Adana Kürkçüler F Tipi Kapalı Cezaevi’nde hak talebinde bulundukları için haklarında disiplin soruşturması açılan 11 tutuklu farklı cezaevlerine sevk edilirken, 4 tutukluya ise iletişim cezası verildi.
Olağanüstü Hal’in (OHAL) ilan edilmesi ardından cezaevlerinde tutuklulara yönelik baskı ve saldırılara her gün yenisi ekleniyor. Yasal haklarını talep eden tutuklular ise cezaevi idareleri tarafından disiplin soruşturmaları kıskancında. Yaşadıklarına ilişkin ajansımıza mektup gönderen siyasi tutuklu Dozdar Suat Şimşek, 16 Mart 2017’de sosyal medya paylaşımları yüzünden gözaltına alınıp, “Örgüt Propagandası Yapmak” suçlamasıyla tutuklanarak, Adana Kürkçüler E Tipi Kapalı Cezaevi’ne gönderildiğini anlattı.
5 KİŞİLİK KOĞUŞA 11 KİŞİ YERLEŞTİRİLDİ
Siyasi tutuklu olmalarına rağmen Adana Kürkçüler E Tipi Kapalı Cezaevi’ne konulduklarını ifade eden Şimşek, “Cezaevinde insanlık dışı uygulamalara maruz kaldık. Elbise çıkarma, her noktada ayakkabı çıkartma, üst araması ve ayakta sayım verme dayatmasına maruz kaldık. Biz siyasi tutsaklar olarak bunları kabul etmediğimizi belirttik” dedi. Bu uygulamaları kabul etmediklerini için 11 tutuklunun siyasi tutukluların olduğu Adana Kürkçüler F Tipi Kapalı Cezaevi’ne sevk edildiklerini aktaran Şimşek, burada da 5 kişilik koğuşa 11 kişinin yerleştirildiğini söyledi.
‘ÇEŞME ORADA, O SUDAN İÇİN’
Şimşek, “Cezaevi idaresi, 11 kişiye bir pet bardak, dört tabak ve iki kaşık verdi. E Tipi’nden getirmiş olduğumuz bardak, tabak, kaşık ve sularımız tarafımıza verilmedi. Tabi biz de bu hak ihlali karşısında direnip, ısrarla hakkımızı istedik. Ama bir şey tarafımıza verilmedi. Gardiyanlara, böbrek hastası olan arkadaşlarımızın olduğunu ve musluktan su içemez durumda olduğunu aktardık. Ama bizlere, ‘çeşme orada. Sizin hiç bir şeyinizi vermeyiz, idare edin birkaç gün’ dediler. Tabi ki musluktan akan su sapsarı idi. Su içemiyor, yemek yiyemiyor ve uyuyamıyorduk. Her defasında acil durum ziline basıp gardiyanları çağırıyorduk. Gardiyanlar 15 kişiyle içeriye girip, robocop ve coplarla bizlere gözdağı vererek, korkutmaya çalışıyorlardı. Ama biz hakkımız aramaya devam ettik” diyerek yaşadıklarını anlattı.
CEZA SONRASI SEVK
Birkaç gün sonra “slogan atma”, “isyana teşvik”, “kapılara vurma” ve “memura hakaret” suçlamasıyla tutulan tutanakların kendilerine verilip, haklarında disiplin soruşturması açıldığını ifade eden Şimşek, İnfaz Disiplin Kurulu’na çıkarılarak 4 kişi hakkında iletişim cezası verildiğini belirtti. Şimşek, “Kurulda ısrarla hakkımızı istediğimizi, bizleri tehdit ettiklerini, temel ihtiyaçlarımızı istememize rağmen ısrarla vermediklerini anlattık. Ama yine de bize ceza verdiler. Bana bir ay iletişim cezası. Serhat Yıldız’a 3 gün hücre cezası ve bir ay iletişim cezası. Nusret Tek ve Zahir Şen’e birer ay iletişim cezası verildi. Daha sonra ise bizleri farklı cezaevlerine sürgün ettiler” dedi.
Şimşek, kendisiyle birlikte Çetin Can Çakmak, Nusret Tek, Zahir Şen ve Bozan Çelik’in Elbistan E Tipi Kapalı Cezaevi’ne, Serhat Yıldız, Ömer Bilgili, Serdar Tek, Efekan Adıyaman, Doğan Kahraman ve Bayram Adıyaman’ın ise Karaman E Tipi Kapalı Cezaevi’ne sevk edildiğini aktardı.