BAŞKA SÖZE GEREK YOK!

Hatun Tuğluk’un cenaze törenine yönelik saldırılara tepkiler sürerken; İçişleri Bakanı Soylu’nun saldırganlardan biriyle çekilmiş fotoğrafı sosyal medyaya düştü. Akıllara Hrant Dink’in katil zanlısı Ogün Samast’ın emniyet görevlileriyle çekilmiş fotoğrafı getiren kareyi Soylu kabul etti

Halkların Demokratik Partisi (HDP) Eşbaşkan Yardımcısı Aysel Tuğluk’un annesi Hatun Tuğluk’un cenaze törenine yönelik saldırının ardından başlatılan soruşturma ile ‘bizzat ilgilendiğini’ ve suçluların cezalandırılacağını söyleyen İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun gözaltına alınan ırkçı saldırganlardan Murat Alp ile karakolda çekilmiş fotoğrafı yayınlandı. Sosyal medyada yayınlanan fotoğraf akıllara nefret söylemlerinin sonucu katledilen Agos Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hrant Dink’in katil zanlısı Ogün Samast’ın karakolda eline Türk bayrağı verilerek emniyet görevlileriyle çekilen fotoğrafını getirdi.

Öte yandan Soylu, ırkçı saldırgan Murat Alp ile fotoğrafının sosyal medyada tepki toplamasının ardından dün açıklama yaptı. Soylu, saldırıların gerçekleştiği akşam Ankara Valisi ve Ankara Emniyet Müdürü ile birlikte mezarlığa, gittiğini daha sonra yanındaki heyetle olayların videosunu izlediğini söyledi. Yaklaşık 3 buçuk saat karakolda bulunduğunu belirten Soylu, fotoğrafa ilişkin şu şekilde bir ifade kullandı: “Bu esnada orada bulunduğumuzu bilen mahalle eşrafı karakolda bizimle fotoğraf çekilmek istedi ve ayrılırken birçok kişiyle fotoğraf çekildik. Mahalle eşrafının bizimle fotoğraf çekme talebi, talimatlarımız sonucu yapılan incelemede fotoğraf çekilenlerden birinin de gözaltına alınması, fitne gerçeğini değiştirmez. İfadesi alınan bu şahıs da savcının talimatıyla ertesi gün gözaltına alındı ve halen gözaltındadır.”

‘Şehit var’ demişlerdir!’

Soylu, ayrıca cenaze törenine yapılan saldırıda “Burası Sünni mezarlığıdır, Aleviler buraya defnedilemez. Burası Türk toprağıdır, Ermeni toprağı değildir, burada Ermenileri istemiyoruz” sloganları atılmadığını iddia etti. Görüntüleri incelediğini ve bu şekilde slogana rastlamadığı iddiasında bulunan Soylu, “Burada şehitler var’ demişlerdir. ‘Buraya gömülmesini istemiyoruz’ demişlerdir. Ama sözünü ettiğiniz türde mezhebi ve etnik ayrımcı sözler yok. Bu konuda çok duyarlı ve çok dikkatli olmak gerekiyor. Olmayan bir mezhep ayrımının ya da olmayan bir etnik ayrımın varmış gibi yansıtılmaması gerekir” dedi.

Irkçılığı aklama çabasındalar

Soylu’nun açıklamalarına ilişkin gazetemize konuşan ve saldırıların yaşandığı an mezarlıkta bulunan HDP Milletvekili Besime Konca, Soylu’nun söylediklerinin gerçeği yansıtmadığını vurgulayarak şunları söyledi: “Bakan bu açıklamalar ile bu durumu aklamaya çalışıyor. Traktörler getirilmediyse, o sloganlar atılmadıysa Soylu niçin oradaydı? Biz orada çok net kendi kulaklarımızla duyduk. ‘Burası Türk toprağıdır, burada Alevi, Ermeni istemiyoruz’ diye. Yanımıza kadar gelerek söylediler bütün bunları.” Emniyetin bütün bu yaşananlara seyirci kaldığını vurgulayan Konca, “Emniyet müdahale etmediği gibi cenaze çıkarıldıktan sonra saldırganların gidip mezardan cenazenin çıkartıldığını görmelerine dahi müsade etti” dedi. AKP Genel Başkanı Erdoğan’ın açıklamalarına da değinen Konca, “Erdoğan’ın ‘uçak tahsis edelim kendi topraklarına götürsünler’ demesi, ırkçılıktır. Erdoğan bu söylemiyle nefret suçu işlemiştir” şeklinde konuştu.

Hangi görüntüden söz ediyor?

HDP Milletvekili Dilan Dirayet Taşdemir ise, Soylu’nun açıklamalarına ilişkin şu değerlendirmede bulundu: “Soylu, o dakikalarda karakolda bu saldırganları örgütlemekle meşguldü sanırım, başka türlü sloganları duymamış olamaz. Ayrıca hangi görüntülerden söz ediyorlar. Biz defalarca, emniyet görevlilerine ‘neden bunları kayıt altına almıyorsunuz’ diye uyardık. Görüntü alınmadı. Soylu, saldırganla fotoğrafının da çıkmasının ardından durumu aklama çabasında. Bunun bir sonraki adımında da: ‘Olayları HDP çıkardı’ diyecekler.”

Ankara neresi, Dersim neresi?

Kamuoyunda saldırılara ilişkin tepkiler artarken, iktidar kanadından da farklı farklı türden açıklamalar yapıldı. AKP Genel Başkanı Tayyip Erdoğan, saldırganların alkollü kişiler olduğunu ifade ederken, Kültür Bakanı Numan Kurtulmuş ise; “Bu üç beş serserinin işi gibi görünmüyor, provokasyon olabilir” şeklinde konuştu. Ayrıca katıldığı televizyon programında “Dinimizde, defnedilen bir insanın mezarına yönelik, seversin sevmezsin, böyle bir müdahale tarzı yoktur” ifadelerini kullanan Erdoğan, Ankara ve Dersim’i farklı ülkelerdeki kentlermiş gibi göstererek “Gerekirse uçak tahsis edelim, kendi topraklarında defnedebilsinler dedim” şeklinde konuştu.

Faşist saldırı; izinsiz gösteriymiş

Hatun Tuğluk’un cenaze törenine “Burada şehit cenazesi var, buraya terörist cenazesi gömdürmeyiz. Burası Ermeni mezarlığı değil” diyerek saldırı düzenleyen 23 kişi serbest bırakıldı. Gözaltına alınanların ‘izinsiz gösteri yapmak’ nedeniyle gözaltına alındıkları öğrenildi.

Mahalle eşrafı değil, AKP eşrafı

Aysel Tuğluk’un annesi Hatun Tuğluk’un cenazesine saldırdıktan sonra İçişleri Bakanı Süleyman Soylu ile fotoğraf çektiren ve AKP’li olduğu öğrenilen M.A.’nın, AKP Genel Başkanı Tayyip Erdoğan’ın oğlu Bilal Erdoğan ile de fotoğrafı ortaya çıktı. M.A.’nın farklı AKP’li vekil ve bakanlarla da fotoğrafının olması ve halen tutuklanmamış olması “acaba korunuyor mu?” sorusunu gündeme getirdi.

HDP’nin eski milletvekili ve eşbaşkan yardımcısı Aysel Tuğluk’un annesi Hatun Tuğluk’un cenazesine saldıranlardan biri olduğu ortaya çıkan M.A.’nın bu kez Erdoğan’ın oğlu Bilal Erdoğan ve farklı AKP bakan ve yetkilileriyle fotoğrafı ortaya çıktı. Ankara’nın Gölbaşı ilçesinde ikamet eden ve AKP’nin ilçe teşkilatında resmi olmasa da aktif görev aldığı öğrenilen M.A.’nın saldırı sonrası İçişleri Bakanı Soylu ile çektirdiği fotoğraflara bu kez görevdeki Çalışma Bakanı Jülide Sarıeroğlu da eklendi.

Sarıeroğlu ile çok samimi şekilde bir fotoğrafı ortaya çıkan M.A., sadece bu isimlerle değil aynı zamanda AKP’li birçok isimle de fotoğrafının olması saldırı sonrası yaşanılan gelişmeleri de tartışmaya açtı. M.A. ile birlikte diğer saldırganların gözaltına alındıktan sonra ifadeleri alınıp serbest bırakılmaları bu fotoğraflar ışığında “acaba birileri tarafından korunuyor mu?” sorusunu da gündeme getirdi. AKP’lilerle bu kadar yakın olan M.A.’nın gözaltında olup olmadığı ise netleştirilemedi. İçişleri Bakanı Soylu, fotoğrafın geniş yankı uyandırmasının ardından yaptığı açıklamada saldırganın “mahalle eşrafı” olduğunu savunmuş ve fotoğrafın da saldırı sonrası karakolda çekildiğini doğrulamıştı. M.A.’nın bakanların yanı sıra AKP’nin Ankara Milletvekili Ahmet Gündoğdu ve Gölbaşı Belediye Başkanı Fatih Duruay ile de birlikte fotoğraflarına ulaşıldı. AKP içerisindeki birçok isimle bu kadar yakın fotoğraf çektirebilmeyi başaran M.A.’nın parti içerisinde resmi bir görevi olup olmadığı ise öğrenilemedi.

Bu da saldırı karneniz:

AKP cenahından Hatun Tuğluk’un cenazesine yönelik saldırı ‘kınanırken’, AKP Sözcüsü Bekir Bozdağ’ın “Geleneklerimize inançlarımıza uygun olmayan bir davranış” ifadesinde bulunması, son yıllarda cenazelere yönelik saldırıları bir kez daha hatırlattı. Bozdağ’ın tersine son iki yılda onlarca cenazeye gerek asker ve polis, gerekse de ırkçı gruplar tarafından defalarca saldırı düzenlendi.

Ekin Wan

Mûş’un Gimgim (Varto) ilçesinde 10 Ağustos 2015 tarihinde çıkan çatışmada yaşamını yitiren HPG’li Kevser Eltürk’ün (Ekin Wan) cenazesinin polisler tarafından çırılçıplak soyularak fotoğrafının sosyal medyada yayınlanması oldu.

F-16 mezarlık bombaladı

Bu dönemde Gimgim’de HPG’lilerin mezarlarının bulunduğu Şehit İsmail ve Şehit Ronahi mezarlıkları 17 Eylül günü F-16 savaş uçakları ile bombalandı, içinde bulunan cami ve cemevi de yıkıldı.

Cemile Çağırga

Cizîr’de (Cizre) Eylül 2015 tarihinde evinin önünde bir asker kurşunuyla yaşamını yitiren 10 yaşındaki Cemile Çağırga’nın cenazesinin defnedilmesine izin verilmedi. Cemile, 3 gün boyunca buzdolabında bekletildikten sonra toprağa verildi.

Hacı Lokman Birlik

Şirnex’te 2 Ekim 2015 günü polisler tarafından katledilen Hacı Lokman Birlik’in cenazesi ise zırhlı aracın arkasına bağlanarak sürüklendi. Cenazeye böyle bir saldırı yapan polislere yalnızca 6 ay kademe ilerlemesinin durdurulması cezası verildi.

Taybet İnan

Silopiya’da (Silopi) 50 yaşındaki Taybet İnan, evinin bulunduğu sokakta askerler tarafından vuruldu. Kolluk güçleri cenazeyi almaya çalışan akrabası Yusuf İnan’ı da vurarak katletti. 11 çocuk annesi Taybet İnan’ın cenazesi 7 günün sonunda defnedildi.

Murat Gün

Murat Gün, Dersim’in Çet Deresi kırsalına 7 Kasım 2016 tarihinde düzenlenen hava saldırısı sonucu yaşamını yitirdi. Baba Kemal Gün, oğlunun kemiklerini almak için Dersim’in merkezinde 90 gün açlık grevi yaptı. Gün, oğlunun cenazesini 90 gün sonra toprağa verebildi.

Aziz ve Eylem

DAİŞ’e karşı savaşırken Suriye’de yaşamını yitiren Birleşik Özgürlük Güçleri (BÖG) savaşçısı Aziz Güler ve Eylem Ataş’ın cenazesi, oluşan kamuoyu tepkisi sonucu Türkiye’ye getirilebilmişti. Güler’in cenazesi 59, Ataş’ın cenazesi ise 101 gün toprağa verilmek için sınırda bekletildi.

Mezarlığa tuvalet

Wan Edremit Belediyesi’ne atanan kayyum, birinci dereceden SİT alanı ilan edilen Ermeni Mezarlığı ve Dilkaya Höyüğü üzerine tuvalet, otopark ve soyunma kabinleri yaptırdı. İnşaat sırasında mezarlıktan çıkan onlarca insana ait kemiklerin etrafa saçıldığı görülmüştü.

HDP Soylu’nun istifasını istedi

HDP Merkez Yürütme Kurulu (MYK), İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun cenazeye saldıran bir kişi ile karakolda fotoğrafları ortaya çıkmasının ardından istifasını istedi. Açıklamada şu ifadelere yer verildi: “İçişleri Bakanı Soylu’nun karakolda saldırganlardan biriyle güler yüzlü fotoğraf çektirmesi affedilir bir durum değildir. Soylu’nun bu fotoğrafın ortaya düşmesi sonrasındaki saldırgan tutumu ve kullandığı küfür dolu ifadeler de suçluluk psikolojisinin açıkça yansımasıdır. Mahalle eşrafı o saatte karakolda ne arıyordu? Kimdir bu eşraf? Hükümete bir kez daha söylüyoruz: Bu işteki siyasi ve idari sorumluluğunuzu ortadan kaldıramazsınız. Saldırganlarla kol kola fotoğraf çektiren İçişleri Bakanı sorumludur.”

‘Ne siyasette ne ahlakta yeri yok’

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu da, Soylu’nun fotoğrafına tepki gösterdi. Kılıçdaroğlu, şu sözlerle tepki gösterdi: “Nasıl olur da İçişleri Bakanı oturup beraber fotoğraf çeker. Mezara saldıranlarla oturup fotoğraf çekileceksiniz. Üstelik nerede? Karakolda çekeceksiniz fotoğrafı. Bu ne demektir, ‘İstediğiniz kadar istediğiniz kişinin mezarına saldırabilirsiniz, sizin güvenceniz benim’ demektir. O fotoğrafı çektiren kişinin siyasette, inançta, ahlakta, hayatta yeri yoktur.”

HABER MERKEZİ

EN SON EKLENENLER