DİSK: Varlık Fonu, kamu mallarını talan fonudur!

Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK), hükümetin kanunlaştırdığı ve kamu kurumlarının ‘Varlık Fonu’ adı altında bir fona teslim edilmesi kararını “Fon, kamu mallarını talan fonudur!” diyerek eleştirdi.

Yazılı olarak yapılan açıklamada Varlık Fonu’na ilişkin olarak, “Kamu mallarının talanı demektir. Hükümetin, Varlık Fonu’nun kuruluşuyla ilgili öne sürdüğü tüm gerekçeler inandırıcı olmaktan çok uzaktır. Çünkü kamuda olan işletmelerin gelirleri zaten devletin, dolayısıyla hükümetin tasarrufundadır” denildi.

Açıklamanın tamamı şu şekilde:

Hükümetin 19 Ağustos 2016 tarihinde 6741 sayılı kanunla kurmuş olduğu Varlık Fonu’na, geçtiğimiz hafta sonundan itibaren kaynak aktarımına başlandı.

Hükümet, bir çırpıda ülkenin en karlı kamu kuruluşlarının Fon’a devredildiğini açıkladı. Varlık fonlarının dünyadaki var olan uygulamalarında, bütçe fazlasının değerlendirilmesi amacıyla, atıl kurumların tekrar kamunun menfaatlerine uygun bir hale gelmesi için kurulduğunu biliyoruz. Ancak Hükümetin Varlık Fonu’nun ise bambaşka bir fon olarak kurulmuş olduğunu görüyoruz.

Ülkemizde ne bütçe fazlası var ne de fondaki şirketler ve arsalar atıl durumdadır. Tam tersi, hükümet, ülkemizin en karlı/aktif kuruluşlarını, TPAO, BOTAŞ, Çay İşletmeleri, Ziraat Bankası, Türksat, Eti Maden, PTT gibi kamunun gözbebeği olarak bilinen şirketleri Varlık Fonu’na aktardı. Bununla da kalmayarak, THY, Halkbank, BİST, Türk Telekom gibi firmalardaki kamu hisselerini ve toplam 2 milyon metrekarelik kamu arsasını Varlık Fonu’na devretmiştir.

Varlık Fonu, kamu mallarının talanı demektir. Hükümetin, Varlık Fonu’nun kuruluşuyla ilgili öne sürdüğü tüm gerekçeler inandırıcı olmaktan çok uzaktır. Çünkü kamuda olan işletmelerin gelirleri zaten devletin, dolayısıyla hükümetin tasarrufundadır.

Memleketimizin en değerli kamu kuruluşları ve arsaları Varlık Fonu’na devredilirken, Fon’un hiçbir denetim altında olmayışı, niyetin kötülüğünü ve talanın büyüklüğünü göstermektedir. Bu kurumların peşkeş çekilmeyeceğinin, gelirlerinin iç edilmeyeceğinin ne yazık ki hiçbir garantisi yoktur.

Bunun yanı sıra, özelleştirmenin başka bir adı olan Varlık Fonu yönetimi için yapılan yönetici seçimleri, Fon’un nasıl bir talan için kullanılacağının da göstergesidir. Yiğit Bulut’tan başlayarak geçmişten bu güne AKP hükümetinin nimetlerinden sonuna kadar faydalanan, ekonomik öngörüden yoksun bu zatlara değil böylesine bir fon, 1 TL bile emanet edilemez.

Diğer yandan, bu kurumlarda yıllardır sendikalı olarak çalışan işçilerin akıbeti belirsizdir. Bugüne kadar yapılan özelleştirmelerle işsizlik, açlık ve sendikasızlaştırmanın yaşandığı bilinmektedir. Özelleştirilen kamu kuruluşlarında taşeron ve güvencesiz çalıştırmanın dayatıldığını tüm kamuoyu yakından takip etmiştir. Şimdi aynı durum Fon’a devredilen kamu kuruluşları için de geçerli olacak ve yüzlerce çalışan aileleriyle birlikte mağdur edileceklerdir.

Birleşik Metal-İş Sendikası olarak, Hükümete sesleniyoruz: Kamu kuruluşlarının Fon adı altında talanı ve özelleştirilmesi anlamına gelen Varlık Fonu uygulamasından biran önce vazgeçilmeli ve kamunun malı, kamuda kalmalıdır.

EN SON EKLENENLER