İHD: Açlık grevindeki tutuklularla diyalog başlatılmalı

İnsan Hakları Derneği (İHD) İstanbul Şubesi 23 hapishanede 217 kişinin 57 gündür devam ettirdikleri açlık grevlerinin sona erdirilmesi ve mahpusların talepleriyle ilgili diyaloğun başlatılması amacıyla oturma eylemi yaptı. İnsan hakları savunucuları oturma eylemi sırasında yaptıkları basın açıklamasında, açlık grevlerinde kritik aşamaya gelindiğini belirterek mahpusların hukuksal taleplerinin kabulü ile ilgili olarak Adalet Bakanlığı yetkililerin görüşme ve incelemelerin ivedilikle başlatılmasını ve eylemin sonuçlandırılmasının sağlanmasını istediler. 

Galatasaray Meydanı’nda gerçekleşen eylemde “Ölüm değil çözüm istiyoruz” pankartı açılarak “Hapishanelerde ölüm istemiyoruz”, “Tecrit işkencesine son”, “İnsan haklarıyla insandır”, “İnsanlık onuru işkenceyi yenecek” sloganları atıldı. Açıklamaya katılan insan hakları savunucuları ellerinde, “Açlık grevlerindeki mahpusların talepleri ile ilgili diyalog başlatılsın”, “Sessiz kalmayalım mahpusların sesi olalım”, “Açlık grevleri ölüm sınırında sessiz kalma”, “Hapishanelerdeki insan hakları ihlallerine son” yazılı dövizleri taşıdılar. İHD’nin eylemine Barış Bloku, Türkiye İnsan Hakları Vakfı (TİHV), İstanbul Tabip Odası, Çağdaş Hukukçular Derneği, Özgürlükçü Hukukçular Platformu ve Zindanlarla Dayanışma İnisiyatifi de destek verdi. 

‘AÇLIK GREVLERİNDE KRİTİK EŞİĞE GELİNDİ’

İHD İstanbul Şubesi’nin yaptığı eylemde açlık grevlerine ilişkin Hapishaneler Komisyonu’nun hazırladığı açıklamayı Mine Nazari okudu. Yapılan açıklamada mahpusların açlık grevlerini İmralı Cezaevi ve Abdullah Öcalan üzerindeki tecridin kaldırılması, Kürt, demokrat ve muhalifler üzerinde yürütülen yaygın gözaltı, tutuklama operasyonlarının, askeri ve siyasi baskının sonlandırılması ve cezaevlerinde gayri insani ve kötü muamele teşkil eden uygulamaların sonlandırılması için başlattıkları hatırlatılarak ilk başlayan gruplar açısından hayati tehlike içeren kritik günlere ulaşıldığı söylendi. Yaşanılan açlık grevleri deneyimlerindeki çözümsüzlüğün hapishanelerden tabutların çıkmasına ve toplumsal barışı bozduğuna dikkat çeken Nazari, “Taleplerin bir kısmının siyasi/hukuki talepler olması da açlık grevi eylemini sürdüren mahpusların tamamının politik mahpuslar olmaları ile ilgilidir. İmralı cezaevinin avukat ve aile görüşlerine açılması ve özellikle OHAL sisteminde denetimsiz ve hukuksuz bir biçimde yaygınlaştırılan keyfi gözaltı ve tutuklama uygulamalarına son verilmesi talebi, demokratik hukuk devleti ve toplumu açısından, hukuksal ve meşru taleplerdir. Demokratik bir toplumda 6 yıldır hukukçuların girişinin engellendiği bir cezaevinin varlığını benimsemek olası değildir.

Bunlarla bağlantılı olarak cezaevlerinde özellikle 15 Temmuz 2016 sonrası daha yaygınlaştığı anlaşılan hak ihlalleri ve kısıtlayıcı uygulamaların (çıplak arama, ziyaretçilere çıplak arama dayatması, revir, hastane, mahkeme gidişlerinde darp ve kötü muamele, kitap sınırlaması, ziyaret ve etkinlik kısıtlaması, sık sık verilen ve uygulanan disiplin cezaları, askeri nizam uygulamaları vb.) da son bulması gerekmektedir. Cezaevinin yapısında bulunan ıstırabı, mahpuslar için daha da ağırlaştıracak her tür muamele işkence ve kötü muamele yasağının ihlali anlamına gelecektir” dedi.

‘HUKUKSAL TALEPLER İÇİN GÖRÜŞMELER BAŞLATILMALI’

İHD Hapishaneler Komisyonu’nun açıklamasını okuyan Nazari, açlık grevinde bulunan mahpusların hukuksal taleplerinin kabulü ile ilgili olarak Adalet Bakanlığı yetkililerin görüşme ve incelemelerin ivedilikle başlatılarak eylemin sonuçlandırılmasının sağlanmasını, bağımsız tabip ve hukukçu heyetlerinin cezaevlerinde inceleme yaparak mahpuslarla iletişimine izin verilmesini, açlık grevcileri için ciddi önemdeki vitamin katkısının düzenli sağlanmasını, bunun önünde engel oluşmamasını talep ettiklerini bildirdi. (İstanbul/EVRENSEL)

EN SON EKLENENLER