Fatih POLAT
Ahmet Şık ile tanışıklığımız sanırım 1995 yılına dayanıyor. Evrensel’in ilk döneminde beraber çalışmıştık.
Ahmet, ortak arkadaşımız olan ve 8 Ocak 1996 günü kaybettiğmiz Metin Göktepe’nin de en yakın arkadaşlarından biriydi.
Metin Göktepe öldürüldükten sonra, bütün dava süresince Ahmet’in bu cinayetin sorumlularının cezasız kalmaması için nasıl çaba sarfettiğinin en yakın tanıklarından biriyim. O dönemi yaşayan diğer meslektaşlarımız, dostlarımız da buna tanıktır.
Metin Göktepe davasını takip konusundaki ısrarcı tavrı nedeniyle ciddi anlamda tehdit almıştı.
Metin Göktepe davası sürecinde, o zamanki gazeteci mücadelesinin havasıyla gündeme gelen Gazeteciler Meclisi girişiminde de aktif rol alanlardan biridir Ahmet Şık.
Ayrıca o dönem, gazetecilerin birbirine haber atlatmak ile yüzleşip haberi paylaşmak üzerine kurulu bir mesleki dayanışma içine girdikleri bir dönemdir ve Ahmet o sürecin de önünde yer alan gazetecilerden biridir.
Ergenekon sürecinde uydurma gerekçelerle tutuklandığını herkes biliyor. O dönem onun ‘gazetecilikten tutuklanmadığı’ gibi başlıklar atanları, haberler yapanları unutmadık!
Ahmet yargılama süreci boyunca da, cezaevi süreci boyunca da hep dik durdu. Kalemini hiç sakınmadığı kitaplardan biri olan ‘000Kitap Dokunan Yanar’ı da o dönemde yazdı. O kitabın basılması sürecinde de ortak bir anımız vardır. Ama şimdilik, bu satırların yazarı ile Ahmet Şık ve bilen sınırlı sayıdaki kişi arasında kalsın (!)
Ahmet cezaevinden çıktıktan sonra da duruşunu hiç bozmadı. İktidarın hışmını çekebilecek manşetler atmak, bu tür haberlere imza atmak onun açısından hep gerçeğin olması gerektiği gibi ifadeseydi. Öyle oldu. Meslektaşları tutuklandığınıda, gözaltına alınma endişesi duymadan yüksek sesle karşı çıktı.
O; Metin Göktepe’nin annesi, hepimizin annesi Fadime Ana’nın da Metin Göktepe gibi sarıldığı bir gazetecidir. Hep öyle oldu.
Mesleğimizin duruşu ile, haberciliği ile, insani halleri ile en şık isimlerinden biridir Ahmet Şık.
Ahmet çıkacak yine yazacak! Bu da meslektaşları, arkadaşları olarak bizim ona sözümüz olsun!
evrensel
