ABF Başkanı Aslan: İktidarın kutuplaştırıcı dili karşısında barış dilini kullanmalıyız

Alevi Bektaşi Federasyonu Genel Başkanı Mustafa Aslan, PİRHA’ya yaptığı açıklamada, “Demokratik bir ortamda seçim olmayacak endişesini kendi içimizde taşısak dahi topluma güven vermemiz lazım. Aleviler, Kürtler, emekçiler ve toplumun diğer kesimleri anti demokratik yapıya karşı demokratik bir ortamın oluşması için çalışacağız” dedi.

Alevi Bektaşi Federasyonu (ABF) Genel Başkanı Mustafa Aslan, yaklaşan seçimlere doğru AKP’li Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın ayrıştırıcı dil kullanmasını ve sınır ötesi operasyon yapılacağını açıklamasına ilişkin konuştu.

Aslan, Erdoğan’ın ötekileştirici üslubuna karşı tüm demokratik kesimlerin bir araya gelerek barış ve birleştirici bir dil kullanması gerektiğini vurguladı.

“GÜNDEM DEĞİŞTİRMEK İÇİN KUTUPLAŞTIRICI DİL KULLANIYOR”

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ve AKP iktidarının, kutuplaştırıcı söylemlerinin her seçim döneminde arttığını anımsatan Aslan, yaklaşık 15 yıldır dönem dönem toplumun farklı kesimlerine hakaretvari bir dilin sürekli kullanıldığını ifade etti.

AKP iktidarının her seçim sürecinde toplumu kutuplaştırarak kendine bir avantaj sağlamaya çalıştığını kaydeden Aslan, “Geçmişte de bir siyasi partinin genel başkanına inancından dolayı hakaret etmişti. Bunun yanı sıra Kürt halkına ve toplumun farklı kesimlerine söylediği sözler de ortada. Bugün AKP iktidarı, ülkenin içerisinde bulunduğu siyasi çıkmaz ve ekonomik krizin etkisiyle insanların her gün fakirleştiği, yoksullaştığı bir süreçte, bu hayat pahalığına karşı gündem değiştirmek istiyor. Kendi kitlesini bir arada tutmak için hem içeride hem dışarıda kendisine yönelik saldırılar varmış gibi bir dil kullanıyor. Laik ve demokratik olmayan bir ülkede faşizan bir yönetimin kullanacağı bir dildir bu” diye konuştu.

“AYRIŞTIRICI DİLİN KARŞISINA BARIŞ VE BİRLİKTE YAŞAMA DİLİNİ KOYMALIYIZ”

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Gezi’ye katılanlara yönelik söylediği sözlere de değinen Aslan, “Bir Cumhurbaşkanına asla yakışmıyor. Son olarak Gezi’ye katılanlara yönelik bir takım ifadelerde bulundu. Alevi kurumları başta olmak üzere toplumun her kesiminden tepkiler çoğalıyor. Anayasayı ve yasaları tanımayan bir Cumhurbaşkanı var. Bu dil korkarız ki, seçimlere doğru gidildikçe daha da sertleşecek. Alevi kurumları ve toplumun diğer kesimleri bunun karşısında ne yapacak? Düşünmemiz gereken kısım bu. Tüm kurumların kesimlerin bir araya gelmeye ihtiyacı var. Çağrılarımız bu yönde olmalı. Bu ötekileştirici ve ayrıştırıcı dilin karşısında barış dilini, birlikte yaşama dilini haykırmalıyız. Bu hakaretvari dil, ötekileştirici dil toplumda artık çok fazla karşılık bulmuyor. Tabanında karşılık bulduğu küçük bir kesim var. Ancak sokak ağzıyla konuşan bir Cumhurbaşkanını kimse onaylamıyor” dedi.

“GÜVENLİK VE BEKA GİBİ SÖYLEMLERLE KENDİ TABANINI KONSOLİDE ETMEYE ÇALIŞIYOR”

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Suriye’ye yönelik sınır ötesi yeni bir operasyon hazırlığında olduklarını açıklamasını da değerlendiren Aslan, “Sınır ötesi operasyon yapacağız diyerek ülkeye karşı bir tehdit varmış algısı yaratıyorlar. Güvenlik sorunu var, beka sorunu var gibi söylemlerle kendi tabanını konsolide etmeye çalışıyor. Bizler bu operasyonlara, bu söylemlere karşı her yerde barışı haykırmalıyız. Türkiye’ye dışarıdan bir tehdit yok. Türkiye’nin topraklarına göz koyan, saldıran komşularımız yok. Ama Erdoğan ve ekibi sürekli her seçim döneminde bunu yapıyor. Geçtiğimiz yerel seçimlerde de beka sorunu var söylemleri üzerinden bir süreç yürütmüştü. Yerel seçimleri beka sorununa indirgemişti” şeklinde konuştu.

“SEÇİMLERİN DEMOKRATİK BİR ORTAMDA YAPILMASINI İSTİYORUZ”

Yaklaşan seçimlerin demokratik bir ortamda gerçekleşmesini istediklerini dile getiren Aslan, “Ülkemizde yaşayan her kesimin nefes alma konusunda sorunu, sıkıntısı var. Anti demokratik, faşizan uygulamaların olduğu, kişisel hak ve özgürlüklerinin kullanılamadığı bir ülkede bu kaygıları taşıyoruz. Ancak demokratik bir ortamda seçim olmayacak endişesini kendi içimizde taşısak dahi topluma güven vermemiz lazım. Biz bu ülkede Aleviler, Kürtler, emekçiler ve toplumun diğer kesimleri anti demokratik yapıya karşı demokratik bir ortamın oluşması için çalışacağız” ifadelerini kullandı.

“TÜM ALEVİ KURUMLARI BANAZ’DAKİ ETKİNLİĞİ BİRLİKTE ORGANİZE EDECEĞİZ”

Son olarak Banaz’da yapılacak Pir Sultan Abdal’ı anma etkinliğine değinen Aslan şunları söyledi:

“Alevi kurumlarında zaman zaman kişiler üzerinden ayrıştığımız, yan yana gelmediğimiz dönemler oldu. Banaz Pir Sultan Abdal’ı anma etkinliği yıllardır 2 Temmuz Vakfı üzerinden götürülüyordu. Pir Sultan Abdal Kültür Derneği ve diğer Alevi kurumları bu organizasyonun dışında bırakılıyordu. Bu yıl hep birlikte yapacağız. Bu açıdan çok önemli. Hepimizin ortak derdi şu olmalı; Başta Alevilerin hak mücadelesi, Alevilere yapılan asimilasyon politikalarına dur demek için toplumdaki diğer demokratik kesimlerle özgürlük, laiklik, eşitlikten başka çaremizin olmadığını vurgulamak gerekir. Bunun için daha çok kitlelere ulaşmamız lazım. 2 Temmuz Vakfı’nın bu adımı anlamlı. Umarım diğer tüm etkinliklerde de birlikte olup, kitleleri bir araya toplayabiliriz. Devlet Alevileri kurumlarına göre ayırmıyor. Alevi olduğu için baskı uyguluyor. Biz de bu yüzden birlikteliği mutlaka sağlamalıyız. Kırgınlıklarımızı, küskünlüklerimizi ortadan kaldırmalıyız. Biz de bu konuda üzerimize düşeni yapmaya her zaman hazırız.”

Eren GÜVEN- Melis CİDDİOĞLU/ANKARA

EN SON EKLENENLER