53 gündür kayıp dosyaya takipsizlik

Cezaevindeki oğlunu görmek üzere Batman’dan İstanbul’a geldikten sonra 53 gündür haber alınamayan Mehmet Bal’a dair başlatılan soruşturmada, “kovuşturmaya yer olmadığı” kararı verildi.

Cezaevindeki oğlunu görmek için 24 Ocak’ta Batman’dan İstanbul’a gelip, aynı gün oğlunu ziyaret ettikten sonra Bağcılar’da bulunan akrabalarıyla görüşen Mehmet Bal’dan 53 gündür haber yok. Bal’dan haber alamamaları üzerine polis ve Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı’na başvuran ailesinin tüm çabaları sonuçsuz kaldı. Kamuoyunda oluşan baskı sonucu arama çalışmaları başlatılan Bal’ın son olarak Eminönü İskelesi’nden Kadıköy vapuruna bindiği anlara dair Mobese kayıtlarına ulaşıldı. Buradan nereye gittiği belirlenemeyen Bal’ın telefon sinyallerinin araştırılması konusundaki talepler ise sonuçsuz bırakıldı.  Öyle ki kaybolduktan bir ay sonra ailesini arayan Rüstem Yılmaz adlı bir kişi, bir hafta önce Mehmet Bal ile görüştüğünü söyledi. Aile bu durumu hemen polise bildirdi. Ailenin anlatımlarına göre, bu kişiye telefonla ulaşıp bilgi alan polisler ifadesine başvurmadı. Ailenin söz konusu kişinin HTS kayıtlarının incelenmesi yönündeki talebi de yerine getirilmedi.

Kovuşturmaya yer yokmuş

Başsavcılık, ailesinin etkin bir soruşturma yürütülmediğini söylediği Bal’a dair soruşturmaya ilişkin “takipsizlik” kararı aldı. Karara dair ise şu gerekçeler öne sürüldü: “Kaçırıldığına, zorla alıkonulduğuna ya da öldürülmüş olabileceğine dair herhangi bir delil veya emareye rastlanılmadığının bildirildiği, kayıp ile ilgili gerekli işlemlerin yapılması amacıyla GBT Büro Amirliğine gerekli bildirimin yapıldığı ve bu doğrultuda kayıp şahıs ile ilgili arama ve araştırma işlemlerinin yapılmaya devam edildiği, kayıp ihbarında bulunulan sahsın dosya kapsamından reşit ve müeyyiz olduğu, bu aşamada kaybolan şahıs ile ilgili herhangi bir oluşmuş suç veya suçlu bulunmadığı gibi kaybolan sahsın kaçırıldığı veya başkaca suç mağduru olduğuna ilişkin bir iddianın ve delilinde bulunmadığı anlaşılmakla; olay ile ilgili ‘Kamu adına kovuşturmaya yer olmadığına’ kararın müştekiler vekiline ve tebliğine, kararın bir suretinin Adalet Bakanlığı Dış ilişkiler ve Avrupa Birliği genel Müdürlüğü İnsan Hakları Daire Başkanlığına gönderilmesine..”

Soruşturma dosyası eksik

Savcılığın aldığı kararın yanlış olduğunu söyleyen Bal Ailesi’nin avukatı Ahmet Baran Çelik, soruşturma dosyasında birçok eksik olduğunu ifade etti. Emniyet’in aile ile paylaştığı görüntüler eklenmeden dosyanın apar topar kapatıldığını söyleyen Av. Çelik, özenli bir araştırma ve incelemede bulunmadan takipsizlik kararı verilen dosyanın Bal’ın yetişkin olduğu ve muhtemelen kendi isteğiyle aile ile görüşmediğine dair kanılar üzerinden kapatıldığını belirtti.

Görüntüler bile girmedi 

Av. Çelik, aileyi arayan Rüstem Yılmaz adlı kişinin ifadesinin alınmaması üzerinde de durdu. Çelik, “bu kişi Bal ile görüştüğünü aile ile paylaşmıştı. Bu kişiye ait telefonun HTS’lerini ve ifadesinin alınması için başvuruda bulunduk. Ancak ne HTS’leri alındı ne de ifadesi alındı. Sadece telefon üzerinden kendisine ulaşılarak bilgi alındı. Bu adam durduk yere neden arasın? Kaybın üzerinden bir ay geçmişken, adamın ailesini arayıp bir hafta önce onunla görüştüm dediği halde neden araştırma yapılmadı, ifadesi alınmadı. Aynı şekilde bir diğer önemli husus da şu. Emniyet’te Bal ile ilgili ailesiyle paylaşılan vapura binerken ki görüntüleri dosyaya konulmadan bir anda dosya kapatıldı. Daha araştırılması gereken birçok şey vardı. Araştırılması gereken onca şeye rağmen dosya kapatıldı” şeklinde konuştu.

Babamı devletten istiyorum

Mehmet Bal’ın oğlu Ercan Bal da devlet kurumlarının bulunması konusunda yetirince çaba göstermediği babasının yaşamı konusunda endişeli olduklarını ifade etti. Görüşmelerinde savcıya diğer kayıpların çabuk bulunduğunu söylediğini aktaran Bal, savcının ‘O kayıplar ayrı bu kayıp ayrı’ yanıtı verdiğini paylaştı. Bu durumun akıllarında soru işaretlerine neden olduğunu söyleyen Bal, şunları dile getirdi: “O ayrı bu ayrı demek ne demek? Bunun cevabını devlet yetkilileri vermesi lazım. Onun bu konuşmasıyla birlikte babamın devletin elinde olduğunu anlıyorum. Babam devletin elinde ise niçin devletin elindedir? Bize bilgi vermek zorundalar. Aynı şekilde karakoldan da bize; ‘buraya gelmeyin’ denildi. ‘Buraya gelirseniz kovarız sizi’ gibi söylemleri de oldu. Babası kayıp olan ve devletin yetkili mercilerine başvuran birine bunu nasıl, ne hakla söylerler? Ondan sonra bize babamın vapura binerken ki görüntülerini gösterdiler, ancak inerken ki görüntüleri yok. Babam vapurdan inmiyor mu? Vapurun içinde hiç mi kamera yok? Buradan da anlıyoruz ki, devlet üzerine düşen görevi yerine getirmiyor.”

Bu yüzden babasının kesinlikle devletin elinde olduğunu düşündüğünü söyleyen Bal, “Ben babamı devletten istiyorum. Bütün sorumlusu onlardır” dedi.

EN SON EKLENENLER