Adalet Zemini: Ortak bir zeminde büyük bir eylem planlanmalı

Ankara’dan İstanbul’a yapılan Adalet Yürüyüşü’nün ardından bundan sonra ne yapılması gerektiğini değerlendiren Adalet Zemini aktivisti Cihangir İslam, herkesin katılacağı ortak bir zeminle büyük bir eylemin planlanması gerektiğini belirterek, “Çıtayı yükseltelim” dedi.

Ankara’dan İstanbul’a yapılan Adalet Yürüyüşü’nün ardından yaklaşık 2 milyon kişi Maltepe’deki mitinginde bir araya geldi. Mitingde Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu 10 maddelik bir deklarasyon açıkladı. Bundan sonra ne yapılacağı tartışmaları devam ediyor. Yürüyüşe ilk günden itibaren dahil olan Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile ihraç edilen akademisyen ve Adalet Zemini aktivisti Cihangir İslam, miting sonrası yapılması gerekenlerin herkesin katılacağı bir zeminde kararlaştırılması görüşünde.

Yürüyüşe KHK ile işinden ihraç edilmiş bir akademisyen olarak ve açlık grevindeki Nuriye Gülmen ile Semih Özakça için katıldığını belirten İslam, “Yürüyüş çok iyi bir tecrübe oldu. Çok farklı kesimden gelen insanlar birbirlerini tanıdı. Bu insanların hepsi bir şekilde AK Parti hükümeti tarafından bir mağduriyet görmüş veya bir kenara itilmiş, ihmal edilmiş insanlardı. Son derece barışçı bir yolculukla başladık ve mitingle bitirdik. Kimsenin burnu kanamadı. Taş atanlara gül attık, arkamızda bir tane pet şişe bile bırakmadık. Demek ki böyle birtakım eylemler de yapılabiliyor. Sonuç güzel bir adalet talebiydi” dedi.

‘ÇITAYI YÜKSELTELİM’

Gezi Direnişi ve referandum ile ortaya çıkan “Hayır” dinamiği gibi bir ruhun Adalet Yürüyüşü’nde bir araya geldiğini belirten İslam, “Bunun devamı gelmeli ama nasıl gelmeli? Bunu yine sadece bir partinin çatısı altında değil. Adeta Türkiye’nin bütün insanlarını temsil eden bu çıtayı daha da yükseltmek ve bu ülkeye hukuk devleti gelene kadar adaleti işlerliğe kavuşturarak getirilmeli. Adalet ilkesi en yüksek ilkedir. Buradan bir başlangıç yapılmıştır ve devamının gelmesi bence çok hayırlı olacaktır” dedi.

‘BÜYÜK BİR EYLEM DÜZENLENMELİ’

Yürüyüş ile hükümetin karşısında adaleti isteyen iştahlı ve daha farklı eylemlerden kaçınmayacak en az yüzde 50 kitle olduğunu belirten İslam, “Ben bu yüzde 50’nin yükseldiği kanaatindeyim. Çünkü momentum şuanda Türkiye’de bir arada yaşama iradesinde olan insanların tarafına geçmiştir. Bu, Türkiye’nin siyasi tarihinde alt yapıda bir kırılma noktası ve çatlaktır. Bunu yüzde yüze çıkarmanın yollarını arıyoruz. Hep birlikte bunun üzerine düşünüyoruz. Yine böyle son derece büyük bir eylem olmalı, herkesi kuşatmalı, barışçıl olmalı. Bugün için bunu söylemek çok erken; ama tabandan gelen talepler hepimiz tarafından değerlendirilir ve bu herkese açık olan bir platforma elbette sunulur” diye konuştu.

‘DEVAMI MUTLAKA GELECEKTİR’

Adalet Zemini olarak da bundan sonra belirlenecek yol ve yöntemlere katkı sunmaya hazır olduklarının altını çizen İslam, “Biz burada ciddi bir eylem ortaya koyduk. Dünyanın en barışçıl, en sürekli ve soylu eylemi olarak ortaya koyduk. Devamı mutlaka gelecektir; ama şu aşamada hükümetin reaksiyonlarını bir görmek lazım. Hukuk devletine dönüşte, adaletin tekrar tesisinde elbette biz iktidardakilere de elimizden gelen yardımı, bu konuda atacağı adımlardaki desteğimizi esirgemeyiz. Hepimizin özlemi, bir hukuk devleti düzenine tekrar dönmek, suçlu ve suçsuzun ayrımını ortaya koymak” dedi.

‘BUNDAN SONRA NELER YAPILACAĞI BİRLİKTE KARARLAŞTIRILMALI’

Bundan sonra ortaya çıkan ve milyonları bir araya getiren toplumsal dinamiğin diri tutulabilmesi adına hem CHP’nin hem de destek olan tüm yapıların birlikte atacakları adıma bağlı olduğunu ifade eden İslam, son olarak, “Yürüyüş esnasında da önerilerim oldu. Hemen bir istişare toplantısı yapılmalı ve ne yapılacağı birlikte kararlaştırılmalı. Ben bu konuda adım atacaklarını bekliyorum. Şu olayı bir hazmetmeli. Bir analiz etmeli ve bunu nereye evriltebileceğimizi iyi hesap etmeliyiz. İçten bir eylem olmalı ve insanın kalbinden gelen bir eylem olmalı. Herkese açık ve eşitlikçi olmalı. Adaleti gözetmeli. İnsandan yana olmalı ve bir arada yaşamayı vurgulamalı. İşte o zaman o toplumsal dinamik de korunmuş olur” çağrısında bulundu.

Necla Demir – dihaber

EN SON EKLENENLER