‘Cezaevlerinde özel harekat ve TEM polisleri görev yapıyor’

Cezaevlerinde hak ihlallerin iki kat arttığını ve son üç ayda 2 tutuklunun bedenini ateşe verdiğini söyleyen İHD Van Şube Başkanı Murat Melet, OHAL’den sonra cezaevlerinde özel harekat ve TEM polislerinin görev yapmaya başladığını kaydetti.

Olağanüstü Hal (OHAL) ile birlikte cezaevlerinde her geçen gün baskı ve hak ihlalleri artıyor. 2016 yılında yaşanan hak ihlalleri 2017 yılında iki kat artarken, insan hakları örgütleri ise bu durumu kaygı verici olarak değerlendiriyor. Hak ihlallerinin artmasının sebeplerinden birinin cezaevi idaresinin keyfiyetçi uygulamalarından kaynaklandığını belirten İnsan Hakları Derneği (İHD) Van Şube Başkanı Murat Melet, “Baskılar cezaevinden cezaevine değişiyor. Cezaevi idaresi ve cezaevinde bulunan memurların keyfiyetçi ve bireyci durumları söz konusudur. Birbirine yakın iki cezaevinde yapılan uygulamaların birbirinden farklı olduğunu görebiliyoruz” diye konuştu.
‘1980’Lİ YILLARA BENZİYOR’
Cezaevlerinde bugün yaşananların 1980’li yıllara benzediğini hatırlatan Melet, “Baskılar her gün geçtikçe artmaktadır. Hem bize gelen başvurular hem de cezaevinde bulunan mahpusların bize gönderdikleri mektuplar ve dönem dönem oluşturduğumuz avukat heyetlerinin yaptığı ziyaretlerle bu gerçeklik ortaya çıkarıyor. Cezaevlerinde aslında bir zihniyet savaşı ve çatışması yaşanıyor. OHAL koşullarından kaynaklı mevcut siyasal iktidar yanlış politikalar uyguladı. Bu politikaları kendine bir boşluk olarak gören bazı cezaevleri idarecileri, faşist zihniyetlerini mahpuslar üzerinde dayatmacı ve hukuka aykırı bir şekilde kabul ettirmeye çalışıyorlar. Tabi ki cezaevlerinde bulunan insanlar da kendi haklarının farkında; mücadele etme ve direnme durumunu çok iyi biliyor. Mahpuslar bu baskıları kabul etmiyorlar” dedi.
‘3 AYDA 2 MAHPUS BEDENİNİ ATEŞE VERDİ’
Son 3 ay içerisinde artan baskılar ve hak ihlalleri nedeniyle 2 tutuklunun bedenini ateşe verdiğini kaydeden Melet, “Aslında sadece bu olaya baktığımızda bile cezaevi koşullarının ne kadar ağırlaştığı ve baskıların ne kadar arttığını görebiliriz. Yani koşullar öyle bir hal almış ki insanlar kendi yaşamlarına son verecek duruma gelmişler. Bu da cezaevlerindeki mevcut hukuksuzluğu gözler önüne seriyor. Yine baskılar cezaevinden cezaevine değişiyor. Cezaevi idaresi ve memurların keyfiyetçi ve bireyci durumları da söz konusudur” şeklinde konuştu.
ÖZEL HAREKAT POLİSLERİ GÖREV YAPIYOR
OHAL’den doğan yasal boşluğu birilerinin kendine göre yorumladığını ve uygulamaya çalıştığını söyleyen İHD Başkanı Melet, şunları kaydetti: “Bazı cezaevlerinde daha önce özel harekat polisi olarak görev yapmış ya da TEM şubede görev almış memurlar çalıştırılıyor. Bunlar da cezaevlerinde yasadan ve hukuktan ziyade keyfiyetçi ve geçmişten kalan bazı şeylerin hesabını sorarcasına hareket ediyorlar. Cezaevlerinde yapılanlara dönük bugüne kadar çok ciddi bir araştırma ve soruşturma da başlatılmamış, bu şartlarda böyle bir soruşturmanın gerçekliğinden de söz edemeyiz.”
2017’DE HAK İHLALLER 2 KAT ARTTI
Yıllar geçtikçe hak ihlallerin arttığına dikkat çeken Melet, “Bu da aslında mevcut siyasal iktidarın yeteri kadar politika üretememesi ya da ürettiği politikaların toplumun ihtiyacını karşılayamamasından kaynaklanıyor. İktidarın politikaları demokrasiye hizmet edeceğine, insan hakları temelinde mağduriyetleri ve hak ihlallerini azaltacağına, tam tersine çoğalmasına dönük politikalar uygulandığı için böylesi hak ihlalleri artıyor. 2016 yılında yaşanan hak ihlalleri, 2017 yılında iki kat arttı. Bu da bizim raporlarımızda mevcuttur. Yaşanan hak ihlallerinin de her geçen gün arttığını söyleyebiliriz” diye belirtti.
TEK TİP ELBİSE TEK TİP TOPLUM 
Son dönemde gündeme gelen ve cezaevlerinde uygulanmak istenen tek tip elbiseye ye değinen Melet, sözlerini şöyle sürdürdü: “Bu uygulama daha önce de denenmiş ve hiçbir şekilde insanların kabul etmediği ve buna karşı ciddi bir direniş sergiledikleri gerçekliği ortadır. Yıllar sonra tekrar aynı şekilde aynı yöntemlere başvurmanın aslında çok sağlıklı sonuçlar doğurmayacağı gerçekliği ortadayken, maalesef mevcut iktidar tekrar böyle bir yola başvuruyor. Aslında böyle bir yola başvurmasının nedeni tekçi zihniyetin kendini yeniden var etmesi ve tekçilik anlayışı üzerinden tek tip toplum yaratma ve tek tip insan yaratma anlayışından doğan bir gerçekliktir. Bunu da dört duvar arasında bulunan ve çok zor fiziki şartlar arasında yaşam mücadelesi veren insanlara dönük yapılmaya çalışılmasının hiçbir insani değerle örtüşmediği ortadadır. Böyle bir dayatmanın ne hukuksal ne de insani bağlamanın olmadığını ve toplum açısından da çok yaralayıcı sonuçlar doğuracağı bellidir. Toplumun da bu dayatmaya karşı ciddi bir refleksle tepki göstereceği ortadadır. Bir an önce mevcut siyasal iktidarın bu tekçi zihniyetten ve tek tip elbise dayatmasından vazgeçmesi gerekir. Daha önce de belirtiğimiz gibi bu ülkenin selameti için, demokrasinin inşası ve büyümesi için tek tip elbise ve tek tipçi bir zihniyet yerine daha fazla demokrasi ve daha fazla insan haklarına saygılı olunması düşüncesi içerisindeyiz. Bu yönlü taleplerimizi sürekli dile getiriyoruz ve tek tip elbise yerine daha fazla demokrasi diyoruz.”
MA / Mahmut Ruvanas

EN SON EKLENENLER