yapan Farhadi, Iran hükümetinden kendisi gibi ana yarışmada yer alan Panahi’nin “Three Faces” filminin gösterimi vesilesiyle gelebilmesi için izin verilmesi çağrısı yaptı. Uçağa atlayıp gelme özgürlüğünden değil, bir sinemacının filmini seyirciyle birlikte izleme hakkından bahsediyordu. Dün özel bir yuvarlak masa söyleşiyle biraraya geldiğimiz Aşgar Farhadi, önceki gün ABD Başkanı Trump’ın Iran’la olan nükleer anlaşmayı bozmasıyla ilgili “Tek bir ülkenin tüm güce sahip olması inanılmaz korkutucu” dedi, yine de ABD’nin ve dünyanın diğer yarısında aklı başında kişilerin olduğuna inanıyordu. Biz sohbetteyken yanımıza gelen başrol oyuncularından Javier Bardem “Insanlığın bütün dertlerini yüklenmiş gibi görünüyorsunuz” diyerek takıldı. Bir düğün vesilesiyle biraraya gelen aile bireylerinin bir kriz karşısında verdikleri tepkileri ve geçmişle yüzleşmelerini anlatan filmde kendisinin de az dertli görünmediğini hatırlatınca kahkahayı patlattı, ‘Neşeli oluşuma şaşıyorum” dedi.

İlk filmiyle Altın Palmiye yarışına katılma başarısını gösteren Mısırlı A. B. Shawky’nin “Yomeddine’si de ‘onca yoksulluğa ve yoksunluğa rağmen’ neşesini kaybetmeyen ve dolayısıyla şeker şurup üslubuyla ‘yürekleri ısıtan’ bir film olma derdinde. Arkada tozlu, kirli memleket manzaraları ve acımasız insanlık hallerinin gerçekliğiyle çelişen, hani 60’lardaki Sezercik filmlerini veya Kemalettin Tuğcu öykülerini hatırlatan naif bir yaklaşımla cazibe merkezi olmaya çabalıyor. Cüzzamlı bir adamın, kimsesiz bir çocukla birlikte ailesini aramak üzere yollara düşmesini anlatan film, seyicinin kendisini sevmesi adına klişelere düşmekten doğrusu hiç imtina etmemiş.

EN SON EKLENENLER