Ay, Carmela

İspanya iç savaşında Franco rejimi tarafından, istemedikleri bir oyunu sahnelemeleri için rehin alınan iki varyete oyuncusunun hikayesini anlatan Ay, Carmela; İBB Şehir Tiyatroları’nın izleyici karşısına çıkardığı yapımlardan. Jose Sanchis SINISTERRA tarafından yazılan oyunun çevirisi Yalçın Baykul’a ait. Naşit Özcan gibi tecrübeli bir ismi Yönetmen koltuğunda gördüğümüz oyunun, oyuncu kadrosunda Ada Alize Ertem, Çağatay Palabıyık, Erkan Akkoyunlu yer alıyor. Oyun izleyiciye, insanlık tarihinin en karanlık dönemlerinden olan Franco rejimi döneminden bir kesit sunuyor. Aralarında ünlü şair Federico Garcia Lorca’nın da bulunduğu yaklaşık 114 bin insanın katledildiği, işkencelerin sıklıkla yaşandığı, siyasi muhaliflere yönelik hukuksuz tutuklamaların yaşandığı karanlık bir dönem…

Naşit Özcan’ın reji başarısı sayesinde oyun başladığında kendinizi 1930’lu yılların sonunda buluyorsunuz. Bu gibi anlatması, inandırıcılığı zor olan bir konuyu anlaşılır ve merak uyandırıcı kılmak hiç şüphesiz iyi bir hazırlık döneminin, iyi dramaturginin eseri. Karakterlere yerinde dokunuşları, her iki perde de bir an dahi düşmeyen tempo, oyunun ve oyuncuların enerjisi izleyiciyi kendine hayran bıraktı. Etkilendiğim sayılı rejilerdendi. Bu yönüyle Naşit Özcan her türlü övgüyü hak ediyor. Çağatay Palabıyık, karakterini oldukça başarılı yorumlamış, oyunlarda nadir görünen şekilde gerçekçi, samimi bir karakter ortaya çıkarmış ve bunu başarılı bir şekilde içselleştirmiş. Karakteri biraz yüksek oynasa inandırıcılığını ve samimiyetini yitirebilir, performansını biraz düşük tutsa oyunun enerjisini ve ruhunu izleyiciye doğru şekilde aksettiremeyebilirdi. Tüm oyunlarda görmeyi dilediğim bu başarılı performansından dolayı kendisini tebrik ederim.

Oyunda başkaldırının simgesi olarak izleyici karşısına çıkan Ada Alize Ertem, üstesinden gelmesi oldukça zor olan karakterin altından başarıyla kalkmasını bilmiş. Başarılı oyunculuğunun yanı sıra dans sahnelerindeki performansı da görülmeye değer. Oyunda başkaldırıcı karakterini başarıyla izleyiciye aksettirmesi ve kimi zaman anlatıcı rolünü üstlenmesi, izleyicinin konuyu daha çabuk anlaması açısından değerli olmuş. Bu performansı kısa zamanda izleyiciyi oyunun içine çekmeyi başardı. Erkan Akkoyunlu rol aldığı kısa zamanda üzerine düşen görevi başarılı bir şekilde yerine getirdi. Oyunun dekor kısmına ayrı bir parantez açmak istiyorum. Gördüğüm en başarılı çalışmalardan olan, ince düşünülmüş ve en önemlisi oyunun her anına olumlu etki eden dekor için Duygu Can’ı tebrik ediyorum. Kimi sahnelerde dekorun güzelliği, işlevselliği ve büyüleyiciliğinden dolayı başka bir şeye dikkat kesilmek de zorluk çekiyorsunuz. Duygu Can’ı oldukça başarılı bulduğumu belirtiyor ve oyuna bu denli hizmet eden dekorların artmasını temenni ediyorum.

İlk kez bir oyunda bazı sahnelerde ışığın, oyunun önüne geçtiğine şahit oldum. Oyunu izlerken ışıktan bu denli etkilendiğim yapım sayılıdır. Oyunun duygusunun kimi sahnelerde ışık üzerinden izleyiciye geçtiğini söylemek yanlış olmaz. Işık Tasarımı için Özcan Çelik’i ayakta alkışlıyorum. Emrah Can Yaylı, döneme ve oyunun ruhuna uygun seçtiği müziklerle alkışı hak ediyor. Önemli bir ekip çalışmasının başarılı parçalarından biri olmuş.Özetle; Naşit Özcan gibi usta bir yönetmenden beklentilerim boşa çıkmadı.

Performans ve ekip çalışması bakımından oldukça değerli bir iş olmuş. İşlenen konunun güncelliğini ve evrenselliğini koruyor oluşu izlenirlik açısından seyirciyi salona çekmeyi başaracak gibi görünüyor. Bu coğrafyada, böylesi bir dönemde bu süreci yansıtan bir oyunun izleyici karşısına çıkmasını oldukça değerli buldum. Oyunu izledikten sonra birçok farklı duyguyu yaşayarak salondan ayrılacaksınız ve enerjinizin oldukça yüksek olduğunu fark edeceksiniz. Bu sezon da büyük ses getireceğini düşündüğüm,  Ay, Carmela İBB Şehir Tiyatrolarında izlediğim en iyi oyunlar arasına adını yazdırmayı başardı. 

Emeği geçen tüm ekibi kutlarım.

EN SON EKLENENLER