EDİTÖRÜN ÖNERDİKLERİ

Tutukluları 22 saat duvara baktırıp aç susuz bıraktılar

Deprem sürecinde yaşanan hak ihlallerine dair konuşan İHD Hapishaneler Komisyonu Eşsözcüsü Nuray Çevirmen, deprem sürecinde çoğunluğu Efrînli olan 23 tutuklunun havalandırmada duvara dönük bir...

2 yolcu otobüsü devrildi: 3 ölü, 46 yaralı

Erzîngan ve Yozgat’ta yolcu otobüslerinin devrilmesi sonucu meydana gelen kazada 3 kişi hayatını kaybetti, 46 kişi yaralandı Riha’dan (Urfa) Trabzon’a giden yolcu otobüsü, Erzîngan-Sêwas (Erzincan-Sivas)...

5 kentte okullara kar tatili

Kar yağışı nedeniyle 5 kentte eğitim ve öğretime bir günlük ara verildi Kar yağışı nedeniyle birçok kentte eğitim ve öğretime bir günlük ara verildi. Valiliklerden...

Med Müzik TV’nin Youtube kanalı kapatıldı

Med Müzik TV’nin Youtube kanalı, şirket tarafından herhangi bir neden gösterilmeden kapatıldı Med Müzik TV’nin yayın yönetimi adına yapılan yazılı açıklamaya göre TV’nin youtube kanalı...

Tonlarca kayısı enkaz altında

Deprem ambarlardaki kayısıya zarar verdiği gibi, üretim için gerekli olan ekipmanın da enkaz altında kalmasına yol açtı. Kayısı kasaları, brandalar, traktörler enkaz altında kaldı....

Trakya’ya sanayi göçü sürüyor

2000’li yıllarda tarım arazilerinin sanayiye kurban edilme süreci tüm Trakya’yı kapsayacak biçimde gelişiyor. İSO tarafından depreme güvenli bölge iddiasıyla hazırlanmaya başlanan yol haritasında Kırklareli...

Kızılbaşların direngen kadınları

Çocukluğumuzun Maraş’ın da sıkça bahs edilen ve halen de hafızamda yer edinen kadınlar vardı. Belki en çok bilineni Elif anaydı ama onun kadar bilinmese de hayatımızda yer edinmiş enterasan diyebileceğim kadın figürleri mevcuttu.

Türkülerden dinlediğimiz ve bir kadın trajedisini anlatan “Maraştan bir haber geldi, dediler ki Meyrık ölmüş” türküsü her Maraşlının buruk da olsa dinlediği veya dillendirdiği acı bir sızıydı.

Yaşlılarımızın sürekli hikayelerini yarı bir gülümsemeyle ama yine de farklı bir duyguyla, özenerek seçilen kelimelerle anlattığı Base Mıçe vardı. “Deli” olduğu söylenirdi. Ama ermiş olduğuna inanılırdı. Peştemaline topladığı taşlarla insanları kovalayan, ama insanların asla dokunmadığı, saygı ve korumayla karışık bir ermişlikle sahiplendikleri bir kadındı. Sadece ona değil, köyümüzde, çevre köylerde “deli” ya da “divane” denilen birçok insana rastlanırdı. Ancak onların bir şekilde toplumdan farklı bir yerde durduklarına inanılırdı.

İnsanlık ailesinde onlar “ermişler” kategorisine giriyorlardı ve onların bildiği ve gördüğünün farklı bir dünya olduğu kesindi. Belki de hakikati bizden farklı görüyorlardı, Heme Tazi’nin dünyayı kirli görüp sürekli temizlenmek istemesi ve çıplak dolaşması gibi…

Hiç unutmam, çocukluğumun köyünde Gılke Goge denilen ve biz çocukların korku ve merakla izledikleri yaşlı bir kadın vardı. Hatta büyü yaptığına inanılırdı. Duruşu oldukça vakur, kendine özgü güveni olan gizemli bir kadındı. Topluluk içinde saygı duyulur, oturduğu cemaat içinde dinlenirdi. Köyümüzün lokman hekimiydi. Yaralar ve hastalar için otlardan ilaç yapar, tarihsel olarak otacı geleneğini yaşatmaya çalışırdı. Çok sonraları öğrendim ki Gılke Goge ocakzadeydi. Kızılbaş kadın-ana geleneğinin son temsilcilerinden biriydi. Duruşu ve mistik tarafıyla araştırılmayı fazlasıyla hak eden bir kadın olduğunu şimdilerde anlayabiliyoruz.

Kürt Kızılbaş geleneğinin en bilinen kadın temsilcilerinden biri olan Elif ana ise “ana, lokma ve ocak” gerçekliğinin öncü kadınlarından biri olarak topluma çoktan mal oldu. Sadece Elif anadan da değil, bu geleneğin tarihsel bir fügürü olan ve “Kürt Amazonu” olarak geçen Fate Reş’ten tutalım Türk egemen sömürgeciliğe karşı savaşmış ve bu uğurda bedel ödemiş olan Bese Anuşlar, Cennet Dirlikler gibi binlerce kadın tarihsel olarak Kızılbaş Kürt gerçekliğinin toplumsal kimlikleri olarak yer edinmişlerdi. Onlar birer kişi olmanın ötesinde Kızılbaş direniş çizgisini temsil eden, devlet dışı geleneğin de sembol isimleridirler. Kürt ve Alevi geleneğinde kadın gerçekliğinin özgür yüzü olarak tarihe geçmiş, duruşlarıyla farklı bir çıkışın adı olmuşlardır.

Tarihsel süreç içinde devlet dışı toplumsallığı temsil eden ve yüzyıllarca doğal bir toplum olarak yaşayan Kızılbaş Kürtler’de toplumsallığın en göze çarpan tarafı kadın eksenli kimlik kazanmasıdır.

Zamanın eşkıyalarıyla, devrimcileriyle, pirleri, dervişleri, analarıyla, ziyaretleri ve “delileriyle” Kızılbaşların kültürel bir sentez olarak yaşamak istediği bu topraklar  adını bilmediğimiz bir çok kadının da saklı olduğu topraklardır.

Bilebildiğimiz kadarıyla ve çoğu da yakın geçmişte yaşayan kadın fügürleri geçmişten bu güne gelen ortak yaşam geleneğinin, toplumsallığın da adı olarak anılmayı fazlasıyla hak etmektedirler. Savaşçı ve mücadeleci, aynı zaman da otoriter, ne istediğini bilen kadın geleneğinin tarihsel sembolü olan Fate Reş, Alevilik yol erkanının ve Alevi toplumsallığının inanç alanındaki temsilcisi olan Elif Ana, yine sosyal gerçeklik için de zorlukları ile toplumun hafızasında yer edinen Meyrik, Kızılbaş kültüründe “deli” olarak nitelendirilen ama ermiş olarak kutsanan Base Mıçe, zulme, işkenceye, sömürgeciliğe ve her türlü köleliğe karşı özgürlüğün, direnişin, isyanın ve tarihsel olarak devrimci geleneği temsil eden Bese Anuşlar bizlere kadın kimliği ve gerçekliği hakkında önemli bir miras sunmaktadır. Bu miras ise günümüzde soykırım gerçekliğiyle yüz yüzedir.

Bu anlamda geleneğin kadın kimliği şahsında şekillendiği Kızılbaş Kürt gerçekliğinde asimilasyon ve soykırım politikaları karşısında kadının olumlu ya da tersi diyebileceğimiz belirleyici bir rolü olmuştur. Bütün toplumlarda olduğu gibi kadın kültür taşıyıcısı ve aktarıcısıdır. Dolayısıyla bir gelenek ve kültür yok edilmek isteniyorsa kadın kimliği asimile edilmek suretiyle başarılabilir. Alevi Kürtlerde günümüzde asimilasyonun düzeyini kesinlikle kadınlar belirliyor. Kendini soykırım politikalarına açık tutan kadın gerçekliği aynı zamanda Kürt-Kızılbaş geleneğin sınırlarını da çiziyor. Bunun en göze çarpan filtresi ise ana dil gerçekliğidir. Güneybatı alanında ve özellikle de Maraş bölgesinde ağırlıklı olarak kırsal köylerde yaşayan Kızılbaş Kürtler başta yaşlı kesim olmak üzere halen de kürtçe konuşmakta, çoğu Türkçeyi dahi bilmemektedir. Ancak asimilasyon politikalarının en başarılı olduğu kesim kent kültürüyle daha erken tanışan kuşaklar olmuştur.

Dolayısıyla Alevi toplumsallığında en büyük tehlike kadın üzerinden ana dilin yeterince aktarılamaması kadar, yol-erkanın kadın üzerinden kültürel olarak yeterince bilinmemesi ve taşırılamamasıdır. Çoğu kadının “Kürdüz ama Aleviliği bilmiyoruz” demesi bir gerçekliği ifade etmektedir.

Kendi zamanının eşitlikçi, özgürlükçü, toplumcu ahlak düzeni olan Aleviliğin kaderi günümüzde kadın gerçekliğine bağlı olarak yaşamaya çalışmaktadır. Kızılbaş kültürü burada Kürt kültüründen ayrı ele almaktan ziyade iç içe geçmiş bir kimlik dokusu olarak ele almak daha sağlıklıdır. Bu anlamda kaba bir inanç söylemine boğulmadan kimliğin ve kültürün aktarımının ağırlıkta kadın üzerinden olacağı gerçekliğinden hareketle asimilasyona karşı duracaksak kadından başlanması gerektiği tartışmasızdır.

Bu açıdan Kızılbaşlığı kadınsız tarif etmeye çalışan her eğilim ve yaklaşım soykırımın içimizdeki uzantısıdır.

Kızılbaş Kürtlük eşkiyalarıyla, “delileriyle”, dervişleriyle, ana ve pirleriyle, aşure ve semahıyla, ocakları ve ziyaretleriyle bizlerin en güzel tarafını oluşturmaktadır. Bu kültür bizlere paylaşmanın, adaletin, hak ve hakkaniyete göre yol almanın, her türlü zulme karşı durmanın ve her şeyden öte her daim insan olmanın ne kadar kutsal olduğunu anlatmaktadır. Bizi biz yapan değerlerimiz bunlardır. Elif anasız, Ali Qutesız, Base Mıçesız, Bese Anuşsuz, Fate Raşsız, Ana Fatmasız biz neyiz ki? Kimiz ki? Kimliğimizi, toplumsallığımızı ifade eden gerçekliğimiz tam da onlarda saklıdır. Hiç uzağa gitmeye gerek yok, köyümüzde, yanıbaşımızda, içimizde bir yerlerde bu kadınlar var ve yaşıyorlar. Sadece biz hak ve hakkaniyet gözümüzü açalım. Yürek gözümüzün kilidini kıralım. Bize kaybettirilmek istenen kimliğimizi uzakta değil, kendimizde arayalım. Eminimki yaşlılarımız, ninelerimiz, dedelerimiz, “delilerimiz” bizlere çok şey anlatacaklardır. Sadece dinlemesini ve onların ayak izlerinden yürümesini bilelim…

- Advertisement -spot_img

YAZARIN DİĞER YAZILARI

2 YORUMLAR

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

EN SON EKLENENLER

Meteoroloji’den Serhat kentleri için çığ uyarısı

Birçok kent için yağışlı havanın etkili olması beklenirken Meteorolojiden kuvvetli fırtına nedeniyle yaşanabilecek çatı uçması, ağaç devrilmesi gibi olumsuzlara karşı tedbirli olunması istendi. Serhat...

Berk: Kürt olduğumu onu tayınca anladım

54 yıl önce ‘Doğu Gecesi’ etkinliğinde PKK Lideri Abdullah Öcalan’ı görüp, dinleyen 82 yaşındaki Yusuf Berk, ‘Kürt olduğumu o gece anladım ve o günden...

Seçime 45 gün kaldı: Yeşil Sol Parti halkların umudu olacak

14 Mayıs seçimlerinde partilerinin halkların umudunun temsilcisi olacağını ifade eden Yeşil Sol Partisi MYK üyesi Ahmet Asena Demokratik Cumhuriyet için ciddi bir adım atılacağını...

Freedom House: 14 Mayıs seçimi AKP için zorlu olacak

ABD’li düşünce kuruluşu Freedom House 14 ülkede seçimleri mercek altına alan analizde, Türkiye için deprem bölgelerinde ilan edilen OHAL ile özellikle muhalefet partilerinin çalışmalarının...

Uşak’ta şiddet gören kadın özsavunmada bulundu

Uşak’ta Z.K. isimli kadın kendisine şiddet uygulayan Adem Alagöz’e karşı öz savunmasını kullandı Uşak’ın İslice Mahallesi’nde Adem Alagöz ve Z.K. arasında bilinmeyen bir nedenden tartışma...

‘6284 sayılı kanunda değişiklik rejim değiştirmekle eşdeğer’

Seçim ittifaklarıyla birlikte 6284 sayılı kanunun hedef alınmasına tepki gösteren feminist aktivist Zozan Özgökçe, ‘6284 sayılı kanunun uygulanmaması üzerine yapılmış bir ittifak kadınların öldürülmesine...

Tutukluları 22 saat duvara baktırıp aç susuz bıraktılar

Deprem sürecinde yaşanan hak ihlallerine dair konuşan İHD Hapishaneler Komisyonu Eşsözcüsü Nuray Çevirmen, deprem sürecinde çoğunluğu Efrînli olan 23 tutuklunun havalandırmada duvara dönük bir...

2 yolcu otobüsü devrildi: 3 ölü, 46 yaralı

Erzîngan ve Yozgat’ta yolcu otobüslerinin devrilmesi sonucu meydana gelen kazada 3 kişi hayatını kaybetti, 46 kişi yaralandı Riha’dan (Urfa) Trabzon’a giden yolcu otobüsü, Erzîngan-Sêwas (Erzincan-Sivas)...

5 kentte okullara kar tatili

Kar yağışı nedeniyle 5 kentte eğitim ve öğretime bir günlük ara verildi Kar yağışı nedeniyle birçok kentte eğitim ve öğretime bir günlük ara verildi. Valiliklerden...

Med Müzik TV’nin Youtube kanalı kapatıldı

Med Müzik TV’nin Youtube kanalı, şirket tarafından herhangi bir neden gösterilmeden kapatıldı Med Müzik TV’nin yayın yönetimi adına yapılan yazılı açıklamaya göre TV’nin youtube kanalı...

Bu siteyi kullanmaya devam ederek, tarayıcı çerezleri kabul etmiş olursunuz. Daha fazla bilgi

Bu web sitesindeki çerez ayarları, size mümkün olan en iyi gezinme deneyimini sunmak için "çerezlere izin ver" şeklinde ayarlanmıştır. Çerez ayarlarınızı değiştirmeden bu web sitesini kullanmaya devam ederseniz veya aşağıdaki "Kabul Et" seçeneğine tıklarsanız, buna izin vermiş olursunuz.

Kapat