Alman basını Merkel-Trump buluşmasını nasıl yorumladı?

ABD Başkanı Donald Trump’ın Washington’da Almanya Başbakanı Angela Merkel’i yanağından öperek, sıcak bir şekilde karşılamasına rağmen, iki lider arasında İran ile yapılan nükleer anlaşma, ABD ile Avrupa Birliği arasındaki olası ticaret savaşı gibi konularda görüş ayrılığı giderilemedi. Merkel’in Washington’da Trump ile buluşması Alman basınında da geniş bir şekilde yer aldı.

Süddeutsche Zeitung, Merkel ile Trump’ın görüşmeyi “kazasız” bir şekilde atlatmaya çalıştıklarını, bunu başarmalarına rağmen, aradaki görüş ayrılıklarının giderilemediğine dikkat çekti.

Gazetenin New York muhabiri Thorsten Denkler imzalı analizde, Trump’ın geçen yıl Merkel ile yaptığı görüşmede ABD Başkanının Merkel ile el sıkışmayı atladığını hatırlatarak, “Merkel’in Trump ile çok daha kötü bir deneyimi olmuştu” dedi. Trump’ın bu sefer böyle bir durumun tekrarlanmasını engellemek için uğraştığına işaret edilerek “Trump bu sefer bu buluşmanın iki ülkenin normal hükümet başkanları arasındaki normal bir çalışma ziyareti gibi görünmesi için çaba sarf etti” denildi.

Trump bu kez Merkel'in elini sıkmayı ihmal etmedi.

Trump bu kez Merkel’in elini sıkmayı ihmal etmedi.

İran ile nükleer anlaşma

İki liderin görüşmesinde ele alınan en önemli konular Trump’ın 12 Mayıs’ta feshetmekle tehdit ettiği İran nükleer anlaşması ile ABD’nin ithal çelik ve alüminyuma ek gümrük tarifesi uygulama planları oldu. Ancak Trump, her iki konuya da açıklık getirmedi. Hamburg merkezli haftalık Die Zeit gazetesinin Washington muhabiri Julian Heissler, Trump’ın Merkel’i Beyaz Saray’da “kibarca” karşıladığını ancak ele alınan konularda tutumunu değiştirmediğini belirtti. Heissler imzalı analizde, “Bir çok konuda ABD Başkanı ile Almanya Başbakanının görüşleri içerik olarak birbirinden farklılık gösteriyor, sunulacak argümanlarla Trump’ın kanısının değiştirilebileceğini Berlin’de artık kimse düşünmüyor” ifadesi kullanıldı. “ABD ile Avrupalılar arasındaki geleneksel ortaklıkta yaşanan zor dönem henüz aşılmadı” denildi.

Buna karşılık Süddeutsche Zeitung’da Trump’ın daha “ılımlı” bir dil kullandığına dikkat çekilerek, İran ile yapılan nükleer anlaşmanın bütün zamanların en kötü anlaşması olduğu yönündeki eleştirilerini bu sefer tekrarlamadığı ama “İran’ın bir daha nükleer silahlara yaklaşmasına hiç izin vermeyeceğini” söylediği belirtildi.

Der Spiegel’deki Roland Nelles ve Marc Pitzke imzasını taşıyan analizde ise bunun Trump’ın “gerçekten anlaşmadan çekilebileceği yönünde bir işaret olabileceği” belirtildi. Analizde, Trump’ın NATO bünyesindeki ortak savunma giderlerine yapılan katkıyı artırma çağrısını yaparken kullandığı dilin “alışılmadık bir şekilde diplomatik” olduğuna dikkat çekildi. Trump’ın Almanya ve Merkel’i doğrudan eleştirmek yerine, Polonya gibi öngörülenden fazla katkı sağlayan ülkeleri övdüğü ifade edildi.

Transatlantik ilişkilerdeki değişim

Muhafazakar çizgideki Frankfurter Allgemeine Zeitung’da Klaus-Dieter Frankenberger imzalı yorumda ise Merkel’in Almanya’ya “eli boş” döndüğü belirtildi. ABD ile Avrupa arasındaki ilişkilerin değiştiğine işaret edilen yorumda, Merkel’in ABD’nin Almanya ve Avrupa’nın güvenliğini artık garanti etmek istememesini anlayışla karşılamasının da bu değişimin bir ifadesi olduğu kaydedildi. “Almanya adım adım kendi kendine yardım etmek zorunda kalacak” denildi. “Bütün bunlar NATO içindeki birliktelik ve Transatlantik ilişkilerin geleceği açısından ne ifade ediyor?” diye soran Frankenberger, “Bu Trump açısından aşağı yukarı şu anlama geliyor: Hizmet almadan hizmet verilmeyecek. Bu yeni gerçeklik” diye yazdı. 

Trump’ın zaferi

Bild gazetesinin Washington muhabiri Ralf Schuler ise Merkel ile Trump’ın görüşmesini, Trump’ın zaferi olarak değerlendirdi. Schuler, Trump’ın Kuzey ve Güney Kore liderleri arasındaki görüşmede oynadığı rolü “dünya politikası başarısı” olarak Merkel’in yanında da “kutladığını” belirtti. Bu nedenle de, Trump’ın “tavizten koparmak için iyi bir gün olmadığı” ifade etti.

Schuler, ithal çelik ve alüminyuma ek gümrük tarifesi konusunda da Merkel’in “Başkan karar verecek” demesinin “konuştuk, görüş alışverişinde bulunduk ama elimizde baskı aracı yok” anlamına geldiğini ifade etti.

Merkel de Macron da eli boş döndü

Bir çok gazetede ise Merkel’in bir günlük çalışma ziyareti, Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron’un ABD’deki temasları ile karşılaştırıldı. Macron ABD’de üç gün süren temaslarında onuruna bir akşam yemeği verilmiş, Kongre’de konuşma yapmıştı.

Die Welt gazetesinde Alan Posener imzalı yorumda ise Merkel’in de Macron’un ülkelerine “eli boş” döndüğüne dikkat çekildi. Her iki liderin de temaslarının Kuzey ve Güney Kore liderleri arasındaki görüşmenin gölgesinde kaldığı belirtildi. Yorumda, “Her iki lider de Trump’ın seçmenlerine verdiği sözleri hayata geçirme konusunda kararlı olduğunu anladı” denildi.

DW/JD,GY

© Deutsche Welle Türkçe

 

EN SON EKLENENLER