Kanar: AYM olumlu karar vermezse Türkiye AİHM’de mahkum olur

15 Temmuz’dan sonra 100 bini aşan başvurunun yapıldığı Anayasa Mahkemesi “üç ilke karar” açıklaması beklenirken, avukat Ercan Kanar, “Şu anda yargı tarafsız ve bağımsız değildir. AYM olumlu bir ‘ilke karar’ açıklamaması durumunda AİHM’e gidilecek ve Türkiye mahkum olacak” dedi.

15 Temmuz darbe girişimi ardından ilan edilen OHAL ve Kanun Hükmünde Kararnamelerle (KHK) birlikte yüzbinlerce hak ihlali yaşandı. Her ne kadar OHAL ve KHK’lerden doğan hak ihlallerine yargı yolu kapalı olsa da Anayasa Mahkemesi (AYM) yaşanan ihlallere bakmakla yükümlü. 15 Temmuz öncesi 12 bin civarında başvurunun yapıldığı Anayasa Mahkemesi’ne, 15 Temmuz 2016 ile 1 Mayıs 2017 tarihleri arasında bu sayı 100 bini aştı. Bu başvurular arasında tutuklu bulunan HDP Eş Genel Başkanları Selahattin Demirtaş ve Figen Yüksekdağ ile milletvekilleri ve belediye eşbaşkanları da bulunuyor. Referandum sonuçları ve tutuklu gazetecilerin durumu da Anayasa Mahkemesi önünde bekleyen dosyalar arasında yer alıyor.

3 İLKE KARAR AÇIKLANACAK

Yapılan bu başvurular hala karara bağlanmazken, AYM Başkanı Zühtü Aslan, geçtiğimiz günlerde yapılan başvurulara dair “3 ilke karar” açıklayacaklarını duyurdu. “Çalışma özgürlüğü”, “düşünce ve ifade özgürlüğü” ve “tutukluluk konuları” üzerinden ilke karar açıklanması bekleniyor. Bu 3 örnek dosya, görüş alınması için Adalet Bakanlığı’na gönderildi. Bakanlığın görüşünü Mayıs ayı sonuna kadar bildirmesinin ardından AYM’nin bu konuda karar vermesi bekleniyor.

‘AYM ÖZGÜR BİR MAHKEME DEĞİL’

Avukat Ercan Kanar, AYM’nin son dönemlerdeki tutumunu ve Mahkeme Başkanı Zühtü Aslan’ın 50’nci kuruluş yıldönümünde dile getirdiği “ilke karar”ları değerlendirdi. AYM’nin uzun süredir özgürlükçü kararlar yerine tutucu kararlar verdiğini kaydeden Kanar, bu kararların yürütmenin paralelinde verildiğini söyledi. AYM’nin OHAL kararları ile ilgili denetleme yetkisi olmadığı şeklindeki açıklamalarının daha önceki içtihatlarına tamamıyla ters olduğunu dile getiren Kanar, OHAL kararnamelerinin denetiminin AYM’nin yetkisi kapsamında olduğunu belirterek, 90’larda yayınlanan bir kararnamenin, OHAL kararnamesi olup olmadığının incelenebileceğini hatırlattı. Anayasa Mahkemesi’nin OHAL’i savunan, göz yuman bir idari birim niteliğinde olduğunu vurgulayan Kanar, “Özgür bir mahkeme değil” dedi.

‘SİCİLİ ÇOK TEMİZ DEĞİL’

Anayasa Mahkemesi’nin önceki süreçlerde verdiği kararlara değinen Kanar, “Bizdeki Anayasa Mahkemesi’ne bakıldığında sicili çok temiz değil. Geçmişte de birçok partiyi kapatması, Kürt sorunundan dolayı bir çok partiyi kapatması, ifade özgürlüğü konusunda da nadiren göreli kararlar vermesi bunlara birer örnektir” değerlendirmesinde bulundu.

‘BALBAY VE HABERAL KARARLARINDAKİ İLKELERİ KAPSAMALI’

AYM’nin “ilke kararları”nı da bir an önce açıklaması gerektiğini aktaran Kanar, “Tutukluluk ile ilgili bir ilke karar vereceğini söyledi. Tepkiler sonucunda mecburen bu açıklama yapıldı. Bu çok geç kalınmış bir açıklama. Bir an önce bu ilke kararlar açıklanmalı. Mustafa Balbay ve Mehmet Haberal kararındaki ilkelere uygun, o ilkelerle örtüşen bir karar vermesi gerekir. ‘Milletvekilinin parlamentoda olması gerektiğini’ söylüyor. Şu anda Anayasa Mahkemesi’nden beklenen, Balbay ve Haberal gibi bir karar vererek, milletvekillerin tutukluluk durumunun önüne geçmesidir. Ama çok umutlu muyuz? Şu anda hiçbir yargı tarafsız, bağımsız değil. İyi bir ilke karar çıkabilir, çıkmaya da bilir. Olumsuz bir karar çıkması da benim için sürpriz olmaz” diye konuştu. Kanar, AYM’nin olumlu bir “ilke karar” açıklamaması durumunda, AİHM’e gidileceğini ve Türkiye’nin mahkum olacağını söyledi.

Av. Kanar, tutuklu yargılanan milletvekilleri ile tutuksuz yargılanan milletvekilleri hakkında açılan davaların hukuka dayanmayan, tamamen siyasi saikle yürütmenin isteği ile açılmış davalar olduğuna dikkat

‘SERT ÇEKİRDEK TEMEL HAKLARI İHLAL EDİLİYOR’

Çıkarılan KHK’lerin ise OHAL ile hiçbir ilgisi olmadığını dile getiren Kanar, “OHAL ile yasa değiştirilmez. Bunlar sürekli OHAL ile yasaları değiştiriyor” dedi. “Sirakuza İlkeleri”ni hatırlatan Kanar, OHAL ile birlikte “maddi ve manevi bütünlük”, “din ve vicdan özgürlüğü”, “düşünce özgürlüğü”, “yaşam hakkı”, “masumiyet karinesi”, “Suçların geriye yürümemezliği”ni içeren “Sert Çekirdek Temel Hakları”nın ihlal edildiğini söyledi.

EN SON EKLENENLER