İstanbul’da, şehit düşen gerillaların cenazelerine ve mezarlıklarına dönük devlet güçlerince yapılan saldırılar protesto edildi.
Anadolu Yakınlarını Kaybeden Ailelerle Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği (ANYAKAY-DER), Halkların Demokratik Partisi (HDP) İstanbul İl örgütü, Tevgera Jinên Azad (TJA), Demokratik İslam Kongresi (DİK) ile Din Alimleri Derneği (DİAYDER) tarafından yapılan açıklamaya, parti ve kurum temsilcilerinin yanı sıra HDP Milletvekili ve DİK Eş Sözcüsü Hüda Kaya katıldı.
‘KÜRDE DAİR HER ŞEYİ YOK ETMEK İSTİYORLAR’
ANYAKAY-DER’in Aksaray’daki binasında düzenlenen toplantıda ortak metni okuyan ANYAKAY-DER Eşbaşkanı Şehmus Işık, Kürt coğrafyasında 1915 tarihinden bu yana yönetim ve adaletsizliğe karşı birçok isyanın ve başkaldırının gerçekleştiğini belirterek, Şeyh Sait, Koçgiri, Zilan, Dersim isyanlarını hatırlattı.
Bu isyanlara önderlik eden liderlerin, aşiret reislerinin, şeyh ve ağaların darağacında asıldığını, cenazelerinin ailelerine verilmediğini ve halen nerede gömüldüklerinin bilinmediğini söyleyen Işık, cenazelere yönelik saldırıların hâlâ devam ettiğini ifade etti.
Işık, “AKP hükümeti, 23 Mayıs 2017 tarihinde Dersim’deki bir çatışmada yaşamını yitiren Agit İpek’in cenazesinin 3 yıl sonra, 3 Nisan 2020’de ailesine kargo yoluyla teslim etmiştir. AKP hükümetinin yürüttüğü bu konsept, Kürt ve Kürtlük adına ne varsa ortadan kaldırmak, yok etmek istemesindendir” dedi.
Son 1 ay içerisinde farklı tarihlerde şehit düşmüş gerillaların defnedildiği Van, Muş, Silvan, Hakkari ilerindeki mezarlıkların tahrip edildiğini söyleyen Işık, şunları belirtti: “Özellikle Hakkari Yüksekova’daki mezarlık dikkat çekmektedir. Bu mezarlık 7 kez saldırıya uğramıştır. Hükümet ailelere baskı yapıp çocuklarının mezar taşlarının üzerindeki Kürtçe isimleri bahane ederek mezarlıklara saldırmaktadır. Bu saldırıların Ramazan ayına da denk gelmesi manidardır. AKP, Türkiye halkına kendini İslami değerlere bağlı bir hükümet olarak her zaman lanse etmiştir. Burada bir tezatlık ortaya çıkmıştık. Türkiye gündeminde olan bu olaylara karşı duyarlı olmayan hükümeti insan hakları değerlerini ırk, mezhep, cins, dil, din gözetmeksizin bütün yurttaşlarına kanunlarda ve evrensel değerle uygun olarak uygulanmasını talep ediyoruz.”
‘BÜTÜN İNANÇLARA AYKIRI’
DİAYDER Başkanı Ekrem Baran da saldırıların ne İslam hukukunda ne de diğer inançlarda yerinin olduğunu vurguladı.
Baran, “Savaşta iki tarafta bile savaşın sona ermesiyle birlikte ölülerin kaldırılıp gömülmesi müsaade edilir. Tüm bu saldırılara baktığımız zaman, ölüye işkenceye varan durumlar görüyoruz. Kesinlikle bu İslam hukukuna aykırıdır, haramdır. Cenazeye işkence hiçbir şekilde yapılmamalı. Kürt çocuklarının mezarlarına bu saldırılar neden yapılıyor” diye tepki gösterdi.
‘ELİNİZİ ÇEKİN!’
HDP Milletvekili ve DİK Eş Sözcüsü Hüda Kaya ise yapılan saldırıları en sert şekilde kınadıklarını ifade etti.
Kaya, şunları söyledi:
“Türkiye’nin bir Çanakkale gerçekliği var. Bu gerçekliği siyasiler her fırsatta dile getirirler. Orada Kürt, Türk, Laz, Arap, Çerkes bir arada vatanı korumak için şehit yatıyorlar. Çanakkale’nin bir de Anzak Mezarlığı gerçekliği vardır. Ülkemize savaşmaya gelmiş askerlerin mezarlığıdır bu mezarlık ve Avustralya’dan hâlâ bugün bu mezarlığa ayinler ve törenler yapmaya, burada bulunan Anzak askerlerini anmak için gelen insanlar vardır. Devlet ve hükümet bu anmalara her zaman izin vermiştir. Ölen kimsenin bu dünyadaki tüm sorumluluğu bitmiştir. Ne olursa olsun, hangi düşünceden olursa olsun tüm insanlar eşit uygulamalarla defnedilme hakkına sahiptir. Gidip mezar taşlarını parçalamak ve aileleri tehdit etmek insanlığa ve inanca da yakışmıyor.”
Mezarlardan ellerinizi çekin. Artık insanların mahremlerine, ölülerine, taşına, toprağına saldırmaktan vazgeçin. Sırf üzerinde Kürtçe dili ile yazıldığı için yapılan saldırıları kabul etmiyoruz.”