Amerika Birleşik Devletleri’nin (ABD) Almanya’daki askerlerinin bir kısmını geri çekme kararının Alman basınındaki yankıları sürüyor. Passauer Neue Presse gazetesinin yorumu şöyle:
“Trump’ın askeri bağlantılardan da stratejik düşünceden de hiçbir şey anlamadığını görenler, Cumhuriyetçi parti içlerine kadar uzanıyor. Dış politika ve güvenlik politikaları konusunda uzman kişilerin, Almanya’yı hedef alan asker çekme kararının daha ziyade Rusya ve Çin’in işine geleceği ve Amerikan çıkarlarına zarar vereceği yönünde en ince detaylarına kadar yaptıkları analizler Trump’ın umurunda bile olmadı. Almanya örneğinde Angela Merkel’e duyduğu dar kafalı nefret hâkim geliyorsa uluslararası politika onu niye ilgilendirsin ki? Beyaz Saray’ın siyasi seviyesi Trump’la birlikte dibe vurmuş durumda. Cumhuriyetçiler ve Demokratlar içindeki bilgili kişilerin karşı argümanlarla direnmesi ve Amerikan siyasi sınıfının onurunu kurtarması iyi olacaktır.”
Süddeutsche Zeitung’un aynı konudaki yorumunda ise şu satırları okuyoruz:
“Transatlantikçiler Trump’ın kötü huylu narsizmiyle bezenmiş yönetim şeklinin Kasım’daki başkanlık seçimleriyle birlikte tarihe karışacağını, böylece Almanya’dan asker çekme kararının da geri alınabileceğini umuyor. Umulur ki öyle olsun. Ancak öyle olsa bile Almanların şunu aklından çıkarmaması gerekir: Bu tür bir arkadaşlık için karşılıklı yükümlülüklerini yerine getiren ya da birlikte yeniden tanımlayan iki kişi lazım. Aksi takdirde Donald Trump gitse bile, başka bir ABD Başkanının seçmenleri önünde ‘Sayın Merkel, para ödemeniz gerekiyor’ diye bağırdığı bir durumla kolayca karşılaşılabilir.”
ABD Başkanı Trump’ın, 3 Kasım’da planlanan başkanlık seçimlerinin ertelenmesini ilk kez gündeme getirmesi de Alman basınında geniş yer alıyor. Frankfurter Neue Presse gazetesinin yorumunda Trump’ın iç politikadaki durumu irdeleniyor:
“Bir hamle bu kadar kestirilebilir olamaz. Trump, anketlerde Demokrat rakibi Biden’ın gerisinde. Koronavirüs pandemisinin 3 Kasım’a kadar sona ermeyeceğini artık o da yavaş yavaş anlıyor. Salgının bu kadar yayılmasının kimin yanlış kararları sonucu olduğunu pek çok seçmen o zamana kadar unutmuş olmayacak. Şimdi olay, seçim sonuçları üzerinde şaibe yaratmak. Sonuçta Amerikan Kongresinin seçim tarihinin ertelenmesine onay vermesi hiç olası değil. Hem ne zamana ertelenecek ki? 2021’e mi? 2022’ye mi? Tüm ABD vatandaşlarının koronavirüse karşı aşılanmış olduğu güne kadar mı? Ya da Trump’ın anketlerdeki durumu yeniden iyileşene kadar mı? Bir devlet başkanının görev süresini bahanelerle uzatması aslında gayet iyi bilinen bir strateji. Ama demokrasilerde değil.”
Berlin’de yayımlanan Tagesspiegel gazetesi ise Trump’ın niyetinin ne olduğu sorusuna yanıt arıyor:
“ABD seçimleri öyle kolay kolay ertelenemez. Başkanın göreve ne zaman başlayacağı anayasada yazılı. Trump söz konusu olduğunda sadece seçimde olası bir yenilgiye bahane mi arıyor ya da gerçekten ciddi ciddi seçimi ve sonucunu kabul etmemeyi mi planlıyor, bilmek mümkün değil. ABD için en iyi senaryo, sonucun açık arayla net olması ve bu sayede hileli oyların seçim sonucunu değiştirme ihtimalinin bulunmaması olur.
DW / BK,MK
© Deutsche Welle Türkçe