Gazeteci Ömer Çelik için AİHM’e başvuru

Redhack’in Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Berat Albayrak’ın maillerine ilişkin haberleri nedeniyle 147 gündür tutuklu bulunmasına rağmen iddianamesi henüz hazırlanmayan gazeteci Ömer Çelik için AİHS’in 3, 5, 10 ve 13. maddelerinin ihlal edildiği belirterek, AİHM’e “acil talepli” başvuru yapıldı.

Redhack’in yayınladığı Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Berat Albayrak’ın maillerine ilişkin haberler nedeniyle İstanbul merkezli 25 Aralık 2016 tarihli yapılan baskınla KHK ile kapatılan Dicle Haber Ajansı (DİHA) Haber Müdürü Ömer Çelik ve muhabiri Metin Yoksu, Diken eski haber editörü Tunca Öğreten, Etkin Haber Ajansı (ETHA) Sorumlu Yazı İşleri Müdürü Derya Okatan, BirGün Gazetesi Muhasebe Sorumlusu Mahir Kanaat ve Yolculuk Gazetesi Sorumlu Yazı İşleri Müdürü Eray Sargın gözaltına alınmıştı.

24 günlük gözaltı süresinin ardından Ömer Çelik, Tunca Öğreten ve Mahir Kanaat “Örgüt üyeliği” iddiasıyla tutuklanırken, Derya Okatan, Metin Yoksu ve Eray Sargın da serbest bırakıldı. 147 gündür tutuklu bulunan gazetecilerin iddianamesi ise henüz hazırlanmadı. Aynı soruşturma kapsamında Die Welt gazetesi muhabiri Deniz Yücel de 116 gündür tutuklu bulunuyor.

GAZETECİ ÇELİK İÇİN AİHM’E BAŞVURULDU

Deniz, Öğreten ve Kanaat için AİHM’e yapılan başvuruların ardından Çelik içinde AİHM’e başvuru yapıldı. Avukatlar Özcan Kılıç ve Sercan Korkmaz tarafından yapılan başvuruda Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin (AİHS) 3., 5., 10. ve 13. maddelerinin ihlal edildiği belirtildi. Başvuruda, gözaltına alındığı sırada Çelik’e polis tarafından haksız, yersiz ve gereksiz nedenlerle şiddet uygulandığı, darp edildiği, aşağılayıcı ve onur kırıcı davranış ile hakaretlere maruz kaldığına yer verildi.

Başvuruda ayrıca, Çelik’e yönelik darp ve kötü muamele ile ilgili olarak adli tıp doktoru tarafından düzenlenen rapor örneklerinin “kısıtlılık kararı” gerekçe gösterilerek avukatına ve kendisine verilmediğine yer verildi.
Çelik’in 24 gün gözaltında tutulmasına da yer verilen başvuruda, AİHS’in 3. Maddesi’nin ihlal edildiği belirtildi.

AİHS’İN 5. MADDESİ İHLAL EDİLDİ

Başvuru da, AİHS’in 5. maddesi’nin 1, 2, 3 ve 4. paragraflarındaki kurallar ile güvence altına alınan “Kişi özgürlüğü ve güvenliği” hakkının ihlal edildiğine atıfta bulunuldu. Çelik’in tutukluluğuna yaptığı haberler ile sosyal medya paylaşımlarının gerekçe gösterildiğine yer verilen başvuruda, Çelik’in tutuklandığı güne kadar yaptığı haberler hakkında herhangi bir soruşturmanın başlatılmamasına dikkat çekildi.

‘KARARLAR KEYFİ VE SİYASİ’

Yargının tüm birimleri ile siyasi iktidarın etkisi altına girdiği ifadesine yer verilen başvuru da, “Bu bağlamda uygulamaların hukuka uygunluğunun denetiminin objektif ve şeffaf olarak gerçekleşmesinin mümkün olmadığı, kararların ‘keyfi’ ve ‘siyasi’ nitelik taşıdığı açıktır” denildi. Çelik’in yaklaşık 6 aydır tutuklu olduğu hatırlatılan başvuruda, “Hakkındaki suçlamalar henüz bir iddianameye konu edilmemiş, dava açılmamış, yargılama süreci başlamadığı için iddia ve suçlamalara ilişkin savunma yapabilmesi mümkün olamamaktadır. Başvurucu avukatı aracılığı ile tutuklama kararının hukuka ve Sözleşme’ye aykırı olduğunu savunarak, kararı veren İstanbul 8. Sulh Ceza Yargıçlığı’na itiraz başvurusu yapmıştır. İstanbul 8. Sulh Ceza Yargıçlığı bu talepleri ret ederek, itirazı incelemek üzere dosyayı, İstanbul 9. Sulh Ceza Yargıçlığı’na göndermiş, bu mercii ‘tutukluluk halinin devamına’ karar vermiştir. Bu merciler tarafından verilen kararlar, başvurucu ve avukatının dahil olabildiği bir duruşma yapılmadan, dosya üzerinden yapılan inceleme sonucu verilmiştir.

Özellikle belirtmek isteriz ki; Tutuklama kararını veren ve yine tutukluluğa yapılan itirazı inceleyen her iki mercii de ‘mahkeme’ niteliği taşımamaktadır. Dolayısıyla bu makamlar tarafından yapılan işlemler de ‘yargılama işlemi’ olarak değerlendirilemez. Bu bağlamda; başvurucunun -avukatının dosya içeriğini görebilmesi, suçlamaların dayandırıldığı delilleri tartışabilmesi, lehine olan delilleri ortaya koyması, hukuki konumu ve tutukluluğuna ilişkin argümanlarını ortaya koyması, savunmasını yapabilmesi ve serbest bırakılması için bu aşamada bir mahkemeye başvuru yapma olanağına sahip değildir” ifadesine yer verildi.

İÇTÜZÜĞÜN 41. MADDESİ’NE GÖRE ELE ALINMALI

Başvuruda, mesleki faaliyet kapsamında yapılan haberlerin, çekilen fotoğrafların “açık kaynak” olarak tabir edilen haber ajansına ait sitede yayınlanması, kişisel hesaplar üzerinden toplum ve kamuoyu ile paylaşılmış olmasının “Yasadışı örgüt üyeliği” ve/veya “Propaganda” suçlamasına gerekçe yapılarak tutuklama kararı verilmiş olmasının kabul edilemez olduğunu vurgulandı.

Başvuru da, başvurunun içtüzüğün 40. maddesi gereğince Yüksek Sözleşme’nin tarafa acilen tebliğine ve İçtüzüğün 41. maddesine göre öncelikle ele alınması talep edildi.

EN SON EKLENENLER