Diyarbakır Cezaevi işkencesine direnenler unutulmadı

İşkence ve insanlık dışı uygulamalara karşı 35 yıl önce bugün Diyarbakır 5 No’lu Cezaevi’nde bedenlerini ölüme yatıran Kemal Pir, Hayri Durmuş, Ali Çiçek ve Akif Yılmaz, Diyarbakır’da etkinliklerle anıldı.

Diyarbakır 5 No’lu Cezaevi’ndeki işkence ve insanlık dışı uygulamalara karşı 14 Temmuz 1982’de bedenlerini ölüme yatıran Kemal Pir, Hayri Durmuş, Ali Çiçek ve Akif Yılmaz eylemlerinin 35’inci yıldönümünde Diyarbakır’da anıldı. Diyarbakır Cezaevi’nde o dönem kalan siyasi tutsaklar, DBP ve HDP yöneticileri ile çok sayıda yurttaş önce Ali Çiçek’in Yeniköy Mezarlığı’ndaki kabrini ziyaret etti. Ardından büyük işkencelerin, insanlık dışı uygulamaların yaşandığı Diyarbakır Cezaevi önünde açıklama yapılarak, karanfiller bırakıldı.

‘DİRENİŞİ SAHİPLENİYORUZ’

Cezaevi önüne gelenler adına DBP İl Yöneticisi Rıfat Roni açıklama yaparak, “Bugün insanlık dışı uygulamaların yaşandığı cezaevinin önünde bir kez daha onların direnişini sahiplenme sözünü veriyoruz. Sonuna kadar da buna sahip çıkacağız” dedi.

Cezaevi önündeki açıklamanın ardından DBP İl Örgütü Vedat Aydın Konferans Salonu’nda anma programı yapıldı. Salona “14 Temmuz Büyük Ölüm Orucu şehitleri şahsında tüm devrim şehitlerini anıyoruz”, “Mazlum kibriti yaktı. Dörtler bedenlerini yaktı. 14 Temmuz zirveye taşındı” yazılı pankartları asıldı. Anmaya DBP Eş Genel Başkanı Mehmet Arslan, HDP milletvekilleri Ziya Pir, Feleknas Uca, Sibel Yiğitalp, DBP, HDP yöneticileri, Barış Anneleri Meclisi üyelerinin yanı sıra çok sayıda kişi katıldı. Anma öncesinde demokrasi ve özgürlük mücadelesinde yaşamını yitirenler için saygı duruşunda bulunuldu.

‘DİYARBAKIR CEZAEVİNİ ANLAMAK İÇİN…’

AKP Genel Başkanı Tayyip Erdoğan’ın Başbakanlığı döneminde, “Ah şu Diyarbakır Cezaevi’nin dili olsa da konuşsa” dediğini anımsatan, Kemal Pir’in yeğeni, HDP Milletvekili Ziya Pir, “Erdoğan bununla, faşist, ırkçı, bir rejimin bir ülkeyi nereye götüreceğine işaret ediyor” dedi. Pir, 14 Temmuz direnişi için söylenecek çok şey olduğunu, ama geçen yıl mecliste söyledikleri aynı şeyleri bugün de okuyacağını ifade ederek, hazırladığı metni okudu.

“Diyarbakır cezaevini anlamak için, insanların vicdan ve gönül kulaklarının açık olması lazım. Türkiye bunu yapamadı, o günlerle yüzleşemedi. O günlerin sorumlularını cezalandırmadı. Bunu yapsaydı bugün hak ihlalleri yaşanmazdı” diyen Pir, AKP döneminde de cezaevlerinde 12 Eylül dönemini aratmayan işkence, kötü muamele gibi durumların devam ettiğini söyledi.

‘MAZLUMLARI, HAYRİLERİ KORKUTABİLDİLER Mİ?’

Pir, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Cezaevleri bugün yine işkence yerlerine dönüştürüldü, İzmir Aliağa bu cezaevlerinin başında geliyor. Tekirdağ 1 Nolu cezaevinde Ali Şimşek açlık grevinde ve şuan ölüm sınırında. Hükümet yetkililerine sesleniyorum. Tutsaklar üzerindeki 12 darbe uygulamalarından vazgeçin. 12 Eylülcüler de tek tip elbiseler giydiriyordu, tutsaklara eşi benzeri olmayan her türlü vahşeti uyguluyordu, tutsakların odalarına köpeklerle giriyordu, onlar gizli genelgelerle bile gerek duymadan bunu yapıyordu. Ne oldu? Sindirebildiler mi, Korkutabildiler mi, siyasi tutsakları, Mazlumları, Hayrileri, Kemalleri. Hayır.”

Pir, bütün bu uygulamalara karşı bundan 34 yıl önce Kemal Pir, Hayri Durmuş, Ali Çiçek ve Akif Yılmaz öncülüğünde ölüm orucu başlatıldığını hatırlatarak, “Bu eylem ‘Biz yaşamı uğruna ölecek kadar çok seviyoruz’ diyen yoldaşım Kemal Pir ve yoldaşları tarafından başlatıldı. 14 Temmuz direnişi onur günü olarak anılmaktadır. 14 Temmuz ruhunu selamlıyorum” dedi.

‘AMED ZİNDANINDA 2 RUH VARDI’

Son olarak konuşan DTK Divan üyesi Gülistan Akel ise şunları söyledi: “14 Temmuz’u anlamak ve tanımlamak çok zor. 35 yıl önce Amed zindanında 2 ruh vardı. Birinci ruh Kürt halkını soykırımla yok etmek vardı. Bir diğer ruh ise Kürt halkına önderlik eden, zindanlarda büyük direnen tutsaklardı. Devletin katliamcı politikalarına ölümleriyle karşı koydular.”

Konuşmaların ardından 14 Temmuz direnişi sırasında Diyarbakır Cezaevi’nde kalan tutsaklar anılarını anlattı. 14 Temmuz’u anlatan sinevizyon gösterimiyle anma sona erdi.

EN SON EKLENENLER