1990’lı yıllarda Lice’nin yakılmasına tanıklık eden kadınlar, şu an süren operasyonların aynı amacı taşıdığını, hedefin köylerin boşaltılması olduğunu söyledi. Tanıklar, “Şimdiki baskılar da sivil halkı hedef alıyor. Tansu Çiller’in yarım bıraktığı politikayı Erdoğan tamamlamak istiyor” dedi.
Diyarbakır’ın Lice ilçesine bağlı köylerde aralıksız operasyonlar sürüyor. 1990’lı yılları da aşan bir politikanın izlendiği Lice’yi, o dönemin tanıkları anlattı. Köylüler, Lice’nin özel olarak hedef alındığını belirterek, 90’lı yıllardan çok daha güçlü olduklarını, yeniden bir göçün yaşanmasına izin vermeyeceklerini operasyonlara karşı direneceklerini yineledi.
90’lı yılların köy yakmalarına tanıklık eden Gülistan Tatar (60), o dönemde köy halkının ateş altına alındığını söyleyerek, tüm gençlerin kırsal alanda toplatıldığını ve işkenceden geçirildiğini dile getirdi. İşkence sonucu birkaç gencin de öldürüldüğünü sözlerine ekleyen Tatar, evlere gece baskınların yapıldığını halkın kafasına silah dayatılarak, işkenceden geçirilmeyen insanın bırakılmadığını anımsattı.
‘DEVLET HEP SİVİLLERİ HEDEF ALDI’
Tatar, askerlerin köylülere “Teröristleri neden eve alıyorsunuz? Neden yemek veriyorsunuz? Siz olmasanız onlar var olmaz” sözleri ile köylülere baskı uyguladığını, elektrikle işkenceden geçirdiğini aktardı. Helikopterden köylülere kurşun yağdırıldığını ifade eden Tatar, küçük çocukların travmadan geçtiğini dile getirdi. Tatar, 90’lı yıllarda yürütülen operasyonların sivil halkı hedef aldığını belirterek, köylülerin korkudan tek bir evde toplandığını yüzlerce hayvanlarının ise öldürüldüğünü aktardı.
‘90’LARIN TRAVMASI SÜRÜYOR’
Tatar, ayrıca birkaç sivilin de işkence edildikten sonra arabaların arkasına bağlanarak köy içerisinde gezdirildiğini belirtti. 90’larda birçok askerin ve gerillanın yaşamın yitirdiğini söyleyen Tatar, erkeklerin zorla operasyonlara çıkartıldığını söyledi. Büyük oğlunun da aynı işkencelerden geçtiğini belirten Tatar, işkencenin etkilerinin hala kendisinde sürdüğünü aktardı.
‘AMAÇ KÖYLERİN BOŞALTILMASI’
Tatar, köylerin boşaltılması için evlerin yakıldığını söyleyerek, “Şimdiki operasyonlar da aynı amacı taşıyor. Bir birinden farksız değildir. 90’larda son nefesimize kadar direndik. Zorla kendi köylerimizden çıkartıldık. Bize iki seçenek sunuldu. Ya köyleri terk edeceksiniz yada öleceksiniz. Mecbur kaldık. Aradan yıllar geçtikten sonra köylerimizi yeniden canlandırdık. Ev yaptık ağaç diktik. Şimdiki operasyonlarla aynı şeyi yapmaya çalışıyorlar. Ancak bugün 90’lardan çok daha güçlüyüz. O dönemde direndik. Şimdi de direneceğiz” diye konuştu.
‘KENDİMİ BİLDİM BİLELİ BASKILAR AYNI’
Bir daha evlerinin yakılmasına köylerin boşaltılmasına izin vermeyeceklerini dile getiren Tatar, “Devletin köylere yönelik politikası hiçbir zaman değişmedi. İşkence ediliyor. 90’larda köylüleri yakıcı asfalt yağı ile yakıyorlardı. Şimdi de bodrumlarda diri diri yakıyorlar. Bu devletin aklı hiçbir zaman değişmedi. O dönem de insanlar işkence arabaların arkasında sürüklenerek köy içerisinde ibretlik olsun diye gezdiriliyordu şimdi de aynısı yapılıyor. Kendimi bildim bileli bu politika hep böyle sürdü. Şimdiki baskılar da sivil halkı hedef alıyor. Tansu Çiller’in yarım bıraktığı politikayı Erdoğan tamamlamak istiyor” dedi.
‘KÖYLERİMİZİ TERK ETMEYECEĞİZ’
90’larda henüz yeni evlendiğini söyleyen Vahide Togay da, köylerin zorla yakılarak boşaltıldığını hatırlatarak, zorla göçertilen köylülerin büyük bir zorluk içinde şehirlerde yaşama tutunduğunu söyledi. Aradan geçen 12 yılın ardından tekrar köye döndüklerini ifade eden Togay, köylerini yeniden canlandırırken, neredeyse ayda bir operasyonun yapıldığını aktardı. Köylerinin baskı altında olduğunu yineleyen Togay, geceleri keşif uçaklarından kaynaklı dışarı çıkamadıklarını söyledi. Devletin Lice üzerinde aynı politikayı sürdürdüğünü dile getiren Togay, kolay kolay köylerini terk etmeyeceklerini yineledi.