KCK, MİT yetkililerinin Silêmanî’de PKK’ye operasyon yaparken yakalandığı iddiasını doğruladı. KCK Başkanlık Konseyi üyesi Xerîb, ‘MİT elemanlarının başına çuval geçirip basına gösterebilirdik. Şimdilik yapmıyoruz’ dedi
Kürdistan Yurtseverler Birliği (YNK) Politbüro Üyesi ve Parti Sözcüsü Sedî Ehmed Pîrê’nin “PKK’ye yönelik operasyon hazırlığında olan bazı MİT elemanlarının operasyonunun başarısız olduğunu ve bu elemanların PKK tarafından alıkonulduğunu, Türkiye’nin bu olaydan dolayı kendilerini suçladığını” söylemesin ardından Kürdistan Topluluklar Birliği (KCK) MİT üyelerini alı koyduğu iddialarını doğrulandı. Konuya ilişkin Rojnews haber ajansına konuşan KCK Genel Başkanlık Konseyi üyesi Diyar Xerîb, Türk MİT’inin bazı elemanlarının Güney Kürdistan’da kendileri tarafından yakalandığını açıkladı.
YNK Temsilcisi’nin sınır dışı edilmesinin Güney Kürdistan halkının dikkatini çektiğini belirterten Xerîb, “Birçok kişi neden Türkiye bölge bir şey yaptı, diye soruyor. Bunun arkasında ne olduğunu sorguluyor. Türk devletinin bu tür uygulamaları devam edecek mi diye soruyorlar. Acaba Türk devletinin bundan sonraki tavrı ne olacak, gibi birçok soru soruluyor. Bu soruların cevaplandırılması ve konunun aydınlatılması gerekir” dedi.
‘Tehdit olarak nitelendirdi’
YNK’nin konuya yaklaşımına ilişkin de değerlendirmelerde bulunan Xerîb, “YNK Temsilcisinin Süleymaniye’ye dönmesinden bir gün sonra YNK Politbüro üyesi Sedî Ehmed Pirê, ‘Türkiye’nin Süleymaniye’de PKK’ye karşı bir operasyon yapmak istediğini ve bu operasyonun başarısızlıkla sonuçlanmasının ardından Türk devletinin kendilerini suçladığını’ söyledi. Aynı gün YNK’nin Hewlêr Meclisi Sorumlusu, YNK’nin resmi siyasetinin dışında ve ulusal-bağımsız bir siyasetin ötesinde bir açıklama yaparak, PKK’yi suçladı. Bununla da yetinmeyip PKK’nin Güney Kürdistan’daki varlığını Kürdistan Bölgesi için tehdit olarak nitelendirdi. YNK Politbürosuna PKK’yi sınırlandırmasını istedi. Şüphesiz ki bu tavır Kürt ve Kürdistan’a hizmet etmeyen tavırlardır ve Kürdistan ulusal birliğine uzak tavırlardır” diye konuştu.
‘MİT’e omuz verseydi, suçlanmayacaktı’
Sadî Ehmed Pirê’nin YNK ile Türkiye arasındaki sonunun nedenini “Süleymaniye’deki operasyonun başarısızlığı olduğu” sözlerini hatırlatan Xerîb, “Bu durum YNK’nin operasyonun başarısı için kendilerine yardımcı olmadığını gösteriyor. Ama Hewlêr’deki YNK’linin açıklamaları da ‘Eğer YNK, operasyon için MİT’e omuz verseydi, suçlanmayacaktı’ anlamı taşıyor. Türk devletinin Güney Kürdistan’da bir Kürt gücüne karşı operasyon yapmasının meşruiyeti her zaman tartışılagelmiştir. Acaba YNK’nin böyle bir operasyonu desteklemesi meşru mudur? Ya da PKK’yi veya başka bir Kürt gücünü böyle bir operasyon karşısında savunmaları meşru değil mi? Eğer YNK bu yetkilisinin dediklerini yaparsa o zaman Türk devletinin her türlü icraatının içine düşeceği ve PKK’nin savunulmasını da gayri meşru göreceği açıktır” ifadelerinde bulundu.
‘Buna karşı bir tutum olmalı’
“YNK’nin Türk devletinin operasyonel gücünün bir parçası olması kabul edilebilir mi? PKK’ye karşı operasyon yapmaları doğru olur mu? Türkiye ve Erdoğan’ın kalbini kırmamak için atacakları böyle bir adım YNK’yi nereye götürür?” diye sonra Xerîb, devamla şunları söyledi: “Her kes hem yasal, hem siyasal hem de ulusal açıdan böyle bir şeyin meşru olmadığını biliyor. Bilakis bunun karşı bir tutum olmalı.”
‘Basına çıkarabiliriz’
MİT elemanlarına ilişkin ise hatırlatmalarda bulunarak sözlerine devam eden Xerîb, “Çok eski değil, daha 2003 yılında ABD askerleri Süleymaniye’de Türk askerlerinin başına çuval geçirerek, görüntülerini de basında yayınladı. Bu da Türkiye’ye yönelik ‘Sen sınırını geçtin, senin Süleymaniye ve Irak’ta hiçbir hakkın yok’ mesajıydı. Türkiye, onların sorumlularını, elemanlarını 2003’te olduğu gibi basının önüne çıkarmadığımıza memnun olsun. PKK, Süleymaniye kentini kaos ve PKK yöneticilerine karşı terör saldırılarının merkezi yapmak isteyen bu MİT elemanlarını basınının karşısına çıkarabilir. Eğer PKK bunu yapmamışsa, o da Süleymaniye halkını ve YNK’yi suçlu göstermek istemediği içindir. Ama eğer gerek duyulursa şimdi de basının karşısına çıkarılabilir” dedi.
‘YNK krize sürüklencekti’
Sedî Ehmed Pîrê’nin demecinin normal bir demeç olduğunu kaydeden Xerîb, şöyle devam etti: “Ama YNK yetkilileri bilmeli ki sorunun derinleşmesini istemiyoruz. Bir YNK yetkilisinin de çıkıp politbürolarına, ‘Türk devletinin Güney Kürdistan’da diplomasi adı altında terör saldırıları planlama ve yapmaya çalışma hakkı yoktur’ diyebilmeliydi. YNK, Türk devletinin baskıları karşısında boyun eğmemelidir. Çünkü Türkiye yasal olmayan işler yapıyor. Bunun ötesinde YNK’yi büyük bir krizin içine sokacak bir operasyonu önlediği için PKK’ye teşekkür edilmeli. YNK’nin Türk devletinin Süleymaniye’deki tüm diplomatlarını sınır dışı etmelerini, Türk şirketlerinin faaliyetlerini durdurmaları gerekir. YNK’nin sınır dışı edilmeden kendi temsilcisini kendisi çekmesi gerekirdi.”
‘Geri adım atmamalı’
“Türk devleti özür dileyip bir daha böyle faaliyetlerde bulunmadığı sürece YNK geri adım atmamalı” diyen Xerîb, böyle bir durumun YNK’yi de güçlendireceğini söyledi. Xerîb, “Bu durum en çok YNK’yi güçlendirecektir. Türkiye’nin bir ay bile böyle bir tutumu sürdüremeyeceği açıktır. Artık Türk devletinin istediğini kafasına göre yapma gücü kalmamıştır” dedi. YNK’nin Hewlêr meclis üyesinin açıklamalarının Türkiye’yi çok sevindirdiğini belirten Xerîb, “Ama bu açıklama ulusal hassasiyeti olan kişileri de rahatsız etti. Aynı zamanda YNK ve Kürdistan Hükümeti’nin elini zayıflattı. Ama YNK’nin büyük bölümünün bunları doğru değerlendirdiğini ve dostları memnun ettiği görülüyor. Türk devleti ve Kürdistan’ın işgalcilerine iyi bir ders oldu. Bir daha istedikleri gibi rahat bir şekilde Güney Kürdistan’da at koşturamayacaklar” diye kaydetti.
‘YNK boyun eğmemeli’
YNK’nin bir sınavdan geçtiğini kaydeden Diyar Xerîb, “Eğer YNK bu sınavdan geçerse, bağımsız çizgisini koruyabilecek ve Kürdistan Bölge Hükümeti için de iyi bir örnek olacak. Güney Kürdistan halkının tamamına yakını da YNK’ye teşekkür edecektir. Bunun için Türk devletinin baskılarına boyun eğmemeli. Eğer YNK, Hewlêr’deki üyesi ve onun gibi düşünenlere kulak verirse, en büyük zararı da YNK’nin kendisi görecektir. Çünkü böyle bir durumda Türk devletinin baskılarının sonu gelmeyecek ve YNK’yi kontrolü altına almaya çalışacaktır. O zaman da YNK ulusal çizgiden uzaklaşmış olacaktır. Bu da YNK ve tabanı tarafından kabul edilebilir bir şey değil. YNK’nin kısa sürece bu sınavı başarıyla vermesi dileklerimizi dile getiriyoruz” şeklinde konuştu.