Sendikalar açıkladı: 1 Mayıs’ta meydanlardayız

Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK), Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK), Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB), Türk Tabipler Birliği (TTB), Karaköy’de bulunan Mimarlar Odası Büyükkent Şubesi’nde düzenlediği toplantıyla 1 Mayıs kutlama ve anma programlarını açıkladı.  “1 Mayıs” pankartının asıldığı açıklamaya DİSK Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu, KESK Eş Genel Başkanı Mehmet Bozgeyik, TTB Merkez Konsey Başkanı Şebnem Korur Fincancı ve TMMOB Yönetim Kurulu üyesi Tores Dinçöz katıldı.
Ortak açıklamayı DİSK Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu yaptı.
Geçtiğimiz sene 1 Mayıs’ın büyük kitleler halinde kent meydanlarında kutlanamadığını hatırlatan Çerkezoğlu, emekçilerin, “iş, gelir ve sosyal güvenlik” taleplerini salgın koşullarında emeğin yaratıcı gücüyle buldukları yöntemlerle dile getirdiğini söyledi.
Aradan bir yıl geçtiğini ve mevcut düzenin insanlığın temel sorunlarında yetersiz kaldığını acı bedeller ödeyerek gördüklerini dile getiren Çerkezoğlu, “On yıllardır dünya halklarına sınırsız bir emek ve doğa sömürüsü, savaşlar, ekonomik krizler, artan eşitsizlikler, yoksulluk, işsizlik dışında hiçbir şey sunmayan bu düzen Kovid-19 salgınıyla insanlığın geleceğini tehdit ediyor. Dünya kapitalist sisteminin yarattığı eşitsizliklerin ağır sonuçlarını her gün yaşıyoruz. Sağlık hizmetlerinin ve güncel olarak da Kovid-19 aşısının bir ticari meta haline gelmesinin bedelini insanlık ağır biçimde ödüyor. Ve bu koşullar altında Uluslararası Sendikalar Konfederasyonu 1 Mayıs 2021’de ‘Yeni bir toplumsal sözleşme ve herkese aşı hakkı’ mücadelesini büyütme çağrısı yapıyor” diye belirtti.

‘VAZGEÇMİYORUZ’

Sermayenin ve işverenlerin çıkarları için akıl, bilim ve milyonların sağlığının yok sayıldığını ifade eden Çerkezoğlu, açık alanlarda nefes almanın yasaklandığı, kapalı alanlarda çalışmaya zorlandıklarının altını çizdi. Çerkezoğlu, “Ne pahasına olursa olsun ‘çarklar dönecek’ inadıyla, insan yaşamını piyasaya kurban eden bir anlayışla ve aşı tedarikindeki başarısızlıkla göz göre göre hastalanıyoruz, ölüyoruz ve tükeniyoruz! ‘Böyle salgın mücadelesi olmaz’ diyor ve yaşam hakkımızdan vazgeçmiyoruz” dedi.
Sadece sağlıklarının değil, işleri ve geçimlerinin de tehdit altında olduğunu dile getiren Çerkezoğlu, “Pandemi sürecinde yurttaşlarına en az nakdi destek veren iki ülkeden biri Türkiye oldu. İşsizlik her gün yeni rekorlar kırıyor. Kod 29 ile tazminat bile alamadan işimizden ediliyoruz. Milyonlarca çalışan ve ailesi ücretsiz izin dayatmasıyla günde 50 liraya yaşamaya mahkum ediliyor. Gıda enflasyonu ile milyonlar açlık sınırının altına itiliyor. Evimize gelen faturalar kabarıyor, çarşı pazar alışverişi her gün bir öncekinden daha pahalı oluyor. Uzaktan çalışma gibi esnek çalışma biçimleriyle güvencesizlik yaygınlaşıyor” ifadelerini kullandı.
Salgın sürecinde sınıfsal eşitsizliklerin yanında toplumsal cinsiyet eşitsizliğinin de derinleştiğine dikkati çeken Çerkezoğlu, salgında kadınların omuzlarına yıkılan hane içi iş ve bakım yükünün arttığına ve kadına yönelik şiddetin tırmandığına işaret etti. Çerkezoğlu, “Kadınlar bir yandan işsizliğin, bir yandan pandemide yaygınlaşan esnek çalışma biçimlerinin ve güvencesizliğin hedefi haline geliyor. Pandemi koşullarında kadınların güçlendirilmesi gerekirken, İstanbul Sözleşmesi gibi kazanımlar iktidarın hedefi oluyor” dedi.
Tüm bu koşullarda işleri ve sağlıkları için söyleyecek çok şeylerinin olduğunu dile getiren Çerkezoğlu, şöyle devam etti:
“Taleplerimiz ve öfkemiz var. Emekçilerin umutlarını ifade edeceğimiz 1 Mayısımız var. Ancak ülkeyi yönetenler her zaman olduğu gibi talepleri, öfkeleri ve umutları yasaklarla susturmaya çalışıyor. Pandemiye dair aklın ve bilimin emrettiği tedbirleri almayanlar, zorunlu olmayan iş kollarında çalışmanın 28 gün durmasını reddedenler, hatta aldıkları kısıtlı tedbirleri bizzat kendileri çiğneyenler, lebalep kongrelerde halk sağlığı sorunu yaratanlar, 1 Mayıs yasaklarına pandemiyi gerekçe gösteriyor. Pandemi önlemleri alınarak, maske ve mesafeye dikkat ederek 30 Nisan ve 1 Mayıs 2021 tarihlerinde yapmak istediğimiz her türlü açık hava etkinliği yasaklanıyor.”
“Bu ülkenin işçi, emekçi, mühendis, mimar ve hekim örgütleri olarak bizlere, işçi sağlığı ve halk sağlığı konusunda en son akıl verecek olan, ülkeyi yöneten siyasi iktidardır” diyen Çerkezoğlu, sözlerini şu ifadelerle sürdürdü:
“Hastanelerin yoğun bakımları tıka basa dolmuşken, resmi rakamlarla her gün 300’ün üzerinde insanımızı kaybedip yüz kişiden en az biri enfekte iken; elbette bizler aklın ve bilimin emrettiği doğrultuda hareket edeceğiz. İktidar gibi sorumsuz davranmayacak, taleplerimizi pandemi koşullarına uygun olarak yükselteceğiz. Akıl ve bilim dışı siyasi yasaklara değil; aklın, bilimin ve mücadelemizin gereklerine uygun olarak hareket edeceğiz.”
Sağlıklı, güvenceli ve insanca bir yaşam için “Her gün 1 Mayıs” diyeceklerini ve 1 Mayıs haftası boyunca taleplerini ifade edeceklerini söyleyen Çerkezoğlu, yaygın bir biçimde işyerlerinin önlerinde ve meydanlarda olacaklarını belirtti. Çerkezoğlu, 30 Nisan’da İstanbul Taksim’deki Kazancı yokuşunda her sene gerçekleştirdikleri anma etkinliği ile 1 Mayıs 1977 katliamında yaşamını yitirenleri anacaklarını ifade ederek, tüm anma programlarını salgın koşullarına uygun biçimde planlayacaklarını söyledi. Çerkezoğlu, “Aynı gün ülkenin dört bir yanında en yaygın biçimde işyerlerinde 1 Mayıs kutlamalarını ve alanlarda basın açıklamalarımızı gerçekleştireceğiz. 1 Mayıs günü de çalışmakta olan emekçileri işyerlerinde, çalışmayan milyonları da evlerinde, balkonlarında, sokaklarında, sosyal medyada 1 Mayıs coşkusunu çeşitli biçimlerde büyütmeye çağıracağız” şeklinde konuştu.
Ülkeyi yönetenlere, “Akıl dışı, bilim dışı ve hukuk dışı engellemelere kalkışmayın” diye seslenen Çerkezoğlu, “1 Mayıs engellenemez! Çalışırken bulaşmayan ama 1 Mayıs kutlarken bulaşan bir virüs tespit edilmemiştir. Aklı başında herkesin teslim edeceği gibi çalıştığımız her gün ve çalıştığımız her yerde 1 Mayıs’ı da kutlayabiliriz ve kutlayacağız” dedi.

EMEKÇİLERİN HEDEFLERİ

1 Mayıs 2021 gününde yaygın biçimde sağlıklı, güvenceli bir şekilde yan yana geleceklerinin altını çizen Çerkezoğlu, taleplerini ise şu şekilde sıraladı:
 “* Herkese aşı, herkese gelir desteği sağlanmalı, acil ve zorunlu işler dışında 4 hafta çarklar durdurulmalıdır!
 * Çalışırken hastalanan emekçiler için COVID-19 iş kazası ve meslek hastalığı olarak kabul edilsin!
 * Kod 29 ve ücretsiz izin zulmüne son!
 * İşsizlik Sigortası Fonu kaynakları patronlara değil işçilere ve işsizlere!
 * Asgari ücret üzerindeki tüm vergi ve kesintiler sıfırlansın!
 * İşsizliğe karşı kamu istihdamı artırılsın, hukuksuz biçimde işten çıkarılan kamu emekçileri işlerine iade edilsin, çalışma süreleri azaltılsın.
 * Doğa katili projelere, Kanal İstanbul’a, betona, savaşa, silahlanmaya, sermayeye değil aşıya ve sosyal desteklere kaynak!
 * Az kazanandan az, çok kazanandan çok vergi alınsın! Zorunlu mallarda ve elektrik, su, doğalgaz, iletişim faturalarında dolaylı vergiler sıfırlansın.
 * Örgütlenme, özgür toplu sözleşme ve grev hakkı önündeki tüm engeller kaldırılsın!
 * İstanbul Sözleşmesi Yaşatır. 6284 sayılı yasa etkin şekilde uygulansın, Uluslararası Çalışma Örgütü’nün İşyerinde Şiddete Karşı 190 sayılı sözleşmesi onaylansın!”

‘BU DÜZEN YAŞAMI TEHDİT EDİYOR’

Düzenin yaşamı ve gezegeni tehdit eden bir felakete dönüştüğünü belirten Çerkezoğlu, felakete dönen düzenin zulümle ayakta tutulmak istendiğini söyledi. Çerkezoğlu, Bu felakete son vermek, insanlık için yeni bir başlangıç yapmak, eşitliğin, özgürlüğün, adaletin, demokrasinin egemen olduğu, kardeşçe, barış içerisinde yaşayacağımız yeni bir toplumsal düzen kurmak ellerimizdedir” dedi.
Ardından söz alan TTB Merkez Konsey Başkanı Şebnem Korur Fincancı, iktidarların krizi fırsata çevirmekte başarılı olduğunu dile getirerek, “Bizim iktidarımız ise zaten fırsatlardan beslenmektedir” dedi.  Açık alanlarda mesafeyi koruyarak seslerini duyurabileceklerini ifade eden Fincancı, “Bunun bir örneği geçen hafta cuma günü Ankara’da Ulus Meydan’ında oldu. Siyah kurdelelerimiz ile yitirdiğimiz 4 yüzü aşkın sağlık çalışanlarımızın andık. Böyle eylemler mümkün biz alanları mesafemizle doldurarak sesimiz yükseltebiliriz” diye konuştu.
KESK  Eşbaşkanı Mehmet Bozgeyik, İçişleri Bakanı ve yasak kararı veren İstanbul Valisi’nin katıldığı cenaze törenini hatırlatarak, “İşte salgın bu cenazelerde yaygınlaştı” dedi.  Bir yıldır salgın koşullarına uyarak eylem ve etkinlikleri gerçekleştirdiklerini ifade eden Bozgeyik, “1 Mayıs günü de Türkiye’nin her yerinde işçilerle bir araya gelerek taleplerimizi paylaşacağız” diye belirtti.
Mimar, mühendisler olarak sürecin farkında olduklarını ifade eden TMMOB Yönetim Kurulu üyesi Tores Dinçöz ise, “Meydanlarda maskelerimizle, mesafe korunarak bu virüsün  hiçbir şeye engel olmadığını gördük. Çeşitli cenazelerde virüsün bulaşmadığını ama emeğin bayramında bulaşacağı varsayımı koca bir yalandır. Emeğin bayramını kutlamak için 30 Nisan ve 1 Mayıs’taki anma ve etkinliklerimizi talep etmiyoruz, istiyoruz. Bu bizim kararımızdır” ifadelerini kullandı.

 

EN SON EKLENENLER