İzmir Emek ve Demokrasi Güçleri başlattığı Adalet Nöbeti’nin ilk gününde tutuklu milletvekili ve seçilmişlere dikkat çekti. Nöbet eyleminde “Dokunulmazlıklar kaldırılırken tutuklamaların bizimle sınırlı kalmayacağı belliydi” diyen HDP’li Nihat Akdoğan, Adalet Yürüyüşü’nü selamladı.
İzmir Emek ve Demokrasi Güçleri, Ankara’dan İstanbul’da başlatılan ve 15’inci gününe giren “Adalet Yürüyüşü”ne destek olmak amacıyla “Adalet Nöbeti” başlattı. Alsancak Türkan Saylan Kültür Merkezi önünde başlatılan nöbet eylemine yurttaşların yanı sıra çeşitli siyasi parti ve sivil toplum kuruluşları temsilcileri ile Halkların Demokratik Partisi (HDP) Hakkari Milletvekili Nihat Akdoğan da katıldı. “Herkes için adalet” yazılı pankart ile “OHAL kalksın” yazılı dövizler taşınan nöbet eyleminde, sık sık “Bu daha başlangıç mücadeleye devam”, “Faşizme karşı omuz omuza” ve “Barış, adalet, özgürlük” sloganları atıldı. Adalet Nöbeti eyleminin ilk gününde tutuklu siyasetçiler için gerçekleştirildi.
‘DOKUNULMAZLIKLAR KALDIRILIRKEN BİZİMLE SINIRLI KALMAYACAĞI BELLİYDİ’
Nöbet eyleminde söz alan HDP Milletvekili Akdoğan, Hakkari de hemen her gün asker ve polislerle karşılaştıklarını belirterek, onların kendisine “Vekilim bu ülkeye barışı getirin” dediğini aktardı. Türkiye’de “Analar ağlamasın” dedikleri için partisinin eş genel başkanlarının, milletvekillerinin ve gazetecilerin tutuklu olduğunu söyleyen Akdoğan, Ak Parti’nin ülkede biat sistemini yerleştirmeye çalıştığını ifade etti. Demokrasi isterken yalnızca kendileri için değil toplumun her kesimi için demokrasi istediklerini vurgulayan Akdoğan, “Dokunulmazlıklar kaldırılırken tutuklamaların bizimle sınırlı kalmayacağı belliydi” dedi. Bugün adalet için yolda olanları selamlayan Akdoğan, ülkede barışın ve özgürlüğün tesisi için mücadeleye devam edeceklerini belirtti. Akdoğan Enis Berberoğlu ve cezaevinde olan tüm milletvekilleri ile eş genel başkanları Selahattin Demirtaş ve Figen Yüksekdağ’ı da selamladı.
‘TUTUKLAMALARIN ÖNÜ AKP, CHP VE MHP TARAFINDAN AÇILDI’
Grup adına açıklama yapan TMMOB İl Koordinasyon Kurulu Sözcüsü Melih Yalçın ise sarayın ve Ak Parti iktidarının tek adam rejimi oluşturma ihtirası ile ülkeyi ağır bir krize sürüklediğini söyledi. Ak Parti iktidarının 15 Temmuz darbe girişimini bir fırsata çevirerek ilan ettiği OHAL ve çıkardığı KHK’lar sonucu tüm muhalif kesimleri baskı altına aldığını söyleyen Yalçın, iktidarın “Adalet, güçlünün işine gelen şeydir” şiarını benimsediğini söyledi. “Geçtiğimiz haftalarda CHP Milletvekili Enis Berberoğlu’nun tutuklanması, Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun çağrısı ile başlayan Adalet Yürüyüşü’nün fitilini ateşlemiş görünse de, yıllardan beri, özellikle de 15 Temmuz darbe girişiminden bugüne katlanarak biriken bir adalet özlemi, toplumun geniş kesimlerinde hâkim durumdadır” diyen Yalçın, milletvekillerine yönelik tutuklamaların önünün mecliste AKP, MHP ve CHP’nin dokunulmazlıkların kaldırılması konusunda “evet” oyu vermeleri ile açıldığını da belirtti.
‘İKTİDARIN SALDIRISI ALTINDAKİ TÜM SEÇİLMİŞLERLE DAYANIŞMA İÇİNDEYİZ’
Bugünkü uygulamanın yargı vasıtasıyla bir sindirme operasyonundan başka bir şey olmadığını vurgulayan Yalçın, “Dokunulmazlıklar herkes için kaldırılmış görünse de AKP, adalet anlayışına yakışır biçimde dokunulmazlık silahını sadece muhalif vekiller için kullanmakta, işledikleri suçlar ayyuka çıkan vekillere yönelik hiçbir uygulama yapılmamaktadır. Bunun yanında adaletsizlikler sadece vekiller ile sınırlı kalmamaktadır. HDP ve CHP milletvekillerinin yanı sıra HDP ve DBP’nin binlerce üyesi, yöneticisi türlü gerekçelerle tutuklanmış, OHAL fırsatçılığı ile belediye başkanlıkları, belediye meclis üyelikleri gasp edilmiştir. Bizler, iktidarın saldırısı altındaki tüm seçilmişlerle dayanışma içinde olduğumuzu belirtiyor, AKP’nin muhalefeti tutuklama ve baskılarla sindirme çabalarına karşı mücadelenin ülkemizdeki demokrasi mücadelesinin önemli bir ayağı olduğunu hatırlatıyoruz” dedi.
Açlık grevinde olan Nuriye Gülmen ve Semih Özakça’nın durumuna da dikkat çeken Yalçın, tüm yurttaşları nöbetlere katılarak adalet talebini yükseltmeye, mücadeleyi büyütmeye davet etti.