Barış akademisyenlerine dava

ölge kentlerindeki abluka ve saldırılara karşı “barış bildirisi” imzalayan akademisyenlere yönelik, “örgüt propagandası yapmak” iddiasıyla dava açıldı.

Barış imzacısı akademisyenlere, bölge illerindeki sokağa çıkma yasakları ve çatışmaların durması, barış ortamının yeniden tesis edilmesini istedikleri için “örgüt propagandası” iddiasıyla haklarında dava açıldı. Ayrı ayrı dava açılması nedeniyle toplam kaç akademisyene dava açıldığı henüz bilinmiyor.  11 Ocak 2016 tarihinde “Bu suça ortak olmayacağız” başlığıyla yayımlanan bildirinin ardından Cumhurbaşkanı Erdoğan ve hükümet temsilcileri tarafından hedef gösterilen akademisyenler hakkında jet hızla soruşturmalar açılmıştı. Akademisyenlerin bir kısmı da KHK’lerle ihraç edilmişti. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı da Ocak 2016 tarihinde bildiride imzası bulunan 1128 akademisyen hakkında resen soruşturma başlatmıştı.
Evrensel Gazetesi’nin haberine göre, son hazırlanan iddianame tüm imzacıları kapsıyor. TMK 7/2 kapsamındaki suçlarda yargılama 1yıldan 5 yıla kadar görülüyor. Bu kapsamda iddianamenin kabulü halinde akademisyenler 5 bin 640 yılla yargılanacak.
İDDİANAMEDEN
Akademisyenlerin bildiri talimatını KCK Yürütme Konseyi Eşbaşkanı Bese Hozat’tan aldığı iddia edilen iddianamede, akademisyenler, PKK/KCK’nin legal görünümlü hamiliğine soyunmakla itham ediliyor. Metnin bölgede kaos yaratmayı amaçladığı ifade edilen iddianamede, hükümet, ordu ve polisin küçük düşürüldüğü ve hatta Türkiye Cumhuriyeti’nin meşruiyetinin ve varlık sebebinin ortadan kaldırılmak istendiği gibi uç iddialar yer alıyor. Metnin PKK/KCK ile organize bir eylemin parçası olduğu ve ulusal ve uluslararası düzeyde tehdit içerdiği savunuluyor.
Cumhuriyet Savcısı İsmet Bozkurt tarafından hazırlanan iddianamede ayrıca, devam eden süreçte yaşanan baskı ve hukuksuzlukları ifşa etmeye çalışan ve öğrencileriyle bir araya gelmekten imtina etmeyen akademisyenler için ise soruşturmalar karşısında yayınlanan ikinci bildirinin, sorunu tırmandırmaya yönelik olduğu ve öğrencilerin kışkırtılmak suretiyle “suça” ortak edilmeye çalışıldığı belirtiliyor. Bu çalışmaların halkın birlik ve bütünlüğünü bozmayı amaçladığı iddia ediliyor ve örgüt propagandası yapıldığının altı çiziliyor.
İddianamelerde ayrıca yabancı akademisyenlerden imza almak için Barış Bildirisi’ne “profesyonel dokunuşlar yapıldığı” öne sürülüyor.
Ağır Ceza Mahkemesince kabul edilen iddianamenin duruşması 26 Aralık’ta görülecek.

EN SON EKLENENLER