Berwarî: Önce sorunların çözümü sonra referandum

Ulusal birlik turuna çıkan KNK’nin Konsey Üyesi Kamuran Berwarî, bağımsızlık referandumu kararının önemli olduğunu ancak öncelikle iki yıldır kapalı tutulan parlamento ve başkanlık yasası gibi sorunlar yumağının çözülmesi gerektiğinin altını çizdi.

Irak Federe Kürdistan Bölgesi’de Mesut Barzani liderliğindeki Kürdistan Demokrat Partisi (KDP), 7 Haziran’da bazı siyasi partilerle yaptığı toplantının ardından bağımsızlık için referandum kararı aldı. 25 Eylül’de yapılacağı duyurulan referandum kararı, iki yıldır işlevsiz tutulan Federe Kürdistan Parlamentosu yerine Pirmam kentinde alındı.

Süleymaniye’de dün “Kürt ulusal birliği” için çağrı yapan ve bugün siyasi parti turlarına çıkan Kürdistan Ulusal Kongresi’nin (KNK) Konsey Üyesi Kamuran Berwarî, bağımsızlık referandumu kararını dihaber’e değerlendirdi.

ÖNCE PARLAMENTO VE BAŞKANLIK YASASI

Berwarî, Federe Kürdistan’da sistemsel, ekonomik, toplumsal ve askeri sorunların mevcut olduğunu ifade ederek, Federe Kürdistan yönetiminin referandumdan önce iki yıldır işlevsiz olan parlamentoyla ilgili yasal sorunları çözmesi gerektiğini belirtti. Berwarî, şunları söyledi: “2014 yılından itibaren Güney hükümetinde bazı tıkanmalar gelişmiş. Güney hükümeti referandumdan önce parlamento yasağı ile ilgili sorunu çözmesi gerekirdi. Asıl sorun yasaldır burada. Önemli olan hükümetin güven oylaması alması, parlamentonun açılması ve parlamenterlerin görevlerinin başına gelmesi ve Kürdistan hükümetinin tekrar işinin başına gelmesidir. Ardından da başkanlık yasasının düzeltilmesidir. Seçimlerde oluşabilecek ve halkı yönlendirecek hilelere karşı güven veren bir komisyon kurularak Güney Kürdistan’da seçim güvenliği sağlanmalı ve başkanlık yasası düzenlenmelidir. Ondan sonra Kürt halkının çıkarlarını gözeten bir referandum adımı atılmalı ve bu böyle olsa halktan da büyük destek görecektir.”

‘HÜKÜMETİN MEŞRUİYETİ YOK’

“Referandumun olması mümkün fakat referandumun yapılma biçimi yanlıştır” diyen Berwarî, şöyle devam etti: “Referandum kararı yasal bir program çerçevesinde alınmadı, çünkü Kürdistan Parlamentosu bu kararı vermemiştir. Referandum kararına yönelik kimi partiler ‘Biz 40-50 yıldır Kürdistan devriminde mücadele etmiş insanlarız, hükümet ve parlamento sahibiz’ diyorlar, diğer taraftan eğer referandumun gerçekleşmesinde büyük eksiklikler var, birincisi izin yok, ikincisi yasal değil, üçüncüsü parlamento yok. Dolayısıyla hükümetin bir meşruiyeti kalmamıştır.”

‘TÜRKİYE’NİN YARATTIĞI BİR ÜLKE DEĞİLİZ’

Türkiye’nin Federe Kürdistan Bölgesi ve Kürt politikasına değinen Berwarî, “Eğer biz bir halk ve hükümet gibi birlikte iş yaparsak, ulusal bir askeri yapımız, güvenliğimiz ve parlamentomuz olursa Türkiye’nin bunun kabul etmesi veya etmemesinin bir gereği de kalmaz. Rojava Kürdistan’ında Türkiye’nin kabul etmediği şeyler olmasına rağmen birçok gelişme yaşanmaktadır. Biz Türkiye’nin yarattığı bir ülke ve halk değiliz, bir iradesi olan Kürt halkıyız” dedi.

‘ERDOĞAN’IN FOTOKOPİSİDİR’

25 Eylül tarihinde yapılması planlanan referandumun Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ve AKP hükümetinden kopyalandığını kaydeden Berwarî, şöyle konuştu: “Erdoğan kendisinin yaptığı bir darbeyle tüm demokratik güçlere ve barış isteyenlere karşı bir komplo kurdu. Bununla da Türkiye’deki parlamento ve kurumların rolünü bırakmadı. Sadece Erdoğan ve AKP’nin rolü kalmış durumda. Güney Kürdistan’da yapılanlar da Erdoğan’ın fotokopisidir. Şahsi bir hükmetme durumu var, yönetim birkaç kişinin elinde ve bir partinin tekelinde. Hükümet ve parlamentonun bir hükmü kalmamıştır.”

ERDOĞAN İLE STRATEJİK İTTİFAK

KDP’nin kendini haddinden fazla Türkiye’ye bağlı duruma getirdiğini vurgulayan Berwarî, KDP’nin Erdoğan ve ailesiyle stratejik ittifak kurduğunu ve bunun da Kürt halkına zarar verdiğini kaydetti. Berwarî, şöyle dedi: “Türkiye ile olan ilişkiler tamamen ticaridir, Kürt ve Kürdistan’ı düşünen, özgür ve bağımsız bir devlet meselesi değildir. Bu haddinden fazla ekonomik bağımlılık, aynı zamanda KDP’nin üzerinde de ciddi bir baskı oluşturuyor.”

KDP’nin AKP ile olan ilişkilerinin Federe Kürdistan’ın sömürgeleştirmesine sebep olduğuna dikkat çeken Berwarî, “Bugün Güney Kürdistan’da Türkiye’nin 18 askeri noktası inşa edilmiş. 2 bin Türk şirketi var, bu ekonomik anlamda bir sömürgeciliktir. Güney Kürdistan’da fikir düzeyinde de Türkiye’nin sömürgesinin hakim olduğu gerçeği var. Güney Kürdistan’da Fethullah Gülen ve AKP’nin eğitim kurumları mevcut. Biz diyoruz ki, Türkiye ve İran ile ilişkiler olsun, fakat bu ilişki Kürtlere zarar verecek bir seviyede olmamalıdır. Yani sen Erdoğan’ın talebiyle Rojava’ya kapıları kapatamazsın. Güneyi bombalamasına izin veremezsin. Tüm bunlar ulusal Kürt siyasetine zarar veren yaklaşımlardır” şeklinde konuştu.

‘KDP ETKİNLİĞİNİ SIFIRLADI’

“Kürt ulusal birliğini düşünen bir KDP’nin şimdiye kadar KNK içerisinde yer alarak Kürt Ulusal Kongresi’nin başkanlığını yapması gerekiyordu” görüşünü dile getiren Berwarî, KDP’nin Kürt birliğini bozan siyasetinin kendi politik etkinliğini de azalttığına dikkat çekti. Berwari, şunları kaydetti: “KDP’nin siyaset anlayışı Erdoğan’ın siyaset anlayışı haline gelmemelidir. KDP’nin Erdoğan’ın siyasetini yürütmesi diğer parçalardaki etkinliğini de sınırlandırmıştır. Geçmişte Bakur (Kuzey), Başur (Güney), Rojhilat’da (Doğu) ciddi bir etkisi olan KDP şimdi o etkisini sıfırlamış; ayrıca Süleymaniye, Kerkük ve Halepçe’yi de kaybetmiş durumda. Sadece Duhok ve Hewler kentlerinde etkinlik göstermektedir.”

TEMMUZ’DA DAYANIŞMA TOPLANTISI

Ünlü Kürt düşünür Ehmedê Xanî’nin ulusal birlik anlayışının Kürtlerin kardeşliği ve başarısı için temel dayanak olduğuna vurgu yapan Berwarî, KNK’nin Kürt birliği çabalarına dikkat çekerek, şöyle devam etti: “Kürtlerin makul çoğunluğu KNK’nin içinde yer almaktadır. 70’e yakın Kürdistan’ın büyük partileri ile her dört parçada çok önemli Kürt şahsiyetleri bu oluşumun içerisindedir. KNK’nin Kürdistan ve dünyada önemli bir öncülüğü var. 4 parça Kürdistan’daki partilere sesleniyoruz; KNK ile bütünleşerek, Kürdistan devrimine sahip çıkın. Temmuz ayında KNK olarak Güney Kürdistan’da bir danışma toplantısı yaparak tüm parti temsilcilerini çağıracağız ve büyük Kürdistan’ın ulusal sorununa ilişkin konuşacağız. Burada Güney Kürdistan’ın sorunlarını da konuşacağız. PKK ve KCK bu çerçevede bize engel olmadılar. Biz diğer siyasi partilerin de bize engel olmamasını istiyoruz. 4 parçadaki partilerin üyeleri KNK’nin içerisinde mevcut, fakat biz KNK’yi daha fazla genişletmek istiyoruz. Herkes ve her siyasi parti kendi sesi, rengi ve siyasetiyle KNK’nin içinde yer alabilir. KNK’ye gelenlerin kendi ideolojisinden ayrılmasını istemiyoruz, KNK’nin sınırları ulusal birliktir. Kürtlerin özgürleşeceğine inancım tamdır.”

‘MAKUL ÇÖZÜM ÜÇÜNCÜ HATTIR’

Berwarî, makul çözümün PKK Lideri Abdullah Öcalan’ın geliştirdiği “Üçüncü hat” olduğunu kaydederek, şunları söyledi: “Bu hat Kürdistanî’dir, demokratik konfederalizm sistemidir. Biz kendi siyasi, askeri ve toplumsal özgücümüzle adım atıyoruz. Biz kimsenin tekelinde iş yapmıyoruz, fakat kimseye düşmanlık temelinde de iş yapmıyoruz. KNK olarak Ortadoğu’daki bu tıkanmaları görmekteyiz. 1946’daki Mahabad Kürt devleti, 1975’teki Eylül devrimi, 1988’deki Mayıs devrimi, 1992’deki Güney isyanı gibi olayların sonucu bir daha başımıza gelmesin. Sorunlara çözüm bulunması için hazırız ve sonuna kadar halkımızın yanındayız.”

Selami Aslan – dihaber

EN SON EKLENENLER