10 Ekim davasında polislerden çelişkili ifade: Sanık tanıyor, tanık tanımıyor

Emek ve meslek örgütlerinin düzenlediği “Barış Mitingine” yönelik DAİŞ’in gerçekleştirdiği 10 Ekim Ankara Gar Katliamı davasının 6. duruşması görülmeye başlandı. Ankara 4. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşma için Ankara 10 ve 11. Ağır Ceza Mahkemelerinin duruşma salonu kullanılıyor. Duruşmaya, Türkiye’nin dört bir yanından kayıp aileleri, katliamda yaralananlar, SYKP Eş Genel Başkanı Tülay Hatimoğulları, EMEP Genel Başkanı Selma Gürkan, KESK Eşbaşkanları Aysun Gezen ve Mehmet Bozgeyik, CHP milletvekilleri Ali Şeker, Mahmut Tanal, Veli Ağbaba, Orhan Sarıbal, Şenal Sarıhan, KESK’e bağlı sendikaların yöneticileri, HDP Milletvekili Mehmet Ali Aslan izleyici olarak katıldı.

Duruşmaya bir sanık avukatı ve çok sayıda mağdur avukatı katıldı. Güvenliğini çok sayıda jandarma ve çevik kuvvet polisinin sağladığı duruşma salonuna Mahmut Tanal polislerin silahlarıyla mahkeme salonuna girmesine “Sıkıyönetim döneminde dahi silahların gölgesinde duruşma yapılmadı” diyerek, tepki gösterdi. Mahkeme heyetinin salona gelişiyle duruşmaya geçildi.

Sanık Suphi Alpfidan’ın “DAİŞ hakkında kendilerine bilgi taşıyordum” dediği polisler Tahir Sarıışık ve Beyazıt Bestami Duman duruşmaya getirildi. Beyanları alınan Tahir Sarıışık, “Daha önce hiç terörle mücadelede çalışmadım, istihbarat şubede çalıştım” dedi. Suphi Alpfidan’ı tanımadığını söyleyen Sarıışık, “Kendisini daha önce hiç görmedim mahkemeye çağırıldığımı da bilmiyordum” şeklinde konuştu.

Sanık Suphi Alpfidan da Sarıışık’ı ilk defa gördüğünü söyledi. Sanık Alpfidan’ın avukatı Deniz Akın’ın sorularını yanıtlayan Sarıışık, öldürülen polis memuru Hüseyin Gümüş’ü tanıdığını belirtti. Sarıışık, istihbarat şubede “Ertuğrul” takma ismini kullandığını kabul etti.

Avukatların sorularını yanıtlayan Sarıışık, IŞİD davalarına bakmadığını söyledi. Mahkeme salonundaki sanıkları tanımadığını dile getiren Sarıışık, “Polis Beyazıt Bestami Duman’ı tanımam” dedi. Hüseyin Gümüş’ün evde vurulduğunu duyduğunu söyleyen Sarıışık’a “Peki, basına neden sokakta öldürüldü diye yansıdı” sorusuna cevap veremedi.

Alpfidan’ın bilgi taşıdığını iddia ettiği polis memuru Hüseyin Gümüş, şüpheli bir şekilde öldürülmüştü.

Daha sonra dönemin Ankara Terörle Mücadele Şube Müdür Yardımcısı Beyazıt Bestami Duman’ın ifadesine geçildi. Tanık Duman da, sanık Suphi Alpfidan’ı tanımadığını iddia etti. Ancak sanık Alpfidan, Duman’ı tanıdığını kendisine Halil İbrahim Durgun hakkında bilgi verdiğini söyledi. Duman, 15 senedir Antep’te görev yaptığını ve Antep halkının kendisini tanıdığını ifade etti.

Sanık Suphi Alpfidan ifadesinde, “Nasıl bir tiyatronun içindeyim bilmiyorum. Ben tanıyorum bu polisi gidip kendisine bilgi verdim. Emniyetteki kamera kayıtları çıkarılsın, benim görüştüğüm görülecektir. Karakolun çoğu beni tanır, tanık da beni çok iyi tanır. İşyerimi de bilir, ama neden tanımazlıktan geliyorlar, bilmiyorum. Kimi korumaya çalışıyorlar bilmiyorum” şeklinde konuştu.

Adını Google’a yazarken mahkemede adının geçtiğini öğrendiğini iddia eden Duman, “Ben Tahir Sarıışık’ı tanırım, kendisi bizim üst birimde çalışır” dedi. Sarıışık’ın kendisini tanımadığının sorulması üzerine Duman, “Bilemem ben onu tanırım, yan odamızdadır, zaten o da beni tanır” şeklinde konuştu.

Hüseyin Gümüş’ün öldürülmesi olayını bildiğini söyleyen Duman, “Hüseyin evde öldürüldü” dedi. Basına “Sokakta öldürüldü” diye bilgi verildiğinin hatırlatılması üzerine Duman, “Bilemiyorum, ben evde şehit edilmiş diye biliyorum” ifadelerinde bulundu. Mehmet Kadir Cebael’in bitişik atışla öldürülmesinin sorulması üzerine Duman, “Demek ki yakın mesafede çatışma olmuş” diye cevap verdi.

Duman’a sorulan “Antep’te DAİŞ militanları hastanelerde ameliyat edilmiş siz de gidip hastane önünde fotoğraf çekmişsiniz ancak bu kişiler daha sonra gidip tekrar sınıra bırakılmış. Neden gözaltına almadınız” sorusuna Duman, “Kimin DAİŞ kimin ÖSO olduğunu anlayamıyorduk” diye cevap verdi.

Daha sonra söz alan Avukat Ahmet Özdel tanık Beyazıt Bestami Duman hakkında suç duyurusunda bulunulmasını talep etti.