Öngörüleri bir bir çıktı

Ailesi, avukatları ve İmralı Heyet’i ile görüştürülmeyen ve ağır tecrit uygulanan PKK Lideri Abdullah Öcalan için yapılan tüm başvurular cevapsız bırakılmaya devam ediyor. Öcalan ile son görüşen avukatlardan Ömer Güneş, tecride karşı hukukçulara ortak tavır çağrısı yaptı

Ağır tecrit koşulları altında kendisinden haber alınmayan PKK Lideri Abdullah Öcalan ile görüşmek için avukatları ve ailesinin başvuruları sonuçsuz bırakılırken, Kürt halkı dört parçada tecride karşı eylemliliklerine devam ediyor. 2005’ten 2011’e kadar Öcalan ile birçok kez görüşme gerçekleştiren avukatlarından Ömer Güneş, Öcalan’ın öngörülerinin bir bir çıktığına işaret etti.

En son 4 avukat görüştü

PKK Lideri ile avukatları 27 Temmuz 2011’den beri görüştürülmezken, Öcalan ile en son görüşen 4 avukattan biri olan Güneş, son görüşmelerini ve İmralı tecridine ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Öcalan ile ilk olarak 30 Kasım 2005’te görüşen Güneş, o görüşmenin de 6 aylık tecrit sonrasında yapıldığını vurgulayarak, görüşmede kayıt sisteminin de ilk kez uygulandığını söyledi.

‘Zihnimi kimse tutsak edemez’

Öcalan ile 81 görüşme yaptığını belirten Güneş, 2006-2007 ve 2008 yıllarında psikoloji bir atmosfer olmasına rağmen Öcalan’ın morali ile bu atmosferi dağıttığına vurgu yaparak, bir anısını ise şöyle akardı: “Barış Anneleri ‘Öcalan’ın özgürlüğü için yürüyoruz’ diye açıklama yapmışlardı. Bunu gazetede okumuştu ve demişti ki, ‘Benim için yürüyüş yapmasınlar, ben zaten özgür bir insanım. Hiç kimse zihnimi tutsak edemez. Öncelikle Kürtler zihnen özgür olmalı.’”

Daha 2007’de söyledi ve çıktı

Öcalan’ın öngörülü biri olduğunu belirten Güneş, 20 yıl Ortadoğu’da kaldığını ve bu yüzden bu coğrafyaya dair her şeyi tanıdığını dile getirdi. Güneş, “Devletlerin karakteristik özelliklerini ve taktiksel olarak hangi yöne doğru evirildiklerini biliyordu. Bütün bu bilgi birikimi, O’nda çok ciddi bir öngörü yetisini geliştirmişti. Şengal olayını 2007’de söylemişti. 2014’te İŞİD’in Musul’dan sonra ilk yöneldiği yer orası oldu” diye konuştu.

‘Canından bir parça gidiyordu’

Öcalan ile 2007’de yaptıkları bir görüşmeden bahseden Güneş, sivil ölümlere öfkelendiğini belirterek, “Görüşmede ‘Ölümleri durdurun’ diyerek, yüksek sesle haykırdı. Ölümlere sanki canından bir parça alınmış gibi üzülüyordu” dedi.

Tehlikelerin farkındaydı

2009’daki Oslo sürecine de değinen Güneş, Öcalan’ın o dönem devlet yetkililerine, “Gerçekten bu görüşmeyi yürütebilir misiniz? Barış, savaştan daha zordur” dediğini aktararak, “Fetullah Gülen grubu, Ergenekon diye tabir edilen siyasal kesim, hükümet içerisinde çok ciddi bir grup, MHP ve birçok kesim Oslo görüşmelerine karşıydı. Sayın Öcalan bunların birer tehlike olduğunu ve sürekli engellemeler çıkarabileceğini düşünerek, çok aktif bir biçimde sürece müdahil oldu” dedi. Güneş, ancak Öcalan’ın elinin güçlendirilmediğini ve daha sonra ise, Oslo sürecinin bitirildiğini belirtti.

‘Tecride karşı ortak olmalıyız’

Öcalan’ın 27 Temmuz 2011’den bu yana avukatlarıyla görüştürülmemesine de dikkat çeken Güneş, “Asıl mesele Sayın Öcalan’ın Kürt Hareketi’nin lideri ve Kürt sorununun bir aktörü olduğu için tecrit uygulanıyor” dedi. Tecridin kalkması halinde Kürt halkının ve halkların önemli ilerlemeler kaydedeceğini belirten Güneş, son olarak tecridin kalkması için bütün hukukçuların ortak tavır göstermesi gerektiğini belirtti.

Siyasi tutsak bedenini ateşe verdi

Edirne F Tipi’nde kalan siyas tutsak Yahya Özmen, tecrit ve cezaevi koşullarını protesto etmek amacıyla bedenini ateşe verdi. 13 yıldır tutsak olan Özmen’in 5 gün önce bedenini ateşe verdiği ve hastene yerine revirde tutulduğu öğrenildi. Özmen’in ailesine haber verilmezken, aile olayı ziyarete gittikleri sırada öğrendi. Telefonla ulaşılan cezaevi yetkilileri olayı yalanlamazken, savcılığa başvurulması gerektiğini söyledi. EDİRNE/ANF

 Sadiye Eser/MA

EN SON EKLENENLER