HDP Sözcüsü Osman Baydemir, İmralı yasağına ilişkin olarak “Tecrit demek faşizm demektir. Tecrit demek, savaşta ve çatışmada ısrar demektir. Tecrit kalkıncaya dek mücadelemiz kesintisiz şekilde devam edecektir” dedi.
PKK Lideri Abdullah Öcalan 27 Temmuz 2011’den bu yana avukatlarıyla, 5 Nisan 2015’ten bu yana İmralı Heyeti’yle ve 11 Eylül 2016’dan bu yana da ailesiyle görüştürülmüyor. Bugüne kadar avukatların Bursa Cumhuriyet Başsavcılığı’na yaptığı 680 görüşme başvurusu ve Öcalan ailesinin yaptığı tüm başvurular reddedildi. Halkların Demokratik Partisi (HDP) Urfa Milletvekili olan Parti Sözcüsü Osman Baydemir ve Şırnak Milletvekili Aycan İrmez, Gündoğdu’da devam eden Vicdan ve Adalet Nöbeti’nde İmralı yasağını değerlendirdi.
‘İMRALI SİSTEMİ İŞKENCENİN ADIDIR’
Devletin kendi hukukunu dahi çiğnediğinin altını çizen Baydemir, “Normal bir hükümlü statüsü olan her bir yurttaş vasisiyle, ailesiyle, telefonla, bayramlarda açık görüş yoluyla görüşme hakkına sahip. Ama İmralı Cezaevi sistemi başlı başlına bir tecrit, bir hukuksuzluk bir işkence sisteminin adıdır. Dünya literatüründe cezaevlerinde hak ihlalleri tarihi yazıldığında İmralı sistemi en ilginç örneklerden bir tanesi olarak tarihteki yerini alacaktır. Bu işin insan hakları boyutu, hukuki boyutu bir de başka boyutu daha var. Siyasi boyutu. Sayın Öcalan tecridin kaldırıldığı atmosferden tecridin bir kez daha getirildiği döneme kadar bu ülkede çatışmasızlık yaşandı. Bu ülkede insanlar toprağa düşmedi, 80 yıllık ön yargılar, kırılmalar, yaralar tamir edilmeye başladı. Dolayısıyla tecrit demek faşizm demektir. Tecrit demek savaşta, çatışmada ısrar demektir. Tecrit demek toplumun sabır duygularıyla oynamak demektir” diye konuştu.
‘NÖBET TECRİTİN KALDIRILMASINA ÇAĞRIDIR’
“Vicdan ve Adalet Nöbetimiz bu manada tecrittin ortadan kaldırılması çabası, çağrısıdır” diyen Baydemir, şöyle devam etti: “Eğer ki bu hükümet miskali zerre kadar Kürt düşmanlığı politikasından vazgeçme niyeti varsa önce tecridi kaldırır. Eğer bu hükümet içeride ve dışarıda çatışma stratejisinden vazgeçip diyalog, istişare gibi zerre kadar bir niyeti varsa önce tecritti ortadan kaldırır. Ama şunu çok iyi bilmemiz gerekiyor ki; faşizm kendiliğinden geri adım atmaz. Bunun yolu toplumun tüm kesiminin tecride çıkması, karşı barışa sahip çıkmasıdır. Tecride karşı çıkması faşizmi geriletmesidir. Tecride karşı çıkması demokrasiye ve onurlu barışa sahip çıkmasıdır. Vicdan ve Adalet Nöbetimizin 24’üncü gününde bir kez daha tecridin hukuksuzluğuna, ahlaksızlığına, tecridin faşizm politikası olduğuna dikkat çekiyoruz. Tecrit kalkıncaya dek bu mücadelemiz de kesintisiz şekilde devam edecektir.”
‘ADALET ÖNCE İMRALI’DA SAĞLANMALI’
Nöbete katılan HDP Şırnak Milletvekili Aycan İrmez ise, Türkiye’nin içinde bulunduğu sorunların tek çözümünün İmralı’daki görüşme yasağının kalmasıyla olacağını vurgulayarak, şunları söyledi: “Tecritle birlikte savaş başlatıldı. Muhalefetin sesi kısılmaya başlandı. Türkiye bir tecrit haline getirildi. ‘Çöktürme Planı’nın bir parçasıdır. Tecrit kırılmadan hiçbir şekilde ne demokrasi ne özgürlük ne barış de eşitlik gelir. Onun için adalet önce İmralı’da sağlanmalı. Halkımız yıllardır bu tecridi tanımadı ve diz çökmedi. Önceliğimiz de İmralı tecridini kırmaktır.”