Cumartesi Anneleri ve kayıp yakınları, 700’üncü hafta eylemi nedeniyle hâkim karşısına çıktı. Mahkemede polislerin yaralandığına dair raporun sorulmasına tepki gösteren kayıp yakınları, “Hepimizin sırtında cop izleri var” dedi.
Cumartesi Anneleri ve kayıp yakınlarının yargılandığı davada, mahkeme başkanı dosyada olmayan ve polislerin yaralandığına dair raporu sordu. Kayıp yakınları, “Hepimizin sırtında cop izleri var. Kimse polise şiddet uygulamadı, yaralanmaları söz konusu değil” dedi.
Cumartesi Anneleri’nin 25 Ağustos 2018’deki 700’üncü hafta eyleminde polisin sert müdahalesine maruz kalan ve gözaltına alınan 46 kişi hakkındaki davanın dördüncü duruşması dün İstanbul 21’inci Asliye Ceza Mahkemesi’nde görüldü.
Sanık Volkan Uyar, Galatasaray Meydanı’nda yıllardır bu eylemin yapıldığını ancak iktidar ve çevresinin meydanı hedef göstermesinin ardından meydanın hak savunucularına kapatıldığını söyledi. Uyar, “O gün bir yasaklama yoktu bir anda meydan yasaklandı. Alanı yasaklamaya çalışmaları hak arama mücadelesine engel değildir” dedi.
ADALETTEN VAZGEÇMEM
Gözaltında katledilen Rıdvan Karakoç’un kardeşi Hasan Karakoç ise annesi Asiye Karakoç’un Galatasaray Meydanı’na çıkan ilk insanlardan olduğunu belirtti. Karakoç, annesinin oğlunu katledenlerin cezalandırıldığını görmeden yaşamını yitirdiğini hatırlattı ve “Kayıp yakınlarına bütün kapılar kapatıldığı için Galatasaray Meydanı’na çıktık. Ağabeyimi aramam annemden bana kalan mirastır. Etkin soruşturma yapılsın istiyoruz. Cezalandırılacaksam da kayıplarımız için adalet istemekten vazgeçmeyeceğim” diye konuştu. Mahkeme heyetinin olay günü polislerin de yaralandığına dair dosyada mevcut olmayan raporu sorması üzerine Hasan Karakoç, “Hepimizin sırtında cop izleri var. Kimse polise şiddet uygulamadı. Şiddet uygulayan polisti, polisin yaralanması söz konusu değildir” dedi.
Hasan Karakoç’un avukatı Öztürk Türkdoğan da şunları söyledi: “Beyoğlu Valiliği kararı almış ama Süleyman Soylu ‘ben yasakladım’ diyor bu nasıl oluyor? Oturma eylemleri önümüzdeki günlerde devam edecek. Davanın beraat kararı ile sonuçlanacağının kanaatindeyiz. Ayrıca iddianamede polislerin yaralandığına dair bir veri yoktur, onun için bu sorunun sorulmamasını talep ediyorum.”
6 AY SONRAYA ERTELENDİ
Gözaltında katledilen Fehmi Tosun’un kızı Besna Tosun’un gözaltına alındığını ifade eden sanık Murat Akbaş, “Demokratik eylemi bastırma kararını verenler şimdi kaçak. Yürüyüş hakkını engelleyenler yargılanmalı, biz değil. Benim talebim Galatasaray Meydanı’nın serbest bırakılması ve bizi gözaltına alanlarının yargılanmasıdır” ifadelerini kullandı. Mahkeme heyeti, davayı 21 Eylül’e erteledi.
Anayasa hâlâ yürürlükte mi?
Davadan önce Çağlayan’daki İstanbul Adliyesi’nin önünde basın açıklaması yapan Cumartesi Anneleri ve kayıp yakınları, “Bu davada yargılanan bizim hakikat ve adalet arayışımızdır” dedi. Gözaltında kaybedilen Murat Yıldız’ın annesi Hanife Yıldız, “1995 yılında adaletle tanıştım. Kocaman adalet yazıyor ama adalet olacak mı? Adalet olsaydı İzmir’den Kocaeli’nden sonra buraya gelmezdim. Adalete güvenmek istedim bunları yaşadım” dedi.
Yıllardır adalet arayışının sürdüğünü ifade eden İHD Eş Genel Başkanı ve dava avukatlarından Öztürk Türkdoğan, “Yıllarca hafıza mekânı olan meydanı yasaklıyorlar. Asıl davacı olan biziz, failler nerede? Niye cezalandırmıyorsunuz?” diye sordu. Uluslararası Af Örgütü Türkiye Kampanyalar Sorumlusu Milena Buyum da Cumartesi Anneleri’nin yargılanmasının haksızlık olduğunu belirtti. Gözaltında kaybedilen Fehmi Tosun’un kızı Besna Tosun ise “Anayasa hâlâ yürürlükte mi?” diye sorarak herkesin izin almadan açıklama ve toplanmakta özgür olduğunu ve bunun anayasal hak olduğunu söyledi.
HABER MERKEZİ
BİRGÜN GAZETESİ