Demokrasi Mücadelesinde Aleviler…

Türkiye’de bir “demokrasi sorunu” vardır. Ve bu olgu; Cumhuriyet’in kuruluşundan bugüne süregelmiştir. Demokrasi sorununun temel maddelerinden birisi “Alevilik Sorunu” dur. Bir diğeri ise “Kürt Sorunu” dur. Hep söylenir; Kürt Sorunu ve Alevilik sorunu çözülmeden “memlekette demokrasi gelmez.” Diye. Demokratikleşme ve özgürlük taleplerinin bütününü kapsamasa da; gerçekliği özetleyen bir belirlemedir. Cumhuriyetin temellerinin atıldığı “Kurtuluş Savaşı” günlerinde Alevilere ve Kürtlere, demokratik bir rejimin ve Anayasanın güvencesi verilse de Cumhuriyetin ilanından hemen sonra en başta bu iki topluluk, cumhuriyet rejimi içinde inkâr edilip sindirilmeye çalışıldı. “Tek din tek millet” anlayışı; Türk-İslam sentezi içinde örülüp güçlendirildi. Aleviler cephesinden bakıldığında “Diyanetin kurulması”, “Tekke ve Zaviyelerin kapatılması” Alevilik inancının “kanunlarla” ve baskı ile yok edilmeye çalışılması en başta gelen politikalardır.

Osmanlı dönemindeki Alevi- Bektaşilerin, çokça söylediği bir söz vardır: “Kan eyle; kanun eyleme” diye. Osmanlının zulüm geleneği cumhuriyet rejiminde çıkarılan “kanunlarla” devam etmiştir. Dolayısıyla Cumhuriyet rejimi, tarihsel anlamda kısmi “burjuva demokratik” hak ve özgürlükler getirse de “Alevilik sorununu” ve “Kürt Sorununu” çözmeyip bugünlere devreden anlayışla yönetilmiştir. Bugüne kalanlarıyla demokrasi sorunu Özgürlük ve demokrasi mücadelesinde, Alevilerin temel taleplerinin başında “Eşit Yurttaşlık” hakkı gelir. Bu hakla beraber, Alevilik kimliği tanınarak, ibadet özgürlüğü ortamı oluşacaktır. Ötekileştirilen, nefret diliyle linç edilen Alevilik, özgür kimliğine kavuşarak, Türkiye’nin demokrasi bilincinin ve kültürünün en büyük bileşeni olacaktır.

80 sonrası “kentleşen Alevilik” gerçekliğinde Aleviler; kendi inançsal ve siyasal kimliğini kazanma mücadelesi vermişlerdir. Özellikle 93 Sivas katliamı sonrasında bağımsız bir Alevi hareketi doğmuştur. 2013 Gezi isyanında ise Aleviler en ön saflarda yer alarak Türkiye’nin tüm demokrasi güçleriyle bütünleşmişlerdir. Gezi isyanına Aktif olarak katılan Aleviler, burada; kimlik/inanç özgürlüğü alanlarında yürüttükleri mücadelelerini, siyasal/toplumsal alanla birleştirmişlerdir. Sonuç olarak; Aleviler demokrasi istiyor. Demokratik bir Cumhuriyetle gelen demokratik bir anayasa istiyor. Bu istekleri onların inanç özgürlüğünün, hukuki eşitliğinin, siyasallaşan Alevi toplumsallığının güvencesi olacaktır.

Haydar Arıkuşu 

23/06/2021

EN SON EKLENENLER