‘Çalışırken ölmek istemiyoruz’

Geçtiğimiz günlerde 2 hekim ve 1 tıp öğrencisinin çalışma koşullarından dolayı yaşamlarına son vermesine ilişkin hekimlerden tepkiler gelmeye devam ediyor

Hekimler, mesleklerini yaparken ölmek istemediklerini söyledi

Elih (Batman), Adana ve İstanbul’da 2 gün içinde 2 hekim ve 1 tıp öğrencisinin, yoğun iş temposu nedeniyle ardından not bırakarak yaşamına son vermesi gözleri sektördeki çalışma koşullarına çevirdi. Sağlık çalışanlarının maruz bırakıldıkları güvencesiz ve sağlıksız iş koşulları nedeniyle yaşamlarına son verme olaylarında artış yaşanırken, hekimler bunun “intihar” değil “cinayet” olduğu değerlendirmesi yaptı. Amed Tabip Odası Eşbaşkanı Mehmet Şerif Demir, hekimlik mesleğinin birincil sorumluluğunun daha sağlıklı bir ortamda ve toplumda sağlıklı bir yaşam sürdürmek olduğunu ifade ederek, son dönemlerde sağlıkta dönüşüm adı altında koşulların yerle bir edildiğini dile getirdi. İnsanların sağlıklarını daha iyi yapmak için mücadele ederken kendi sağlıklarından olmak istemediklerini belirten Demir, “Biz hekimler ölmek istemiyoruz. Daha iyi ve barışçıl bir toplumda yaşamak istiyoruz” dedi. Sağlık çalışanlarının mobbing, güvencesiz koşullarda çalışmaya kadar birçok sorunla karşı karşıya kaldığını belirten Demir, sağlık çalışanlarına keyfi uygulamaların arttığını, sağlık çalışanlarının hiçbir neden olmadan KHK ile işten çıkarılmaya maruz bırakıldığını aktardı.

‘Çözüm bulmalıyız’

Yaşanan yaşama son vermeleri, hekimlerin imdat çığlığı olarak değerlendiren Türk Tabipler Birliği Merkez Konseyi Üyesi Dr. Şehmus Gökalp de, “Bu imdat çığlığına karşı mutlaka cevap aramalıyız, çözüm bulmalıyız” dedi. Tıp öğrencisinin yaşamına son vermesiyle birlikte tıp eğitimin ağırlığına dikkat çeken Gökalp, Sağlık Bakanlığı’nın buna karşı tedbirler alması gerektiğini söyledi. Bir sağlık çalışanının 36 saat çalışmasının riskine değinen Gökalp, sağlık çalışanlarının çalışma saatlerinin tekrar düzeltilmesi gerektiğine ihtiyaç olduğunu söyledi.

‘Hekimlik mesleği yıpratıldı’

Sağlık politikasının sağlık çalışanlarını yıprattığını söyleyen Gökalp, sağlık çalışanlarının bir esnafa çevrildiğini ve hastanelerin birer işletme haline getirildiğini ifade etti. Sağlık çalışanlarının çalışırken, şiddete, tacize ve tükenmişliğe maruz bırakıldığını aktaran Gökalp, OHAL süreciyle birlikte yaşanan ihraçların da hekimlik mesleğini yıprattığını ve hekimliğin güvencesi olmayan bir meslek haline getirildiğini sözlerine ekledi. Dört binin üzerinde hekimin mesleğinden ihraç edildiğine dikkat çeken Gökalp, meslek çalışanları, kurumlar olarak bu duruma karşı politikalar geliştirilmesi gerektiğine işaret etti. Gökalp, son olarak sağlık hizmetlerinin sağlık piyasasına dönüştürülmemesi gerektiğini belirterek, şöyle devam etti: “Bu koşulların düzeltilmemesi durumunda ve piyasaya açılan sağlık hizmetleri düzeltilmezse, insan onuruna yakışan, herkese eşit kaliteli bir sağlık hizmetine dönmezsek ne hizmeti alanlar ne de hizmeti sunanlar bu yükü kaldırabilir.”

EN SON EKLENENLER