10:04’ü asla unutmayacağız

10 Ekim 2015’te Ankara Garı önünde DAİŞ’in canlı bomba saldırısında 102 yurttaş katledilirken, yüzlercesi yaralandı. Katliamın üzerinden 2 yıl geçmesine rağmen etkin bir soruşturma yürütülmediği gibi her duruşmada ise katliamın nasıl göz göre göre yapıldığı ortaya çıktı

Ekim 2015’te Emek ve Demokrasi güçlerinin mitingine yönelik DAİŞ’in canlı bomba saldırısında 102 yurttaş hayatını kaybederken yüzlerce yurttaş ise yaralandı. Katliamın yıldönümünde sorumlular hala tam olarak ortaya çıkmazken, her duruşmada ortaya çıkan yeni belge ve görüntüler ise katliamın nasıl göz göre göre işlendiğini ortaya koyuyor.

Adım adım savaşa hazırlık

Katliam öncesi AKP’nin Kürtlere yönelik devreye koyduğu “Çöktürme Planı” kapsamında 7 Haziran’dan sonra savaş politikaları adım adım uygulanmaya başlandı. 20 Temmuz 2015’te Suruç’ta DAİŞ’in canlı bomba saldırısında 33 yurttaş hayatını kaybedip yüzlerce yurttaş yaralandı.

Suruç’ta 33 can…

22 Temmuz’da ise halen çözülemeyen Ceylanpınar’da iki polisin öldürülmesi gerekçesi ile 24 Temmuz’da medya savunma alanları bombalandı. AKP’nin, halkların iradesini tanımayarak 1 Kasım’da genel seçim kararı alması ve savaş politikalarına karşı 10 Ekim’de ise Emek ve Demokrasi Güçleri öncülüğünde Türkiye ve Kürdistan’dan gelen yüzlerce kişi “Emek, Barış ve Demokrasi” demek için Ankara Garı önünde toplandı.

Saatler 10:04’ü gösterdiğinde

Saatler 10:04’ü gösterdiğinde ise tek talepleri barış olan yüzlerce kişiye peş peşe tarihin en kanlı saldırıları gerçekleştirildi. DAİŞ canilerinin elini kolunu sallayarak girdiği alanda 2 canlı bombanın kendini patlatması ile 102 kişi katledildi, yüzlerce kişi yaralandı.

Göz göre göre katliam

Katliamdan günler önce DAİŞ’in saldırı yapabileceği istihbaratı alınmış fakat o gün tertip komitesi ile bu bilgi paylaşılmadığı gibi herhangi bir önlem de alınmadı. Öyle ki katliam öncesi, rutin yapılan yol kontrolleri dahi o gün kaldırılmıştı.

Polisler yaralılara gaz sıktı!

O gün herhangi bir önlem alınmadığı gibi, polisler yararlılara saldırdı ve TTB raporlarına göre, sıkılan gazdan etkilenen onlarca yurttaş o saldırıda boğularak hayatını kaybetti.

9 ambulans hiç gitmemiş!

Katliamın ardından açılan davanın her duruşmasında ayrı bir gerçek ortaya çıktı. Son olarak geçen hafta görülen duruşmada Sağlık Bakanlığı’nın “görevini eksiksiz” yaptığını iddia ettiği personellerin nasıl keyfi davrandıkları ortaya çıktı. Katliamda sadece 51 ambulans olay yerine giderken, 1 kilometre mesefadeki 9 ambulans ise hiç yerinden dahi kıpırdamamış.

Çözmek yerine üstünü örtüyorlar

Katiliamın göz göre göre yapıldığı ortaya çıkarken, dönemin başbakanı Ahmet Davutoğlu, canlı bomba listesinin ellerinde olduğunu ancak “kendilerini patlatmadan bir şey yapılamayacağını” söylerken, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ise DAİŞ’i aklamaya çalışırcasına saldırının “Kokteyl örgütler” tarafından işlendiğini iddia etti. Öyleki bu söylemini tutuklu sanıklar dahi sahiplenmiş ve Mehmeddin Baraç adlı kişi son görülen duruşmada “Bu olayı YPG DAEŞ ortak yaptı” dedi. Aradan geçen zamanda katliam adım adım örtbas edilmek istenirken, her duruşmada ise devletin sorumluluğu yeni belgeler ve sanıkların ifadeleri ile bir kez daha ortaya çıkıyor.

Barış Boyraz/MA

EN SON EKLENENLER