Merkezi dikta hukuk anlayışa bir alternatif olarak hak yol alevi yasa önerisi

BÜLENT FELEKOĞLU

Yasa; Toplumun(KOMUN) Denenmişlerin gelecek kuşaklara aktarılabilir şekilde kavrama kavuşturulmuş bütünlüklü yorumu

Hukuk: Doğal denenmiş yasanın iktidar odaklı ve erkek odaklı ölümsüzlük ilkesi gözetilerek hazırlanmış siyasi, ideolojik argümanlarla karmaşıklaştırılmış iktidar organizasyonlu döngüsüz akıl kavramsallığı.

Bu mana ile insanlık tarihi denenmişlik üzerine kurulmuş doğal mücadele içerisinde. Doğa ile gözlemi ve mücadelesi sonucunda sürdürdüğü yaşam serüveninde, yarattığı toplumsallığı(komu) devam ettirebilmek için yer ile gök arasındaki doğa döngüsünün uyumluluğundan gözlem ile toplumun uyması gereken ahlaki ( Komdan ar ve sevgi bağı ile örülmüş) yaklaşımlar açığa çıkarmıştır. Ahlaki yaklaşım inanç ve düşün sistemi ile sezgisel ve doğal döngüsel bir devamlılığı esas alır. BU esas alma önceden ideolojik kavramsallaştırmaya tabi değildir. Doğal devamlılığı esas alır deneyimseldir. Bilgilerin tekrarı ile doğa deneyimlenerek aktarılır. DNA yazılmış gen dizgesi gibi değişmesi ancak doğal koşulların değişmesi ve yeniden denenme ile mümkün olur. Çobanın ilk ıslığının koyunlara su içirmesi,  Buğday başağının bereketin simgesi olması, çarkın makineleşmeyi çağrıştırması. Topluma aykırı bir davranışta utanılması , yüzünün kızarması gibi örnekler çoğaltılabilir. Bu yasa ilkeselliğine Doğal toplum yasallığı diyebiliriz ( Ahlakidir, Sezgiseldir, Deneyimseldir, ikna temellidir)

Hukuk; artık değer ile muktedirin tanımadığı toplumsallığı hükmü altına alma çabasıdır. Temelini doğal yasadan alır onu yücelterek (inançsal ve ahlaki ) ve övgüler dizerek kendi mülkünün ve iktidarının gizli koruyucusu yapar. Bu gizli koruyucunun da yerine geçer  artık biat sadece onadır. O ise hepsinin sahibi Allahı ve üzerlerindeki kılıçtır. Korku yaratandır. Korku iktidarı ile kolluğunu aratır. Tüm istihdam onun korku imparatorluğunu koruma üzerinedir. Kural  katı,  sert ve kapatan zindan kültürlüdür. Karşı çıkmanın bedeli insan soyluların katliamı ile sonuçludur. Tecrit geliştirici değil imha temellidir  .İkna değil korku temellidir. Doğaya hüküm, kendi dışındakine zülüm temellidir. Burada korunan kendi toplumsallığı değil toplumsallık maskesi altında ölümsüzlüğüdür. Örnek:  Hammurabi kanunları, Roma hukuk sistemi, yunan elit demokrasisi.

Bunun karşısında doğal yasa temsilcileri olarak;

A)Doğal toplum devamlılığını esas alan toplumsallıklar.( Hak Yol / Reya Heq temsilcisi toplumsallıklar,(Aleviler,  Ezidiler,  Bektaşiler,  Kakailer, Yaresanlar, Budistler,  Sufiler)

B) Hatti, Frig yasa sistematiği Kentlilik sürecinde çok kültürlülüğü ve doğal tarım toplumu geleneksel yapı ve ahlakını koruyan yasa dinamiğini işletmiştir. Zerdüştü Doğuran toplumsal dinamiktir.

C) Tüm peygamberliksel kurumlaşmalar Doğal toplum yasası ile Hakikat arayışına yönelmişler ve bu Ahlak , Politika ile toplumları Hakikat süreçlerine taşımışlardır.

Bu manada günümüz iktidarcı ve Toplumsal Ahlakı yani bizi önemsemeyen Gerektiği anda muktedirin yanında saf tutan maaşlı yani göbekten bağlı Rızkını üreticinin sırtından suç eksenli sürdüren  asalak sınıf ve onların tanrıları nafile ölümsüz muktedir Hukuku Roma gibi, Yunan Elitistleri, Muaviye akıllı Arap İstilacılığı, Vatikan Sömürgeciliği, Siyon ajanik Tarihselliği. Doğru anlaşılmalı ve Tarihsel Yasa referansları  farklılaşmalıdır.

Bizlerin ; Ahlaki, Politik Ana Kadın düsturlu Reya Heq/ Hak Yol süreklerinin Rıza toplumu Kuram ve Siyasasını ve yasa yaklaşımını açmak gerekirse.

1)            Yasa ilkesi Ana Kadının Xızır Bilgisi ile işlenmiş Ölümsüzlük bilgisi dayandığı Komun yani toplumsallığı esas  alan “Bizim sana ihtiyacımız var, sen olmadan biz eksiğiz “ gerçeği üzerinden yasasını oluşturur.

2)            Toplumsal önderlik Toplum yaşamsallığı içerisinde bilgelik esaslıdır. Bilgelik komun yaşam dinamiği içerisinde üretimi(Rızkı), sağlığı, inancı, geleneksel doğal yasayı anlatma taşıma koruma gücü ve inancına sahiptir. Bilgelik aşaması Dişili ve erili içinde barındırır. Tüm Rızık (ekonomi) ilişkisi döngüsel rıza temellidir. Rıza yasadır. Toplumsal önderlikler Tüm komlardan Rızkını alır. Tek egemenden değil. Buda toplumu aşmamayı getirir. Takdiri toplumdadır.

3)            Rıza kurnaz uzlaşmayı barındırmaz, Rıza ikna edilme zorundalığıdır. Toplumsallıkta suç yoktur. Toplumun (Komun) fark etmediği ve kendini fark edilme arzusu ile suça dönüştürmüş can vardır. Bunu fark etmeyen Kom tümden sorumludur. Yani komiki anlamak esaslıdır.

4)            Zindan kültürü yoktur. Çünkü Kom zindana ihtiyaç duymaz, Canın en büyük zindanı kendisidir. Tecrit beraber iş yapmama toplumdan yalıtma. Ama koşulsuz canı(bireyi) komiki kazanma esaslıdır. Ve kadınlı erkekli yapılan inanç sisteminde yani  Civat da toplum –kom tüm sırları açar ve kendi toplumsallığı ile yeniden bütünleşir.

5)            Toplum ekonomisini(Rızkını) doğal döngü esaslı ele alır. Aldığı kadar verir. İhtiyacından fazlasını almaz. İhtiyacından fazlası Koma – Topluma geri döner. Şehir ve esnaf örgütlenmesi mesleki uzmanlaşma esaslıdır. Fakat hepsi doğal inançsal edeple örülmüştür. Dayanışma esaslıdır. Ahi (Axi= Toprağa bağlı – yerleşik) teşkilatı örnek alınabilir. Maaş kültürü gelişmemiştir. Çünkü emek,  değer  ilişkisi meta üzerinden değil. Toplumsal ahlak ve ihtiyaç üzerinden değerlendirilir.

6)            İnanç  eliti Toplumsal kabul esaslıdır. Yani toplum rıza verdiği ile rızkını pay eder ve rızık bir canın diğerini nurlandırmasıdır. Ve inanç sistematiği birbirini takip eden bir döngüsel halkadır her halka diğerini görür ve büyük halka oluşur. Şöyle ki her aşiret bir pir ocağına bağlıdır.Her pir ocağı bir mürşid ocağına bağlıdır. Her mürşid ocağı diğeri ile amcazadedir ve birbirini kontrol eder.Bu nedenle dönem içerisinde tartışılan Diyanet içerisinde Alevi açılımı kavramı tartışma tarzı eksik ve yanlıştır. Alevi toplumu kendi yaşam alanlarında toplumu ile ikrarlaşır. Bu ikrarlaşma ile toplumun kendi içersinde oluşturduğu Rızık havuzundan Rıza temelli dağılım yapılır. Fakat bunun öncesinde metropol toplumlarında bir ikrarlaşmaya ihtiyaç vardır. Cem evleri – Cemxaneler (Ocak  bulunduğu alanda toplumun inanç, yönetim ve ikrarlaşma alanlarıdır. Toplum  tüm meselelerini buralarda birbiri kültürlü ikrarlaşma ile) ile rızalık ilişkisi içerisinde çözer genel sisteme buradan dahil olur.

7)            İktidar odaklı İslam devşirme aklı kabul edilemez. Bu anlamda da tek merkezden maaş kültürlü Diyanet aklı islamın Şura kültürüne uygun değildir. Şura İslam’da ikrarlaşma ve toplumsal çözme gücüdür. Muktedirin kanun meşrulaştırıcısı ve ya hizmetkarı değildir. Bu anlamda tek merkezli Diyanet aklı İslam toplumsallığına terstir. Bunun yerine cemaatlerin kendi içlerinde kurdukları şuralarla ve toplumsal ikrarlaşma ile genel sisteme bağlanmalıdır, Tek resmi mezhep yaklaşımından derhal uzaklaşılmalıdır. Cemaatlerin nüfus çoğunluklarına göre sorunları toplumla birlikte şura merkezli çözmelidirler. Fakat burada islam’ın ilk mescid yapısında kadın temsiliyeti vurgusu ile tartışılmalıdır. Ve din insanı ihtiyacı maaşlı kültürle değil toplumsal ortak rızıkla çözülmelidir. Allah onların mülklerinin ve ailelerinin koruyucusu değildir. Kürdistan Mela kültürü buna önemli örnektir.

Bu mana ile Modern( Döngüsel akıldan uzaklaşmış, sabit fikirli toplumsallık) toplumlar nasıl  Yasa yapmalı ve Nasıl Yasamalı:

A ) Yasa kadim tarihselliğin 10 yasa dinamiği olan temel kök değerler üzerine kendini kurmalıdır. Bunlar  Muktedirleşmemiş Ahlakilik esas alınarak açığa çıkarılmalıdır.

Bizim sana ihtiyacımız var ilkeselliği ile Doğruluk, Dürüstlük, Eşitlik, Ar, Vefa, Yaşamsal ve Doğal(Ekolojist) sorumluluk, Rızık, İfade, İkna, Ortaklık ilkesellikleri (Kadim toplumun sözbirliği) ile basit, anlaşılır olmalıdır.

B ) Toplumsal ekonomi Rızık ilişkisi tüm doğallıkla (ekoloji) ile ortakçılık temelinde ele alınmalıdır. Yaşam tüm alanlarda maaş eksenli ekonomi çözümlemeleri yerine emek değerliliği, kutsallığı üzerinden anlamlandırılmalı, işe dâhil olma iş ile Rızık arasındaki tolumsallaşma ile mesleki değerliliğe önem atfedilmelidir. Yani iş hepimizin. Doğal üretim, toprağa anlamlı dağılmış nüfus, en güçlü değer olan sağlıklı paylaşılabilir, musrif olmayan Rızık kültürü ve meslekileşmesi.

C ) Kadın doğumun ve yaşamın kapısıdır. Kadın ahlakiliği temel değer olarak benimsenmelidir.

E ) Yönetişim, İnanç, Kültür, Coğrafya esaslarına göre ele alınmalı. Her yapı kendi içerisinde toplumsal işaret etmelerle yönetişim oluşturmalı, ekonomi, sağlık, eğitim alanlarında genel bütünlüğü anlamlandırarak çözümlerini oluşturmalı ve bunlar üzerinden genel sisteme dâhil olmalıdır.

  1. D) Ceza ve Zindan kültürü red edilmeli, Toplumsal sorumluluk alma anlayışı esas alınmalıdır. Bireyin – komikin kendini sorgulaması ve toplumu önemsemesi esas alınmalıdır.
  2. E) Tarihi bazı referanslar Roma Hukuku, Yunan Elitist Hukuku, Muaviye akıllı Arap istilacılığı, Vatikan Sömürü aklı, Siyon öc kültürü, Katı materyalist Reel sosyalizm eleştirisi ile birlikte farklılaşmalıdır. Hatti, Komia(Anadolu), Frig yasa dinamiği referans alınabilir.

F ) Merkezileşecek tüm söylem ve kutsamalardan uzak durulmalı, doğal, döngüsel ve sezgisel akıl ile toplumun kendisini taşıya bileceğine inanan yasa dinamiği yaklaşımı özümsenmelidir.

  1. G) Ekonomi ( Rızık) referansları gelişme esaslı değil doğal uyumluluk ve toplumsal liyakat esaslı ele alınmalıdır.

Bülent Felekoğlu – Tarihçi

DAD İstanbul Eş başkanı

EN SON EKLENENLER