Zırhlı araçların karıştığı ölüm olaylarını Meclis’e taşıyan, ancak tümü AKP ve MHP’nin reddine takılan HDP’nin Diyarbakır Milletvekili Feleknas Uca, “Ölümün adı dün Toros, bugün zırhlı araç” dedi. Uca, ölümlere sebebiyet veren polis ve askerlerin korunduğunu söyledi.
Türkiye’de 20 Temmuz 2016’da OHAL’in ilan edilmesiyle Kürt kentlerinde zırhlı araçların sebep olduğu sivil can kayıpları da her geçen gün arttı. Zırhlı araçların sebebiyet verdiği onca ölüm olmasına rağmen birçok olayda failler cezalandırılmadı ve olayların üstü yetkililer tarafından örtülmek istendi. Lice-Bingöl yolunda 19 Haziran günü özel harekatçıları taşıyan midibüsün çarptığı araçta 2 yurttaşın yaşamını yitirip, 18 kişi yaralanmıştı. Hayatını kaybeden bu sivillerin taziyesine giden yakınları Mahmut Öner (74), Mevlüt Dağtaş (64), Abdulhamit Dağtaş (63), Fikri Demirbaş (53) ve Zeynep Demirbaş (76) sonraki gün Lice’ye bağlı Fis ovasında polise ait zırhlı aracın çarpması sonucu hayatını kaybetti. Yine son dönemde zırhlı araç en az 26 sivil yurttaşın ölümüne sebebiyet verirken, 27 Haziran’da Şırnak’ın Silopi ilçesinde polise ait zırhlı araç ters yöne girerek üniversite öğrencisi Mizgin Kızıl’a çarparak, ağır yaralanmasına sebebiyet verdi.
Zırhlı araçların sebebiyet verdiği sivil ölümlerin araştırılması ve katillerin cezalandırılması için birçok kez Meclis’e soru ve araştırma önergesi veren HDP Diyarbakır Milletvekili Feleknas Uca, tüm girişimlerinin olaylarda suçu olan iktidar partisi tarafından reddedildiğini söyledi. Zırhı araçların karıştığı olaylarda hiçbirinin kaza olarak yorumlanamayacağını dile getiren Uca, katliam yapanların cezalandırılmaması, yeni katliamların yaşanmasına sebebiyet verdiğini söyledi.
‘ZAMAN DEĞİŞTİ AMA KATLİAMLAR DEĞİŞMEDİ’
Yıllardır bölgede devletin farklı yöntemlerle birçok katliam yöntemini geliştirdiğine değinen HDP Diyarbakır Milletvekili Feleknas Uca, bu tür yöntemlerle Kürt halkının sindirilmek ve korkutulmak istendiğini söyledi. 1990’lı yıllarda binlerce faili meçhul cinayetlerinde “Beyaz Toros” diye adlandırılan araçların kullanıldığını hatırlatan Uca, gün geçti isimler değişti ama katliamların değişmediğini ve sürece göre yeni yöntemlerin geliştirildiğini söyledi. Uca, “90’lı yıllar geçti geldik bu günlere ama şimdi bakıyoruz yine ağır katliamlar yaşanıyor. Açık açık infazlar yapılıyor, gerilla şehitlikleri yıkılıyor, siyasetçiler tutuklanıyor ve daha nice farklı yöntemler deneniyor. Eski Başbakan Ahmet Davutoğlu, ‘Beyaz Toroslar yine çıkar’ söylemi bu sürecinin habercisiydi. 90’lı yıllarda nasıl faili meçhul, beyaz Toroslar vardı, bugün de tutuklama, ölüm ve katliamlar var. Beyaz Toroslar da bugün yerini zırhlı araçlara bıraktı” diye konuştu.
‘TOROS GİTTİ ZIRHLI ARAÇ GELDİ’
AKP’nin devreye koyduğu savaş konseptiyle birlikte Diyarbakır, Van, Şırnak, Cizre ve daha birçok kentte sürecin yeni katliam yöntemi olan “zırhlı araçların” devreye girdiğini dile getiren Uca, “Zırhlı araç kazası” adı altında birçok cinayetin gerçekleştirildiğini belirtti. Çocukların evlerinde uyuduğu bir sırada zırhlı aracın eve girerek çocukları katlettiğini söyleyen Uca, bir yandan da devletin bu cinayetlerin üstünü örtmek için de tüm olayları “kaza” olarak geçiştirmek istediğini ifade etti. Uca, “Düşünün ki bir haftada Lice’de zırhı araçların çarpması sonucu 8 kişi katledildi. Bunlar kesinlikle tesadüf değildir. Bir haftada bu kadar insan nasıl katledilebilir. Bunu artık polis ve devlet güçleri bir yöntem olarak kullanıyor. Ölümün adı dün Toros bugün zırhlı araç olurken, katliamların adı ise hiç değişmedi” diye konuştu.
‘AKP VE MHP ÖNERGELERİ REDDETTİ’
Zırhlı araçların bir korku aracı olarak kullanıldığını ve bununla halkın tehdit edildiğini dile getiren Uca, bunun da devlet geleneğinden asla bağımsız olmadığını söyledi. Uca, şöyle devam etti: “Bu katliamların araştırılması için defalarca Meclis’e soru ve araştırma önergeleri verdik, ancak tümü AKP ve MHP tarafından reddedildi. Bu katliamlarda sorumluluğu bulunanlar önergelerimizi reddetti. Bu katliamların tamamı bölgede oluyor. Hiç batıda böylesi kaza denilen olaylar oldu mu? Tüm katliamlar, kazalar Kürdistan’da oldu, onun için de kesinlikle kaza oldu deyip geçiştirmeyi, araştırmamayı ve katilleri cezalandırmamayı kabul etmiyoruz. Aileler de bundan şikayetçi, bu katliamları yapanların cezasız kalmasından şikayetçi” dedi.
‘CEZASIZLIK KATİLLERİ CESARETLENDİRİYOR’
Bugüne kadar bölgede zırhı araçların çarpması sonucu katledilen onlarca kişi olmasına rağmen tüm faillerin bir şekilde aklandığını hatırlatan Uca, buna en büyük cesareti veren ve yeni katliamların önünü açan AKP iktidarı olduğunu dile getirdi. Uca, “Siyaset yaptığımız için binlerce arkadaşımız tutuklanırken, tek bir failin ağır cezalara çarpıtılmaması kabul edilmez. Gerekli cezalar verilmediği sürece bu katliamların daha da olacağını söyledi. Katillerden hesap sormadıkları için tüm bunlardan valiler, İçişleri Bakanı ve Başbakan sorumludur. Hesap sormayı bırakalım, bu katliamları yapanlar iktidar tarafından terfi ettirildi. Bunlar da katilleri cesaretlendiriyor. Lice’de Medeni Yıldırım, Ceylan Önkol olayında olduğu gibi failler hiçbir şekilde ceza almadı. Hesap sorulmadı. Bugün de yaşanan katliamların hesabı sorulmuyor. Davaların tamamı sümen altı yapılıyor. Biz bunları kabul etmiyoruz. Katillerin peşinde olacağız. Nasıl olur da bir aileden 5 kişi katledilir de bir kişi ceza almaz, fail olmaz, tutuklanmaz. Bunu asla kabul etmiyoruz” şeklinde konuştu.
