Aleviler ve ahlakî politik tutum

ZEYNEL KETE

Rıza Toplumu’nda verilen ikrar biat ve kulluk değildir, hakikat ve özgürlük arayışında yâr olanı seçmektir. Bu hakikatten hareketle Rıza Toplumu eşitlikçi, özgür iradenin esas alındığı, farklılıkların rızalıkla bir arada yaşadığı, ahlakî değerlerin esas alındığı bir toplumdur.

İkrar ve rızalık üzerine  gelişen ahlakî ve politik toplum yapısı tarihte belirli bir dönemle sınırlı kalmış, yaşanmış anılarda kalmış bir olgu değildir. Toplumsal varoluşun temel nitelikleri olarak değer kazanmıştır ve bu değerler günümüze kadar hakikat ve özgürlük arayışında bulunanların aşk düzeyinde bağlı oldukları değerlerdir. Zerdüşt peygamberin “Doğru düşün, doğru söyle, doğru yap” kelamındaki “zikir, fikir, eylem” birliği  buna karşılık gelir. Alevilerin bütün erkânlarında, “Gerçek erenlerin demi devranına aşk ile” diyerek başlamaları özgür yaşama olan ikrar iradeli duruşlarıdır. Yaşadığımız bu dem-i devranda iktidara bulaşmamış Rıza Toplumu süreklerinin en fazla ihtiyaç duydukları yaşam özgür yaşamdır.

Ahlak ve politikanın ayağa düşürüldüğü, anlamının boşaltıldığı, bir çağda yaşıyoruz. Sorunların çözümüne doğru tanımlarla yaklaşım gösterilmezse, söylenen her söz çiğ sözdür, yalan söylemektir. Kapitalist Modernist anlayış kendisini Endüstriyalizm ve ulus devlet üzerinde inşa ederken, Rıza Toplumu kendisini Ahlak ve politika üzerinde yaşatır. Bu yönüyle politika, toplumun özgürlük alanının gelişmesi, anlam ve iradece özgürlüğün sürekli yenilendiği alan olarak tanımlayabiliriz.

Ana, rıza toplumsallığının besleyicisi, var edeni, koruyucusu, eğiticisi, geliştiricisi, varlığı ve birliğinin devam ettireni olduğu için “Ana Kadın” olarak tanımlanmıştır. Alevi inancında “Kadın mürşid-i kamilullahtır, Hakk kapısıdır” denilmesi bu tarihsel hakikatten dolayıdır. Rıza Toplumu hakikatinin gelişmesi ve inşa edilmesinde Ana Kadın belirleyicidir. Bu hakikatın amaçları da araçları da edep-erkân çerçevesindedir, pîr u paktır ve ahlaklıdır. Toplumun politik hafızası güçlü bir ahlakî duruşla güncellenir. Bu yönüyle ahlak; politikanın güncellenmiş, geleneksel hale gelmiş şekli olarak tanımlanabilir.

Rıza Toplumu perspektifinde komlaşma, toplumsal gerçekleşim; kurallar, kaideler yasaklarla, baskılarla, militarist güçlerle, zora ve yalana dayalı olarak inşa edilmez, bu paradigma Nahak zihniyetin kök hücresidir. Rıza Toplumu’nda, rızalık esasi ile komlaşılır, cem olunur ve ahlak sürekli kendini canlı tutar. Bu hakikatten hareketle “Cemde keramet vardır” denilir. Keramet ise ancak gönül deryasında olur. Komlaşma, cem olma; ahlak ve politikanın sürekli yenilendiği, doğum halinde olduğu hak meydanıdır.

Yalanla, hile ile baskı, inkâr ve imha ile Nahak zihniyet ile toplum bir arada tutulmaz. Toplumsal rızalıkla yaşamak, beraber üretip beraber pay etmek ile insan toplumsallaşır, ortak ölçülerle yaşamını devam ettirir, olay ve olgular karşısında ahlakî ve toplumsal değerlere göre tutum belirler. Bu çerçevede özü eğri olan yola zarar verir, yola zarar veren düşkündür. Bundan dolayıdır ki düşkün olan derya toplumundan uzak Nahak anlayışa yakındır.

Ahlakî ve politik toplum, ikrarlı iradeli toplumdur bu toplumda dik duruş esastır. “Yürü bre Hınzır Paşa senin de çarkın kırılır/Güvendiğin padişahın gün gelir o da devrilir!” diyebilmektir. Rıza Toplumu zalimin zulmüne karşı alternatif olan bir toplum modelidir. Binlerce yıldır yaşanan zulümlere rağmen bugünlere kadar gelebilmişse direnen inanç ve toplum gerçekliğinden kaynaklıdır. Alevi toplumunun direnişi daha çok kültürel bir direniş hattıdır. Hakikat ve özgürlük arayışı dönem dönem kesintiye uğrasa da bu kültürel direniş damarından dolayı hiç bitmemiştir. Farklı zamanlarda, farklı mekanlarda, farklı arayışçıların donunda devriye olmuştur.

Alevilerin günümüzde yaşananları bilince çıkarmaları, kültürel direniş hattını canlı tutabilmeleri için öncelikle binlerce yıllık toplumsal hafızaları zaman ve mekânları ile bütünleşmeli, kendilerine giydirilen resmi ideoloji gömleğinden kurtulmaları gerekiyor. Demokrasi güçleri çoklu kazanımların eşiğine gelmişken, Rıza Toplumu hakikati binbir donda, birçok mekânda kendisini gösterirken, bütün demokrasi güçleri ile ikrar ve iradeli olmaları bugün en fazla ihtiyaç duyulan ahlakî politik tutumdur.

Rıza Toplumu ve hakikat uzakta değil, hakikat aslına rücu eder!

yeni yaşam

EN SON EKLENENLER