Antep vekili Toğrul uyardı: DAİŞ ciddi saldırılar gerçekleştirebilir

HDP Antep Milletvekili Mahmut Toğrul, “900 IŞİD’li Türkiye’ye geçti” yönündeki iddialar üzerine, DAİŞ’in Türkiye’de ciddi saldırılar gerçekleştirebileceği uyarısında bulundu. Toğrul, olası bir saldırının önüne geçilmesi için DAİŞ’le etkin mücadele edilmesi gerektiğini kaydetti.

ABD merkezli düşünce kuruluşu Soufan Center’in, büyük darbe alan DAİŞ’lilerin ülkelerine dönmeye başladığı ve bunlar arasında Türkiye’ye dönen yaklaşık 900 kişinin üst düzey yöneticisi olduğu yönündeki iddiaları, gözleri bir kez daha DAİŞ’in Türkiye’deki “üssü” haline dönüşen Antep’e çevirdi. Türkiye’de gerçekleştirilen her saldırının Antep’teki DAİŞ varlığıyla doğrudan bağlantılı olmasından yola çıkarak, Halkların Demokratik Partisi (HDP) Antep Milletvekili Mahmut Toğrul, hükümete ciddi uyarılarda bulundu.
Konuya ilişkin Mezopotamya Ajansı’na (MA) değerlendirmelerde bulunan Toğrul, sadece Antep’in değil tüm Türkiye’nin ciddi saldırı ihtimaliyle karşı karşıya olduğu uyarısını yaparak, hükümetin bu konuda gereken ciddiyetle DAİŞ’e karşı mücadele etmediğini kaydetti.
‘TÜRKİYE BUNLARA YOL VERİYOR’
Düşünce kuruluşunun açıkladığı rakamın sadece üst düzey yöneticileri kapsadığını ve dönen DAİŞ’lilerin sayısının daha da fazla olabileceği ihtimalinin varlığına dikkat çeken Toğrul, “Bunların Türkiye’ye gelmesi ya da Türkiye üzerinden kendi ülkelerine gitmesi durumu söz konusu ise; bizim ilk başlardan bu yana çok ciddi bir iddiamız vardı. Antep’te çok ciddi bir IŞİD örgütlenmesi var. Eğer bir IŞİD’li Türkiye’ye geliyorsa yeterince lojistik yoksa bu kadar rahatlıkla Türkiye’den başka ülkelere geçmesinin imkanı yoktur. Bu iki yolla olur. Ya gerçekten ciddi bir lojistiği vardır ya da gerçekten Türkiye’nin egemenleri bunlara yol veriyordur, yardım ve yataklık yapıyordur. Bu iki yolun dışında bağlantıları yoksa bu kadar rahat bir şekilde doğrudan istedikleri yerlere gitmesinin imkanı olamaz” ifadelerini kullandı.
‘SIKIŞTIKLARINDA BÜYÜK SALDIRILARA BAŞVURUYORLAR’
Toğrul, DAİŞ’lilerin geçiş güzergahı olarak Kilis ile Karkamış Sınır Kapısı arasındaki güzergahı kullandığına dair ciddi belgelerin de ortaya çıktığını hatırlattı. Buna rağmen özellikle DAİŞ’in Suriye’de ciddi kayıplar verdiği dönemde Türkiye’nin sınır hattında gerekli önlemleri almadığını kaydeden Toğrul, “IŞİD çetelerinin Türkiye’ye giriş kapısı Kilis’ten Karkamış’a kadar olan hattır. Başka bir hatta Türkiye’ye giriş yapmalarının imkanı yoktur. Burayı kullanıyorlarsa da ilk bastıkları toprak Antep topraklarıdır. Bu da biraz önce söylediğimiz iki gerekçeden dolayı ya devlet yol veriyor, yardım ediyor ya da kendilerinin çok iyi bir örgütlenmesi var. Kaldı ki IŞİD’liler daha önce Antep ile ilgili olarak ‘Rakka ne ise Antep odur’ demişlerdi. Bunu da göz önünde tuttuğunuzda Antep’te ciddi bir hücre örgütlenmesinin olması durumu söz konusu. Böylesi bir durumda da bu çetelerin yaptıkları şey; çok sıkıştırdıklarında sansasyonel saldırılar yapmaktır” diye konuştu.
Diyarbakır, Suruç ve Ankara katliamlarının ortak noktalarının bağlantı noktasının Antep olduğuna işaret eden Toğrul, “Bu saldırıları organize edenler mutlaka, bir şekilde ayakları Antep topraklarına basmıştır. Yine Antep’teki IŞİD’in hücre yapılanmaları ile ilişkileri olmuştur. Dolayısıyla bunları beraber düşündüğümüzde yarın Antep’teki düğün saldırısını da geride bırakan bir takım ciddi tehditlerle karşı karşıya olunduğumuz iddiasında bulunabiliriz” dedi.
‘GÖZALTINA ALINANLAR SAVAŞANLAR DEĞİL’
Son günlerde İçişleri Bakanlığı’nın DAİŞ’lilere dönük operasyonlarını da değerlendiren Toğrul, “160 üzerinde IŞİD’linin gözaltına alındığı belirtildi. Ancak bunların ne kadarı daha önce geri dönenlerdir? Yoksa son grupta gelenler midir? Bilmiyoruz. Ama bu operasyonlar kamuoyundaki tedirginliği azaltmaya yönelik daha önceki bilgiler, bağlantıları olan gruplar olduğunu düşünüyorum. Orada asıl savaşmış, Rakka’dan sonra Türkiye’ye gelenler olduğunu düşünmüyorum” şeklinde konuştu.
‘KATLİAMLARIN ARKA PLANI AYDINLATILMIYOR’
Hükümetin DAİŞ ile ciddi bir anlamda mücadele etmediğini kaydeden Toğrul, “Eğer Diyarbakır miting saldırısında sadece gerçekleştiren değil arkasındaki güçlerin de açığa çıkmasına yönelik bir mücadele olsaydı Suruç katliamı olmayacaktı. Suruç’un üzerine gidilmiş olsaydı, Ankara katliamı olmayacaktı. Ankara’nın üzerine gidilmiş olsaydı, Antep düğün katliamı olmayacaktı. Katliamların arka planı ilk günden aydınlatılmış olsaydı, yüzlerce yurttaşımızı bu saldırılarda kaybetmeyecektik. Bunların hepsinde ortak olarak bir kaç IŞİD üzerinden de bir ortak nokta vardı. Bunların büyük kısmının sağ yakalanma durumu varken infaz edildiler. Bunu öldürülen IŞİD’lilerin yakınları da dile getirdi. Bu katliamların arka planlarını aydınlatacak bilgiler elde etmek mümkünken infazlarla imkansız hale getirildi” diye belirtti.
“Bu çeteler gerçekten ‘biz bitmedik, daha büyük bir bela oluruz’ mesajı vermek adına kimi ciddi saldırılar gerçekleştirebilir” diyen Toğrul, Türkiye’de güvenlikle ilgili kurumların bunu görmemesinin çok ciddi bir eksiklik olduğunu ifade etti.
‘ÇOK CİDDİ SALDIRILAR OLABİLİR’
Daha önce DAİŞ’in Antep ve Türkiye’deki faaliyetlerini birçok kez Meclis gündemine taşıyan; ancak soru önergeleri ve Meclis araştırma önergeleri AKP’lilerin oylarıyla reddedilen Toğrul, şöyle konuştu: “Türkiye IŞİD’e karşı halen gereken özenle mücadele etmemektedir. Halen bilinç altlarında geçmişten kalan bir sempatinin var olduğu gibi algıya neden oluyor. Biz bu endişeleri duyarken elimizde var olan kimi nüvelerden hareket ediyoruz. Bizim öteden beri iddiamız şuydu; Türkiye, Rojava’da Kürt karşıtlığı üzerinden çok kirli ilişkilere girdi. Bunun Türkiye’ye elbet bir faturasının olacağını ifade etmeye çalıştık. Hatta Pakistan ve Peşaver benzetmesi yapmıştık. Eğer bu bilgiler doğru ise bunlar bu saatten sonra normal bir hayat yaşamayacaklardır. Bunu düşündüğümüzde Türkiye’de yarın öbür gün çok ciddi saldırılar gerçekleştirebilirler. Hükümetin bir an önce gerçekten gereken özeni göstererek, mücadele etmesi gerekiyor. Hükümetin İŞİD’e karşı yöneliminin bu kadar büyük bir tehlikeyi bertaraf edecek büyüklükte ve ciddiyette olmadığını düşünmüyorum. Maalesef bizim uyarılarımız her zaman inkar edildi. Sanki biz bir iftira atıyoruz gibi hükümet ve AKP’liler tarafından eleştirildi.”
MA / Hayri Demir

EN SON EKLENENLER