Donald Trump’ın 2016 başkanlık seçim kampanyasındaki en önemli isimlerden olan Paul Manafort’un bir Rus ajanın yanı sıra Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’e yakın iş insanlarından Oleg Deripaska ile gizli görüşmeler gerçekleştirdiği ve bilgi paylaşımında bulunduğu iddia ediliyordu. FBI özel savcılarından Robert Mueller’in soruşturma başlatması ardından Manafort, Kasım 2016’daki seçimlerden önce istifa etmek zorunda kalmıştı.
‘Russiagate’ olarak adlandırılan olaya dair ABD Senatosu’nda devam eden soruşturmada da Manafort’un Rusya bağlantılarına dikkat çekilirken, bu bağlantıların ABD açısından ‘ağır tehdit’ oluşturduğu savunuluyor. Senato İstihbarat Komisyonu’nun 3 yıl kadar süren soruşturmaya dair raporunda, Manafort’un Rus ajan Konstantin Kilimnik ile doğrudan veya dolaylı olarak iletişimde olduğu vurgulanıyor.
Raporda Manafort’un ayrıca Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’e yakın isimlerden Olege Deripaska ile de Trump’ın seçim kampanyası öncesinde ve Trump’ın ekibinde yer aldığı 6 ay boyunca iletişim halinde olduğuna dikkat çekiliyor.
Manafort’un Rusya’daki bireylere seçim anketlerinin yanı sıra Trump’ın kampanya stratejisine dair bilgiler aktardığı belirtiliyor. Aynı dönemde hem Rus askeri istihbaratı GRU’nun hem de Moskova bağlantılı internet korsanlarının Trump lehine sosyal medyada dezenformasyon kampanyası başlattığı da iddialar arasında.
Senato raporunda ayrıca Trump’ın seçim ekibinin hem Moskova’dan hem de WikiLeaks’ten Demokrat Partili Hillary Clinton’u karalamak amacıyla yardım istedikleri de savunuluyor.
Paul Manafort, aralarında Rusya yanlısı eski Ukrayna Cumhurbaşkanı Viktor Yanukoviç’in de aralarında olduğu çok sayıda ülkedeki adayların kampanyalarında yer almıştı. Ağustos 2016’da Trump’ın ekibinden ayrılmak zorunda kalan Manafort, başka dolandırıcılık davalarından aldığı 7,5 yıl hapis cezası almıştı. Manafort, Mayıs ayında Covid-19 salgını nedeniyle ev hapsine alınmıştı.